Benliğimizde mantığın kontrol edemediği noktalara ulaşma gücü nedeniyle müzik ya da çeşitli müzik türleri tarih boyunca yasaklanmış, ahlak dışı addedilmiş, propaganda amacıyla kullanılmış. Bugün müziğin bu etkisini en çok sinemadaki iletkenliğiyle fark ediyoruz belki. Örneğin müzik olmadan korku filmleri ne kadar korkutucu, Lord of the Rings ne kadar destansı olabilirdi? Peki müziğe görüntünün elçisi yerine yoldaşı olarak bakmak mümkün mü?
Brooklynli sanat evi Wild Combination, Dreamin’ parçası için çektiği müzik videosunda, bu soruya yanıt vermek istercesine görsele müzik üzerinden iletkenlik kazandırmak yerine müziğin ve görüntünün teknoloji yardımıyla iç içe geçtiği bir çalışma hazırlamış. Yönetmen Jacob Krupnik’in dans sanatçısı Daisuke Omiya ile çektiği video için öncelikle detaylı bir konsept çalışması yapılmış.
Şehrin monoton ve gri havasından kaçmak isteyen, doğa özlemi içindeki insanı resmetmeyi hedefleyen Krupnik, fikir aşamasında belli ki çok zorluk çekmemiş. Yetenekli bir dansçı ve sarsıcı bir parçadan ilham alma lüksüne sahip olan yönetmen, fikirlerini gerçekleştirmek için son teknoloji çekim ekipmanından yardım almış.
Yavaş çekimin büyük önem kazandığı videoda akışkan hareketlere sıfır sarsıntıyla odaklanma imkanını verense 5K çekim kapasitesine sahip bir RED Epic dijital kamera ve Mōvi kamera stabilizatörü olmuş. RED Epic kameranın dinamik aralığı parlak kış güneşini, pürüzsüz beyazlıktaki karı ve Omiya’nın gri şehirdeki kırmızı montunu çekerken çok başarılı bir iş çıkarmış.
Çekim esnasında soğuk hava nedeniyle ekipmanın donduğu anlar olsa da, Krupnik şehrin boğucu griliği içinde yer çekimine ve monotonluğa meydan okuyan Omiya’yı çarpıcı bir şekilde resmetmeyi ve müzikle görüntünün mükemmel uyumunu yakalamayı başarmış. Ancak nihai eserin ortaya çıkmasında Dreamin’ adlı parçanın bestecisi Pillar Point ve dans sanatçısı Daisuke Omiya’nın kattıklarının Krupnik’in vizyonu kadar önemli olduğunun altını bir kez daha çizelim.
VİDEO