Böyle bir talebin doğması doğal olarak bundan nemalanmaya çalışan pek çok ismin de ortaya çıkmasına sebep oldu. Retro olduğu takdirde her türlü satılacağı düşünülen oyunlar fırlamaya başladı. Shovel Knight, kesinlikle bu tuzağa düşmüyor ve işini hakkıyla yapıyor. Bizzat oyunun yapımcısının da söylediği gibi Shovel Knight, Mario 3, Castlevania, DuckTales ve Mega Man gibi oyunlardan esinlenerek hazırlanan bir oyun ve her detayında bu esinlenmeleri hissetmek mümkün. Ancak bu oyunu asıl güzel yapan şey, bunca oyundan esinlenmesine rağmen hiçbirine tam olarak benzemiyor oluşu. Hepsinin tadını alıyorsunuz ama damağınızda bambaşka bir lezzet bırakmayı başarıyor Shovel Knight.
İki boyutlu platform türündeki maceramızda, isminden de anlaşılabileceği gibi kürekli bir şövalyeyi yönetiyoruz. Hain düşman The Enchantress ve onun sekiz kadim şövalyesine karşı verdiğimiz mücadelede birbirinden farklı pek çok bölgeyi ziyaret ediyoruz. Her şövalyenin kendine has özelliklere sahip haritaları bulunduğundan bölüm sonu canavarlarının da kimler olduğunu tahmin etmişsinizdir. Son yıllarda gördüğümüz en iyi boss tasarımlarının bu oyunda olduğunu da belirtelim.
AMAN GÖZDEN KAÇMASIN
Shovel Knight’ın platform temalı harita tasarımları gerçekten harika. Zamanlama, yetenek ve sabır gerektiren bu bölümleri bol bol ölmeden tamamlama şansınız oldukça güç. Castlevania ayarında olmasa da kendi kararlarınızla oyunu zorlaştırmanız da mümkün. Belirli aralıklarla karşınıza çıkan checkpoint noktalarını isterseniz parçalayarak süper ganimetlere sahip olabilir ancak öldüğünüzde oradan başlama şansınızı kaybedebilirsiniz. Gizli odalar, şehirlerdeki ilginç karakterler ve ustaca yazılmış diyaloglar derken, Shovel Knight retro bir oyundan beklediğiniz her şeyi size sunuyor. Bu yılın tartışmasız en iyi oyunlarından birini kaçırmayın deriz.