Avrupa Birliği tarafından açıklanan cezanın yanı sıra, Almanya merkezli markaların daha çevreci araçları kasten sunmadıkları detayı dikkat çekiyor.
Bugün elektrifikasyon ve çevre odağında aldıkları operasyonel faaliyetlerle karşımıza çıkan otomobil üreticilerinin bazıları için geride bıraktığımız son 5 yıl ciddi sıkıntılara sahne oldu. 2015 yılında Amerika’da patlak veren emisyon skandalı sonrasında Volkswagen odağında milyarlarca dolarlık cezalarla gündeme gelen gelişmeler, sonrasında Avrupa tarafına da yansımış ve skandalın boyutları Mercedes, Porsche ve Audi gibi markalara da sıçramıştı. Günümüzde hala farklı kanatlardan aralıklarla baş gösteren skandalın boyutlarına bugün bir başka boyut eklendi. Avrupa Birliği tarafından resmileşen cezalar sonrasında ortaya çıkan detaylarda, Volkswagen Grubu ve BMW’ye gizli anlaşma sebebiyle 1 milyar doları bulan bir fatura karşımızda duruyor.
Oluşumun içerisinde olan Mercedes-Daimler’in itirafçı niteliğinde olduğu süreç, markalar arasında dolaylı bir kartelleşme faaliyetine işaret ediyor. Markaların emisyon değerleri daha düşük içten yanmalı otomobilleri geliştirecek teknolojiye sahip olmasına rağmen, gizli anlaşma kapsamında bunun ortak çerçevede sunulmasıyla sürecin yürütüldüğü gibi önemli detaylar karşımıza çıkıyor.
Bu tarz bir olayı ilk olarak nitelendiren Avrupa Birliği Görevlisi Margrethe Vestager; “Otomobil üreticileri birlik standartlarını kolaylıkla karşılayabilecek, hatta bunun daha da ötesine geçebilecek çevreci araçlar yapabilecek niteliklere sahip. Buna rağmen nitelikli araçların üretimi ve teknoloji gelişiminden açıkça kaçındılar. Burada bariz bir kasıt söz konusu.” ifadelerine yer verdi. Karar kapsamında Volkswagen 502 milyon euro, BMW ise 373 milyon euroluk para cezasına çarptırıldı.
Megane eVision