Skandalın bedeli; Volkswagen Grubu’nun eski CEO’su emisyon sahtekarlığı için 10 milyon euro ödeyecek
2015 yılında patlak veren emisyon skandalı sonrası istifa eden eski Volkswagen Grubu CEO’su Martin Winterkorn, şirkete tazminat ödemeyi kabul etti.
Günümüzde ardı ardına tanıtılan elektrikli modelleri, emisyonsuz filo ve karbon nötr gelecek hamleleriyle gündemde olan Volkswagen, yakın geçmişindeki emisyon skandalıyla da hala bir ucundan satır başlarına yükselmekten kaçamıyor. 2015 yılında patlak veren yanıltıcı yazılım uygulamasıyla tüm dünyanın gündemine oturan Almanya merkezli üretici, aradan geçen 5 yılın ardından milyar dolarları bulan cezalarla karşı karşıya kalmıştı. Amerika’da patlak veren skandalın ardından başlayan soruşturma ve dava kapsamında, markanın Amerika CEO’su Michael Horn istifa ederken, mühendis James Liang ve üst düzey yöneticisi Oliver Schmidt gibi önemli isimlere kariyerlerine mal olan hapis cezaları verildi. Yapbozun kayıp parçası olan dönemin Grup CEO’su Martin Winterkorn da aradan geçen zamanın ardından yüklü bir tazminat ödemeyi kabul ederek tekrar gündeme oturmuş durumda.
Eski CEO Martin Winterkorn, Volkswagen skandalının sorumluları arasında gösteriliyor
Kısa süre önde gündeme getirilen gelişmelere göre 73 yaşındaki Winterkorn ile VW arasında devam eden görüşmelerin sonuca bağlandığını görüyoruz. Amerika’da yaşanan skandala göz yumduğu gerekçesiyle baş sorumlulardan biri olarak gösterilen deneyimli yöneticinin, markaya yaşattığı zarar karşılığında 10 milyon euroluk tazminat ödemeyi kabul ettiği gelen bilgiler arasında. Yaşanan skandal sonucunda 32 milyar euroyu bulan ceza ödeyen Volkswagen’den skandalın patlak vermesinden bir hafta sonrası olan 23 Eylül 2015’te istifa eden Winterkorn, Amerika’daki yargılamada 2018 yılına kadar suçlanmamıştı. Yanıltıcı cihazların Almanya merkezindeki testlerde de benzer yasal eşiğin yaklaşık sekiz katı NOx salınımı yaptığının ortaya çıkmasıyla birlikte araştırma yeni bir boyut kazanarak Winterkorn’a kadar ulaşmış, geçtiğimiz yıl içerisinde Alman federal savcılar Winterkorn’u sonuçlarda manüplasyon yapmakla suçlamıştı.
Volkswagen emisyon skandalının perde arkası
Volkswagen’in 2010 sonrası özellikle Amerika pazarında yaşadığı düşüş, emisyon skandalına çıkışta pek çok kişi için temel olarak gösteriliyor. Pazardan çekilme ihtimallerinin dahi konuşulduğu dönemde, dizel motoru bir kurtuluş olarak gören yönetimin çevrecilik vurgusu üzerine stratejisi ön plana çıkmıştı. “Temiz dizel” sloganını tüm reklam kampanyalarında ön planda tutan Volkswagen, TDI motoru üzerinden oluşturduğu ürün gamıyla adeta Amerika operasyonlarında batmaktan kurtuldu.
Markanın TDI motorları için paylaştığı NOx (azot oksit) değerleri pek çok kişiyi şaşkına çevirmiş ve bir dönem mühendislik başarısı olarak da görülmüştü. Bağımsız şirketlerin laboratuvar ortamlarından sonra sokaklarda yaptığı testlerde ilk kez kendisini gösteren korkutucu NOx salınım değerlerinin yargıya taşınmasıyla birlikte süreç yeni boyut kazandı. Volkswagen’in testlerde yanıltıcı cihaz kullandığını uzun süre kabul etmemiş olması da dava sürecinin dikkat çeken detayları arasındaki yerini koruyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Şirket sahte rapor ve hayvan deneyleri gibi eylemleriyle de tepki topladı
Volkswagen yönetiminin soruşturma devam ederken gerçekleştirdiği bazı hamleler de skandala yeni boyutlar kattı. Araştırmalar sonucunda ilk olarak, markanın ciddi bir ödeme karşılığında sahte emisyon raporu elde etmek için bir şirkete ödeme yaptığı ortaya çıktı. Usülsüzlüğü bir diğer boyuta taşıyan parça ise deneyler oldu. Dizel motordan çıkan gazların etkisi için yönetim tarafında insan deneylerinin yapılması teklifinin yapıldığı dava dosyalarında karşımıza çıkıyor. Buna karşı çıkılmasının ardından, zehirli gaz deneylerinin maymunlar üzerinde yapıldığına dair doğrudan birincil kişilerden kayıtlı ifadeler var. Testlerde bir kabin içerisine konulan maymunlara yaklaşık 3 saat boyunca zehirli gaz solutuluyor ve vücutlarındaki değişimler kayıt altına alınıyordu.
Volkswagen tazminat dışında milyonlarca aracını geri çağırmak zorunda kaldı
2015 yılında gelmiş geçmiş en büyük otomobil skandallarından birisi olarak kayıtlara geçen bu sürecin sonuda Volkswagen karşısında kapsamlı bir mağduriyet tablosu vardı. Reklamlarında ön plana çıkarttığı dizel motorla kullanıcıları yanıltan şirket, rakipleri karşısında da haksız bir avantaj sağlamıştı. Tazminatlarla dolan dosyada markaya araçların geri çağrılması için süre tanındı. 2009 ile 2016 yılları arasındaki TDI motorlu modelleri etkileyen geri çağırmada kullanıcılara araç bedelli geri ödendi. 2018 yılında Alman hükümeti tarafından Volkswagen’e verilen 1 milyar euroluk ceza da, ülkenin bu alandaki rekor yaptırımları arasında zirveye oynuyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bu geri çağırmalar öylesine devasa miktarlarda olmuştu ki, resme uzaktan baktığımızda son görüntüde devasa bir dizel otomobil mezarlığı ortaya çıkmıştı. Bu motorların Audi ve Porsche tarafının bazı modellerinde kullanılması da resmi büyüten etmenler arasında. Sadece Amerika’da yarım milyondan fazla aracı alan VW ie bu motorları düzeltme veya değiştirme garantisiyle elinde tuttu. Araştırmaların Almanya ayağına kaymasıyla BMW ve Mercedes gibi diğer devlerin de yasal NOx sınırlarını aşan motorları için test sonuçlarını yanıltıcı cihaz kullandığı ortaya çıkmıştı.