Sony a99 inceleme

SAĞLAM VE HAFİF
Sony a99’un magnezyum alaşımlı gövdesi sağlam olmasının yanında özel korumalı yuvaları sayesinde toza ve neme karşı da dayanıklı. a77’ninkine oldukça benzeyen gövde, yalnızca 733 gram ağırlığında ve bu ağırlığıyla dünyanın hafif değiştirilebilir lensli, tam kare makinelerinden biri. Elde duruşu ve ergonomisi gayet iyi olan makinenin tutamacının hem ön hem de arkasında ayar tekerleri bulunuyor. Ortasındaki küçük düğmeye bastırarak döndürebileceğiniz ana kontrol tekeri ise solda. Menü ve çekime dair ana ayarlar içinse rakiplerdeki dört yönlü dairesel tuşun aksine a99’da bir kontrol çubuğu kullanılmış. Biraz küçük ve kullanması kısmen zor olan bu çubuğu her kullanıcı sevmeyebilir. Çekim ayarlarına kısa yoldan arka yüzdeki Fn düğmesiyle müdahale ediliyor. Açılan menüden hızlıca ayar değişikliği yapabiliyorsunuz. Hemen yanındaki Display düğmesiyle de ekranda ve vizörde hangi bilgilerin görüneceğini ayarlayabiliyorsunuz. Makinenin ön yüzünde, lensin hemen sol altında da ufak bir teker var. Bu tekerin ortasındaki düğmeye bastığınızda ekranın alt kısmında küçük bir menü açılıyor ve bu menüden otomatik odaklama seçeneklerini değiştirebiliyorsunuz. Makinede dikkat çeken bir diğer fiziksel unsur ise sağ üste yerleştirilmiş monokrom ekran. Hemen yanındaki bir düğmeyle turuncu ışıkla aydınlatabileceğiniz bu ekrandan çekime dair tüm temel ayarları görebiliyorsunuz. Flaş kızağının hemen önünde yer alan stereo mikrofon ses kayıtlarının kalitesini artırıyor lakin istediğiniz takdirde mikrofon girişini kullanarak daha profesyonel mikrofonlarla kayıt yapabiliyorsunuz. Kulaklık çıkışı sayesinde de o esnada kaydetmekte olduğunuz sesi dinleyebiliyorsunuz. a99’un gövdesinin sağ tarafında kalan yuvada iki hafıza kartı yuvasına yer vermiş. Bu yuvalardan biri yalnızca SD kart alırken diğerine SD veya Memory Stick kart takabiliyorsunuz. İki ayrı yuvadaki karta yedekleme amaçlı olarak aynı anda kayıt yapabiliyorsunuz. Dahili GPS desteği sayesinde makineyle çektiğiniz fotoğraflara konum bilgisi ekleyebiliyorsunuz.

HER ŞEY ÇOK HIZLI
SLT teknolojisi sayesinde hız konusunda rakiplerinin bir hayli önünde olan a99, en yüksek çözünürlükte ve otomatik odaklamalı olarak saniyede 6 kare yakalayabiliyor. Makinede tümleşik olarak bulunan ve SteadyShot olarak adlandırılan titreşim önleme teknolojisi, özel bir lense ihtiyaç duymadan, makineyle uyumlu tüm lenslerle kullanılabiliyor. Steadyshot açık ve kapalı olarak yapılan çekimlerde belirgin ölçüde bulanıklık ve keskinlik farkı göze çarpıyor. BIONZ görüntü işlemcisi 14 bitlik RAW dosyaları hızla işleyebiliyor. Sony a99, önemli rakipleri Nikon D800 ve Canon 5D Mark III’le rahatlıkla kıyaslanabilecek sonuçlar veriyor. Renk tutarlılığı ve keskinliği oldukça yüksek olan fotoğraflarda ISO 1600 değerine kadar kirlilik belli olmuyor. 3200 ve üzeri ISO değerine çıkıldığında ise kirlilik hafif hafif kendini belli etmeye başlıyor. Belirtmek lazım ki özellikle Mark III yüksek ISO değerlerinde daha kaliteli sonuçlar veriyor. Sony’nin asıl yetenekleri ise video kaydında ortaya çıkıyor. SLT teknolojisi sayesinde, video kayıtlarında otomatik odaklama hızı aynı seviyedeki hiçbir makineyle kıyas kabul etmeyecek derecede hızlı oluyor. DRO olarak geçen Dynamic Range Optimizer fonksiyonu, ters ışıkta gölgede kalan alanların detaylarını artırıyor. Birden çok pozlama değeriyle kareler kaydedip tek bir kare halinde kaydeden HDR fonksyionu da etkileyici ve canlı kareler vadediyor. Makinede, adet olduğu üzere doğal, manzara, gün batımı gibi on üç yaratıcı stil ve oyuncak kamera, retro ve minyatür gibi on iki görüntü efekti bulunuyor. a99’u iddialı rakipleriyle kıyaslamak gerekirse birçok özelliğiyle onlardan daha üstün olduğunu söylemek mümkün. Ancak gerek Canon gerekse Nikon kullanıcıları zengin lens alternatiflerinden ve alışık oldukları arayüzden vazgeçmek istemeyebilir. Ayrıca her ne kadar çok kaliteli olsa da elektronik vizör her kullanıcıya hitap etmiyor. Sony’nin, a99’un yanına en az iki tam kare makine (biri çok daha üstün, biri daha uygun fiyatlı ve düşük özellikli) daha eklemesi ve lens alternatiflerini artırması gerekiyor ki uzun vadede daha çok kullanıcı tarafından tercih edilsin.