TASARIM
Kutu içeriğinden çıkan taşıma çantasından çıkardığımız Sony MDR-1000X’i elimize aldığımızda ilk gözümüze çarpan kulaklığın şık ve gereksiz detaylardan arındırılmış tasarımı oldu. Bizim test ettiğimiz kulaklık siyah renkli bir gövdeyle gelse de piyasada kulaklığın şampanya rengi de bulunuyor. Gövdede ve kulaklık yastıklarında kullanılan sentetik deri malzeme hem konforlu bir müzik deneyimine hem de lüks bir görünüme imkan sağlıyor. Sentetik deri malzemesine paslanmaz çelikten üretilen bandın ve plastik malzemelerin eşlik ettiği kulaklığı uzun saatler dinlesekte ergonomi açısından hiç bir sorun yaratmadığını söyleyelim.
Kulaklığın sağ tarafında Bang & Olufsen’in ve
Parrot’un üst düzey kulaklıklarında olduğu gibi dokunmatik bir yüzey kullanılıyor. Sony MDR-1000X’in sağ kısmında yer alan dokunmatik yüzey müzik seçimi, ses açma-kapama ve gelen aramaları cevaplama gibi işlemleri düğmelerle uğraşmak yerine parmağınızı yukarı-aşağı veya sağa-sola kaydırarak kontrol etmeye olanak sağlıyor. Dokunmatik panele dokunulduğunda Siri’nin aktifleştirebileceğini de belirtmekte yarar var. Yeri gelmişken söyleyelim. Dokunmatik panel Bang & Olufsen’ın kulaklıklarındaki panel kadar ne yazik ki iyi çalışmıyor. Sağ alt kısımda yer alan micro USB üzerinden şarj edilebilen kulaklık pili tam şarj edildiğinde 20 saate varan kullanım imkanı sunuyor. Uzun saatler kullandığımız kulaklığın bu süreyi çok rahat sunduğunu altını çizelim ve kulaklığın pil ömrü performansından oldukça etkilendiğimizi söyleyelim. Katlabilir bir tasarıma sahip MDR-1000X’in sol kısmında kulaklık girişi, ortam sesi, gürültü engelleme ve güç tuşları yer alıyor. Tasarımıyla hoşumuza giden kulaklığın şimdi gelelim gürültü engelleme teknolojisi ve ses performansına.