Sony Xperia ion incelemesi

SONY, ŞEFFAF ŞERİTLİ NXT SERİSİNDEN SONRA TASARIMDA CİDDİ BİR YENİLİĞE GİTMİŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR. YENİ ION, SONY’NİN YÜKSEK SES VE GÖRÜNTÜ KALİTESİNDEN NASİBİNİ ALMIŞ, İDEAL BİR AKILLI TELEFON

Xperia ion, Sony’nin değişen tasarımının en önemli temsilcilerinden biri. Aldığı Red Dot tasarım ödülü de bunun ispatı. ion’un kasa malzemesi plastik değil alüminyum. Yalnızca üst ve alt kısımdaki kapaklar çıkıyor, arka kapak sabit. Bu nedenle pili değiştirmeniz mümkün değil. Kasanın sağ yanında kamera, ses ve açma/kapama tuşu yer alıyor. Üstte kulaklık girişi, solda ise bir kapak altına gizlenmiş USB girişi ve HDMI çıkışı bulunuyor. micro SIM kart yuvası ve SD kart girişine ise telefonun üst kısmındaki kapak açılarak ulaşılıyor. Neden kaynaklanıyor bilmiyoruz lakin ion’un Wi-Fi’ı pek iyi çekmiyor. Aynı konumda farklı telefonlardan tam sinyal alırken, ion tek çizgide kalıyor. Sony oldukça başarılı olduğu ekran teknolojisini elbette yeni telefonlarında da kullanmaya devam ediyor. Ciddi rakiplerle kıyaslayınca bazı yönlerden onlar daha baskın olsa da, Xperia ion’un ekranı kontrast ve renkler anlamında neredeyse mükemmel. Mobile BRAVIA Engine sayesinde fark yaratan ekranın inç başına düşen piksel değeri 323. Çözünürlük de 1280×720 piksel olunca ekrana dair şikayet edecek bir şey kalmıyor. Bir tek, parlaklığın otomatik olarak ayarlanabilmesinin mümkün olmaması garip geldi. Asıl rahatsızlık veren şey ekranın altında kalan Android tuşları. Xperia S’te olduğu gibi ion’da da bu kapasitif tuşlar sorunlu. Basıyorsunuz algılamıyor, tekrar tekrar basmanız veya daha sert davranmanız gerekiyor. Özellikle hızlı bir işlem yapmak istediğinizde bu durum çok can sıkıyor.

ÇİFT ÇEKİRDEK GÜCÜ
Xperia ion, yeni bir telefon aslına bakılırsa ancak piyasadaki üst seviye telefonlara kıyasla birkaç ay geriden geliyor. Bunun en önemli nedeni de işlemcisinin çift çekirdekli olması ve Android 4.0’a rağmen kullanıcı arayüzünde ciddi bir yeniliğe gidilmemesi. ion’un Qualcomm yonga setli MSM8260 Snapdragon işlemcisi ve Adreno 220 görüntü işlemcisi, performans anlamında onu kendi sıkletinde iyi bir yere taşıyor ama bu fiyat aralığındaki, ileri seviye kullanıcılara hitap eden telefonlarla yarışmasına müsaade etmiyor. Buradan, performansın kötü olduğu çıkarılmasın. Aksine telefon canavar gibi çalışıyor. Hiçbir takılma, duraklama göstermiyor. ion’un tek sıkıntısı, olması gereken zamandan biraz daha sonra piyasaya çıkmış olması. Sony’nin kullanıcı arayüzü, birçok Android’li telefondan çok daha başarılı ancak artık biraz elden geçirilmesi gerekiyor. Halen daha ana ekrandaki beş sayfanın sayısının değiştirilemiyor olması ve sürekli olarak dönememesi (yani sağa iki kere gelince orada kalıyor olması) arayüzün önemli sıkıntılarından. Siyah rengin hakim olduğu temalar oldukça güzel ancak bunlara daha aydınlık alternatifler de sunulmalı. Bu noktada LG ve HTC başarılı örnekler olarak gösterilebilir. Yalnız hakkını vermek lazım Sony klavyeye epey emek harcamış. Türkçe Q ve Türkçe F seçenekleri sunan klavye; yazım denetimi, sözlük, dış görünüm için üç renk alternatifi, kaydırarak yazma ve ek tuşlar gibi kişisel kullanıma göre özelleştirilebilen ayarlar sunuyor olmasıyla çok başarılı. Müzik çalar uygulaması Walkman de aynı şekilde çok başarılı. Ekolayzır seçenekleri, kulaklığa özel çevresel ses ayarları, görünümü ve kullanım kolaylığıyla piyasadaki telefonlar içindeki en iyi uygulamalardan. Ancak aynı başarı ne yazık ki medya oynatıcısında söz konusu değil. Format desteği pek yeterli olmayan uygulamanın altyazı ve DTS ses desteği de yok. Güzel yanı ise bir şey izlerken ana ekrana döndüğünüzde, video penceresinin ufalarak ekranın bir köşesinde oynamaya devam etmesi. Üstelik bu küçük ekranı boyutlandırabiliyorsunuz. ion’un bir önemli artısı da PlayStation sertifikasına sahip olması. Sony’nin yaptığı açıklamaya göre, çok kısa bir zaman içinde bu sertifikaya sahip Sony markalı Android’li cihazlarda kimi eski PlayStation oyunlarını oynamak mümkün olacak. Şayet oyun tutkunu biriyseniz bunun ciddi bir arşiv demek olduğunu anlamışsınızdır. Son olarak telefonda NFC desteği bulunduğunu da söyleyelim. Sony’nin Smart Tag’lerini kullanarak, tek bir dokunuşla ion’unuzun farklı profillere geçmesini sağlayabilirsiniz.