Sony Xperia Z incelemesi

REKLAMLARINDA KULLANILAN “SÜPER TELEFON” TANIMININ BİRAZ İDDİALI OLDUĞU DOĞRU AMA SONY’NİN EN YENİ ANDROID’Lİ TELEFONU XPERIA Z, HEM TASARIM HEM DONANIM HEM DE YAZILIM OLARAK BİRÇOK ETKİLEYİCİ YENİLİĞE SAHİP

Akıllı telefon cephesinde bir türlü istediği başarıyı elde edemeyen Sony, eski parlak günlerine geri dönebilmek adına her şeye sil baştan başladı. Üzerinde yoğun mesai harcanan ve firmanın yeni amiral gemisi telefonu olan Sony Xperia Z de bu sürecin bir ürünü olarak ocak ayında Las Vegas’ta düzenlenen CES’te tanıtıldı. Sony’nin “Süper Telefon” olarak lanse ettiği Xperia Z, gerçekten piyasadaki en iyi akıllı telefonlardan. 5 inç büyüklüğünde Full HD ekranı, 1,5 GHz dört çekirdekli işlemcisi, 13 megapiksel çözünürlüğündeki kamerası ve suya, toza dayanıklı kasası kağıt üzerinde de telefonun iddialı olmasını sağlayan özellikler. Peki Sony, bu telefonla umduğu satış ve ilgiye ulaşabilecek mi? Açıkçası bu soruya yanıt vermek zor. Sony’nin rakiplerinden önce piyasada olması önemli bir avantaj ancak HTC ve Samsung gibi rakiplerin de
Full HD çözünürlük destekleyen 5 inçlik ekrana sahip, çok güçlü modelleri de yakında satışa sunulacak. Kullanıcıların merakla beklediği Galaxy S IV’ün en büyük rakip olduğu ve Xperia Z dahil birçok cihazın önünü keseceği ise kesin.

DENGE VE SİMETRİ
Sony, Xperia Z’nin tasarımında fark yaratabilmek adına denge ve simetri odaklı OmniBalance tasarımını benimsemiş. Bu anlayış telefonun her bir tarafının birbiriyle uyumlu olmasını sağlamış. Telefonun elyaf poliamid adı verilen ve yüksek mekanik dayanıklılık sağlayan (bu nedenle kimi otomobillerde metal materyal yerine kullanılan) iskeletiyle ön ve arka yüzü boydan boya kaplayan güçlendirilmiş camları da sağlamlığını perçinlemiş. Ses ve güç düğmesi alüminyumdan olan telefon aynı zamanda suya ve toza (IP 55 ve IP 57 standartlarında) karşı da dayanıklı. Üstelik yalnızca sıçramalardan değil, telefonun doğrudan su ve toz içinde olmasından bahsediyoruz. Lakin ofisimizde yaptığımız ufak su testinin ardından Xperia Z’nin hoparlöründen gelen ses yarıya indi. Neyse ki birkaç saatlik bekleyişin ardından (pirinç kullanmadan) sorun kendiliğinden düzeldi. Yani telefonla yağmur altında konuşabilir, havuz kenarında korkusuzca fotoğraf çekebilirsiniz. Daha iyi bir dokunma deneyimi yaşatmak ve telefonu inceltebilmek için hava katmanını çıkarıp lensi ekrana daha da yaklaştıran Sony bu sayede kasanın kalınlığını 7,9 mm’ye kadar indirebilmiş. Köşeleri yumuşatılmış ama kenarları keskin kasa üzerindeki SIM yuvası, kulaklık girişi, micro-USB girişi ve microSD kart yuvası su ve toz geçirmemesi için özel kapakların altına gizlenmiş. Bu kapakların tek olumsuz etkisi, kulaklık kullandığınızda telefonunuzun üstünden sallanan minik bir kapak olması. İnce işçilik ürünü olduğunu belli eden kasa üzerinde yer alan güç ve ses düğmelerinin ikisi de sağ tarafta. Sony telefonlardan alışık olduğumuz kamera düğmesi ise Xperia Z’de yok. Klasik olarak siyah ve beyaz renk seçenekleri olan telefonun bir de (bizim de kullandığımız) mor alternatifi var.