Kablosuz şarj teknolojileri zaten mobil cihazlarda uzun bir süredir kısmi de olsa kullanılıyor. Kısmi olarak diyoruz çünkü halen tam olarak prizden bağımızı koparabilecek bir teknoloji mevcut değil. Öte yandan iki telefonu birbirine kabloyla bağlayarak şarjı birinden bir diğerine aktarmak da USB-C sayesinde mümkün oluyor. Sony’nin patenti ise bu iki teknolojiyi bir araya getirerek kablosuz şarjı farklı bir şekilde kullanıyor. Bununla yetinmeyerek prize takılan neredeyse her cihazı kablosuz şarj cihazına dönüştürüyor.
Sony’nin patenti telefonların adeta bir vampir edasıyla birbirinden şarj olabilmesini sağlıyor. Bunun yapılabilmesi için birinin telefondan bu özelliği aktif hale getirmesi ve şarj gönderimine izin vermesi gerekiyor. Daha sonrasında şarj edilecek olan telefon kablosuz olarak şarj olmaya başlıyor. Ayrıca bu patent yalnızca telefonlarla sınırlı da kalmıyor. Televizyonların, buzdolaplarının ve hatta çamaşır makinelerinin bile bu teknolojiyle donatılabileceği düşünülüyor. Her cihaz kablosuz şarj aktarımı hale geldiği takdirde şarj probleminin tarih olabileceği ön görülüyor.
Şimdilik patent aşamasında olan teknolojinin gelecekte Sony tarafından kullanılıp kullanılmayacağı henüz bilinmiyor. Ancak böyle bir teknoloji geliştirilse bile çevremizdeki cihazlarda bu teknolojinin yayılmasının uzun zaman alacağını söylemek gerekiyor. Kablosuz şarj teknolojisine tam olarak adapte olabilmemiz için önümüzde birkaç yıl daha olduğunu söyleyebiliriz.