SpinLaunch firması, çok dikkat çeken ve ilginç görünen uzaya uydu fırlatma sisteminin test sürecinden bir video yayınladı.
Günümüzde uyduları ve astronotları alçak dünya yörüngesine iki aşamalı roketler kullanarak çıkarıyoruz. Bazı firmalar bunu değiştirmek istiyor. Çünkü mevcut altyapının bazı güvenlik riskleri yanında çevreye olumsuz etkileri bulunuyor. Ayrıca roket temelli kalkışlar eskiye oranla ucuzlamasına rağmen halen çok yüksek maliyet oluşturuyor. SpinLaunch firması, bunu en azından ufak roketler (200 kg’a kadar) için tamamen değiştirmek istiyor. Firma bunun için daha önce de karşınıza çıkardığımız bir uzaya uydu fırlatma sistemi geliştiriyor. Bu konuda uzun zamandır çalışan şirket, özel bir mini rokete / araca yüklenen ufak uyduları, devasa bir santrifüj ile döndürerek 8.000 km/s hızda gökyüzüne fırlatmayı gerçek kılmak istiyor.
Bu sayede mevcut roketlerin ilk aşaması ortadan kaldırılabiliyor, sadece yörüngeye oturmayı sağlayan ikinci aşamaya yer veriliyor. Yani atmosferden çıkışta bir roket ateşlemesi olmuyor, sadece esas yerleşme için çok yüksekte uzaya özel bir roket itişinden yardım alınıyor. Bu süreci göstermek adına denemelerine devam eden SpinLaunch, “8” numaralı son denemesinde atılan yükün üstüne bir kamera yerleştirdi. Bu sayede sürece ilk defa birinci derece görüş açısından bakılabildi.
Bu test sürecinde 3 metrelik bir test yükü kullanılmış ve 1.600 km/s hızda bir atış gerçekleştirilmiş. Son denemede aracın bu yüksek hızlı ivmelenme ile ne kadar yükseğe çıktığı açıklanmıyor. Ancak bir önceki denemede 10 bin metreye yaklaşıldığı belirtiliyor.
Bu sistemi geçtiğimiz ay duyduğumuz kadarıyla Amerika Birleşik Devletleri’nin uzay programı çalışmalarından sorumlu olan kurum Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA da test edecek. Yapılan açıklamaya göre bu denemede yine maksimum değil 1.600 km/s kadar bir ivme hızı ile test yapılacak ve çok sayıda analiz gerçekleştirilecek.
SpinLaunch’ın geliştirdiği, kalkışları çok daha ucuz, çevreci ve hızlı hale getirecek bu sistemin gelecekte standart hale gelip gelmeyeceğini elbette zaman gösterecek. Bu sistemin inanılmaz yüksek G-Kuvveti nedeniyle insanlı bir görevde kullanılması ise mümkün değil.