Bu günlerde Atlas Deneyi ile yatıp kalkıyoruz. Bilim adamları yaşam için gerekli ortamın ve maddenin nasıl oluştuğunu öğrenmek için büyük bir uğraş içindeler. Canlı yaşamın nasıl başladığı ise ayrı bir merak konusu elbette… Yaşlı dünyamıza nasıl ve nereden geldik? Suyun içinde başlayan yaşam, toprağa nasıl ulaştı? Elbette ki bu sorulara verilen yanıtlar akademik teorilerden öteye gidemiyor. Kimi ispatlanıyor, kimi ise havada asılı kalıyor. Will Wright’ın yeni eseri Spore ise tam da bu soruların geçtiği yollar üzerinden gidip daha önce denenmemiş bir oyun fikrini hayata geçiriyor: Canlı yaşamını tek hücreli ilkel bir halden, galaktik bir imparatorluğa evirmek.
BİR ZAMANLAR DÜNYA
Spore’u kendi içinde beş bölüme ayırabiliriz. Hücre, yaratık, kabile, uygarlık ve uzay… Hücre bölümünde kendi tasarladığımız yaratığımızı kontrol ediyoruz. Suyun içinde geçen bu bölüm daha çok iki boyutlu platform oyunlarını andırıyor. Bu bölümde henüz bir hücre halinde olan yaratığımızı baskın ve yırtıcı organizmalardan korumaya ve büyütmeye çalışıyoruz. Amacımız yaratığımızı karaya çıkıp kendi ayakları üzerinde durabilecek bir hale getirmeye çalışmak. Beslendikçe yaratığımız büyüyecek ve karaya ayak basmaya hazır hale gelene dek evrilecek. Karaya ayak bastığımız zaman oyunun ikinci bölümüne geçmiş oluyoruz. Bu bölümde yaratığımızın en ilkel şartlarda hayatta kalmasını sağlamaya çalışıyoruz. Oyunun tarzı ise ilk bölümdekinden tamamen değişik: Yaratığımızı üçüncü kişi açısından yönetiyoruz. Amacımız ise üremek ve yerleşik yaşama geçiş yapmak. Bunu tamamladığımız zaman ise evrim süreci işlemeye devam ediyor ve yerleşik yaşama geçiş yapıyoruz. Bu sayede üçüncü bölüm başlamış oluyor. Üçüncü bölümde oyunumuz strateji türüne geçiş yapıyor. Diğer kabilelere üstünlük sağlayıp daha çağdaş bir yaşama adım atmaya çalışıyoruz. Bu bölümde uygarlığımızı genişletip teknolojik ilerlemeler kaydediyoruz. Kabileler halinde yerleşik olarak yaşayan canlılarımız şehir hayatına geçiş yapıyor. Şehirler artıp bilimsel ilerleme hızlanınca savaşlar da değişik bir boyut kazanıyor. Uygarlık çağına geçiş yaptığımız zaman içinde bulunduğumuz gezegeni savaş ya da diplomasi ile domine etmeye çalışıyoruz. Bu bölümün en önemli kısmı ise teknolojik anlamda ilerlemek; ta ki uzay çağını başlatıp sonsuz boşluğu araştırmak için mekikler tasarlayana kadar…
TANRIYI OYNAMAK
Uzay çağı, Spore’un en eğlenceli ve görece detaylı bölümü… Diğer gezegen ve galaksilerdeki uygarlıklar ile ilişkiler kurabilir, ticaret yapabilir ve savaş açabilirsiniz. Oyun alanı ise bu bölümde -tahmin edebileceğiniz gibi- son derece genişliyor. Uzay gemilerinizle galaksiyi keşfe çıkıyorsunuz. Spore’un oynanışı kabaca bu şekilde. Bölümleri kendi içinde değerlendirdiğimizde oyun zaman zaman yüzeysel ve basit kalabiliyor ancak oyunun beş bölümünü bir arada düşündüğümüz ve bu beş bölüme kendi yaratıklarımızı, araçlarımızı ve binalarımızı tasarlayabildiğimizi de eklersek ortaya kocaman bir oyun çıkıyor. Ne var ki Spore, derin bir strateji oyunu bekleyenleri hayal kırıklığına uğratacak bir yapım. Ortada mikro strateji yapmanızı gerektirecek bir durum yok. Zaten ilk iki bölümde tek bir yaratığı kontrol ediyorsunuz. Son üç bölümde ise kabile ve şehirlerinizi oluşturuyor, kara – hava – deniz ve uzay araçlarını kullanmaya başlıyorsunuz. Ancak ne savaşlar taktiklerin çarpışması olarak geçiyor, ne de çok fazla hammadde sıkıntısı yaşıyorsunuz. Bu nedenle Spore’a daha çok geniş ama eğlenceli bir oyun (casual) olarak yaklaşmakta fayda var. (Oyunun başına bir oturuşta Uzay çağına geldiğimi söylesem resim daha net oturacaktır sanırım.)
UZAYA AÇILMAK
Oyun asıl gücünü tasarım esnekliğinden ve oyuncuya verdiği yaratma serbestliğinden alıyor. Yaratıklarınız, binalarınız, araçlarınız tamamen sizin ellerinizden çıkıyor. Uzayda gezinirken, gezegeninize dönüp yarattığınız canlıların aşağıda yaşadığını görmek gerçekten çok keyifli. Spore, büyüklük ve serbestlik hissiyatını bu gibi yollarla gayet güzel veriyor. Oyunun bir diğer güçlü olduğu konu ise sesleri ve müzikleri… Ünlü müzisyen -ki kendisi ambiyans müziğinin babası olarak bilinir- Brian Eno tarafından bestelenen müzikler ve yaratıkların sesleri, Spore’un atmosfer olarak son derece başarılı olmasını sağlıyor.
SON HÜCRE
Uzunca bir süredir merakla beklenen Spore, tasarım açısından son derece güçlü olan bir yapım. Ne var ki oyun unsurlarına tek tek bakıldığı zaman biraz basit bırakıldığını görüyoruz. Spore bir klasik olmaya çok yaklaşan ancak yer yer kısa ve basit bırakılmasından dolayı en fazla ‘iyi’ sıfatını yakalayabilen eğlenceli bir oyun. Yine de tüm oyunseverlerin en az bir kere denemesini tavsiye ederiz.
YAPIMCI
MAXIS
DAĞITICI
EA GAMES
OYNANABİLİRLİK
-4YILDIZ-
GRAFİK
-4YILDIZ-
EĞLENCE
-4YILDIZ-
SES ve MÜZİKLER
-5YILDIZ-
PLATFORM
PC, MAC, Wii