Yapay zekâ merkezli görsel üretim sistemleri Stable Diffusion ve Midjourney için telif hakkı davası açıldı. Sonuçlar ağır olabilir.
DALL-E, Stable Diffusion ve Midjourney gibi yapay zekâ temelli sistemler biliyorsunuz 2022’de çok ses getirdi, halen de gündemden düşmüyorlar. İnternetteki fotoğrafları / görselleri geniş çaplı olarak toplayarak analiz eden ve kişilerin yazdıklarını bunlar üzerinden görsel hale getiren sistemler, genel olarak beğeniliyorlar ancak tepki çeken birçok yanları bulunuyor. Örneğin bu sistemler tasarımcılar ve fotoğrafçıların tarzlarını izinsiz olarak kopyalıyor, aynı zamanda bu sistemlerin uygunsuz içerikler oluşturma konusunda da kötü bazı yanları bulunuyor. İşte bu konuda kısa süre önce büyük sonuçları olabilecek bir adım atıldı. Üç sanatçı (Sarah Andersen, Kelly McKernan ve Karla Ortiz) Stable Diffusion ve Midjourney sistemlerinin arkasındaki Stability AI ile Midjourney yanında DeviantArt’a karşı dava açtı.
Bu kuruluşlar tarafından geliştirilen yapay zekâ araçlarının “orijinal sanatçıların izni olmadan” internet üzerinden toplanan beş milyar görüntü üzerinden eğitilmesinin, milyonlarca sanatçının hakkını ihlal ettiği düşünülüyor. Çünkü Stable Diffusion ve Midjourney gibi sistemler üzerinde yaratılan içeriklerden para kazanılıyor, bu gelirden orijinal sanatçılar maalesef pay alamıyor. Özellikle kendisine has özel bir tarz geliştiren sanatçılar, bu durumdan büyük darbe alıyor, birçok kopya tasarım ile ciddi gelir kaybı yaşanıyor.
Yapay zekayı herkes için adil ve etik hale getirmeye yönelik bir adım olarak görülen davanın sonuçları, sistemlerin geleceğini ciddi şekilde değiştirebilir. Bu dava sonucunda yapay zekâ sistemlerinin sahipleri, tarzını kopyaladığı tasarımcı ve fotoğrafçıya pay ödemek zorunda kalabilir. Hatta bu durum sistemler için imkânsız bir sonuç anlamına gelirse (Örneğin görsel kayıtları iyi tutulmadıysa), kurulan ticari sistemlerin kullanımı dahi iptal edilebilir.
Pay paylaşımı konusunda büyük soru işaretleri oluşturan durum, sanat dünyasının geleceği için hayati görünüyor. Çünkü bu aşamada dijital sanatçılar yakında eserleri ile gelir elde edemez hale gelecek gibi görünüyor. Bir sanatçının saatlerini vererek hazırladığı eseri, yapay zekâ ile saniyeler içerisinde üreten ve bunu emek harcamadığı için çok düşük fiyata satarak piyasayı aşağıya çeken çok sayıda kişi ortaya çıkmış durumda.
Bu konuda geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği’nin sistemleri denetim altına almak ve kullanım konusunda uzun vadeli bazı kurallar belirlemek istediği ortaya çıkmıştı. Bu halen tam olarak netlik kazanmayan kuralların dışına çıkanlara ceza verilmesi düşünülürken, bu sistemleri üretenlerin daha şeffaf bir yapıya bürünmesi isteniyor.
Avrupa Birliği aynı zamanda görsel üretimi için milyonlarca fotoğrafla beslenen yapay zekâ modelleri ile üretebileceklerin sınırlandırılmasını ve teknolojinin kötüye kullanılmaması için çıktıların detaylı olarak incelenmesi gerektiğine inanıyor. Bu teknolojilerin yönetilmesi çok kolay olacak gibi görünmüyor ancak 2023 için kesinlikle bazı ciddi yasal adımlar planlanıyor.