Gelin size sistemi şöyle güzelce bir anlatalım; oyunda seçebileceğiniz sınıflar, kahramanlar ve araçlar bulunuyor. Tüm bu parçaları kullanılabilir hale getirmek için açmak ve geliştirmek gerekiyor. Ancak oyunda başarılı oldukça elde ettiğiniz puanlar aracılığı ile bunu sağlayamıyorsunuz. Bunun yerine elde ettiğiniz puanlarla kutu açıyor ve bu kutulardan ihtiyacınız olan geliştirmeler çıksın diye dua ediyorsunuz. Yani kısacası, oyunda yaptığınız eylem ve başarıların gelişimle hiçbir ilgisi bulunmuyor. Siz bir sınıfı çok beğenmiş ve o sınıfta ilerlemek istiyor olabilirsiniz. Ancak isterseniz o sınıfla 200 saat oynayın ve her maçta birinci olun, açtığınız kutulardan o sınıfa uygun bir geliştirme çıkmaz ise gram ilerleme kaydedemiyorsunuz. Bunun yerine oyun sizi hiç arzu etmediğiniz sınıf, kahraman ve araçlarla oynamaya itiyor çünkü elinizde onların geliştirmeleri mevcut. Diyelim ki kafayı kırdınız ve para vermeyi seçtiniz. Tebrikler, çünkü para vermiş olsanız da arzu ettiğiniz geliştirmelere sahip olamayacaksınız. Çünkü o para ile yine kutu açmalı ve şansınıza güvenmelisiniz. İşte Battlefront II’nin karakter gelişimi tam olarak bundan ibaret.