reklamı kapat

POPÜLER

StarCraft II: Wings of Liberty

 - Güncelleme: 12 Ekim 2010 11:24

Kimi oyunlar vardır, belli bir not ortalamasının üzerindedir. Kimi oyunlarsa klasik sınıfına girer. Ancak siyah inci kadar nadir bulunan çok az oyun gelir ve hem insanların hayatlarını, hem de sektörü başta aşağı değiştirir. 12 yıl önce strateji denince akla Dune ya da Command & Conquer gelirdi. İnsanlar hem tek kişi, hem de arada kapışmak için daha çok Red Alert oynarlardı. Fakat sonra çok da gümbürtü koparmadan bir oyun girdi piyasaya… Bu oyunun en büyük özelliği tam üç farklı ırka sahip olmasıydı. Ama en önemlisi bu birbirinden tamamen farklı üç ırkın son derece dengeli bir oynanış sunmasıydı. Oyun büyük yankı uyandırdı. O zamanlar çok daha küçük olan oyun sektörünün içindeki hemen herkes bu oyundan bahsediyordu. Tüm güçlü ve zayıf yanlarıyla insan ırkı olan Terranlar, biyolojik kabus Zergler ve kadim ırk Protosslar bir daha hiç çıkmamacasına hayatımıza girdiler. StarCraft hem unutulmaz senaryosu, hem de profesyonel oyunculuğun doğmasına sebep olacak kadar detaylı multiplayer özellikleriyle sektöre damgasını vurdu. Güney Kore gibi bir ülkenin milli sporu olmuş, şehir meydanlarına karakterlerinin heykelleri dikilen, karşılaşmalarının 24 saat canlı yayınlandığı başka bir oyun daha bilmiyoruz biz. İşte bu nedenle StarCraft II çok çok önemli bir oyun. Sadece klasik bir oyun değil, bundan çok uzun yıllar sonra da halen oynanmaya devam edecek ve önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak bir yapım.

HYPERION’DA BİR GEZİNTİ
StarCraft II ilk bakışta sizi kendi aşık edebilecek kadar detaylı çalışılmış bir gerçek zamanlı strateji oyunu. Tüm birimler, haritalar, animasyonlar, olağanüstü bir ahenk içinde görünüyor. Blizzard’ın ne kadar takıntılı derecede mükemmeliyetçi olduğunu firmanın takipçileri iyi bilir. Yine tam anlamıyla bir Blizzard kompozisyonuyla karşı karşıyayız. Firmanın grafik tasarımlarına az çok hakimseniz, aşağı yukarı neyle karşılaşacağınızı biliyorsunuzdur. Zira oyunun grafikleri öyle standartları belirleyecek kadar ileri teknoloji ürünü grafikler sunmuyor. Gelgelelim tüm ayrıntılar ve ışıklandırma o kadar muhteşem görünüyor ve animasyonlar o kadar yumuşak bir şekilde hareket ediyor ki, gözünüzü grafiklerden alamıyorsunuz. Neyse, heyecanımıza verin, adetimiz olmamasına rağmen direkt grafiklerden girdik konuya. Ama oyunun bizde uyandırdığı ilk etkiyi de bilin istedik. Aslına bakarsanız ilk StarCraft’ın bir multiplayer fenomenine dönüşmesinin ardından unuttuğumuz bir şey vardı: Oyunun aslında müthiş bir senaryosu olduğu. Hatırlar mısınız? Baskıcı federasyon güçlerine karşı Arcturus Mengsk ile ittifak yapmıştık Jim Raynor olarak bir zamanlar. Ortak düşmanımızsa Edmund Duke’du. Tam o sıralarda ortaya çıkan Zerg istilasıyla iyice dağılmaya başlayan federasyonu indirmemizse pek kolay olmuştu. Ardından başa geçen Arcturus Mengsk ise çok daha berbat bir yönetim anlayışı sergilemişti. Daha da kötüsü Sarah Kerrigan’ı savaş alanında yalnız bırakarak onu Zerglerin eline bizzat teslim etmişti adeta. Ortaya çıkan sonuçsa tüm Ghost özelliklerine sahip olan bir biyolojik felaketti. Bir zamanların onurlu savaşçısı Sarah Kerrigan, karşımıza tüm psişik güçlerini Zerg mutasyonuyla birleştiren korkunç Queen of Blades olarak çıkmıştı. Jim bunu asla unutamamıştı elbette. Arcturus’un verdiği sözleri tutmamasını, ardından Sarah’yı savaş alanının ortasında terk edip gitmesini asla affetmemişti. StarCraft II’de Jim’i sessizce doğru anı beklerken buluyoruz. Fakat aradan geçen yıllar ona pek de iyi davranmamış. Kendini iyice alkole vermiş ve yaşlanmış eski dost Jim. Elbette ki amacı Arcturus’un hükümdarlığına son verip Kerrigan’la son kez hesaplaşmak. StarCraft II’nin hikayesi değme macera oyunlarına ve bilim kurgu külliyatına taş çıkaracak kadar ustalıkla işleniyor. Hani, bir strateji oyunundan ne kadar bir senaryo bekleyebilirsiniz tartışılır ancak StarCraft II’de hem harika bir senaryo, hem de harika bir anlatım var. Bildiğiniz gibi oyun üç farklı bölüm haline piyasaya sürülecek. Wings of Liberty bu serinin ilk bölümü ve Terranların hikayesini oynama şansı buluyorsunuz. Her ne kadar tek kişilik senaryoda sadece insan ırkıyla oynayabiliyor olsanız da, multiplayer bölümünde tüm ırkların oynanabilir olduğunu belirtelim.

SWEET HOME ALABAMA
StarCraft II, geleneksel ve sıkı bir gerçek zamanlı strateji oyunu. Kaynaklarınızı topluyor, üssünüzü kuruyor ve savaşıyorsunuz. Toplayabileceğiniz iki türlü kaynak bulunuyor, mineral ve gaz. Tüm bunları birim ve bina üretmek için kullanıyorsunuz. Ardından hazır birimlerinizin teknoloji seviyelerini yükselterek daha güçlü zırh, daha güçlü mermi gibi ekipmanlara sahip oluyorsunuz. Daha yüksek seviyeli birimler için üretebileceğiniz teknolojiler de bulunuyor. Oyunun amacı kaynaklarınızı akıllıca kullanarak rakibinizi saf dışı etmek. Ancak bunu yapmak, elbette ki yazmak kadar kolay değil. Her yeni görevde yeni stratejiler geliştirmek, birimlerinizin güçlü ve zayıf yanlarını öğrenmek, kaynaklarınızı son derece ekonomik kullanabilmeyi bilmek gerekiyor. Diğer yandan oyunun aksiyon tarafı da, bu strateji ağırlığının altında kesinlikle ezilmiyor. Ortada muazzam bir denge var. Bir yandan strateji geliştirirken, diğer yandan son derece hareketli ve heyecanlı savaşlara katılıyorsunuz. Oyunun görev yapıları da son derece çeşitli olduğu için üstüste aynı şeyleri yapmak gibi bir durumunuz da olmuyor. Zaten olsa da önemli değildi. Çünkü görev yapılarının farklılık sunması bir yana, oynanış da kendi içinde yeterince çeşitlilik sunuyor. Kurgulayabileceğiniz farklı stratejiler olduğu sürece, bunları denemek bile başlıbaşına bir eğlence kaynağı. Örneğin, sadece tanklardan oluşan bir birlik kurup kuşatma yapabilir ya da Ghostlardan oluşan küçük bir takımla sızma operasyonu gerçekleştirebilirsiniz. Elbette ki farklı görevler, farklı taktikler gerektirecektir ancak önemli olan bunları dengeli bir şekilde kullanabilmek. Zaten oyun öylesine derinlikli bir yapı sunuyor ki neredeyse çoğu zaman taktiklerinizi ezbere değil, emprovize bir şekilde kurguluyorsunuz.

LABORATUVAR FARESİ
Her ne kadar Blizzard bize klasik anlamda bir strateji oyunu sunmuş olsa da, aslında görev geçişleri ve konu anlatımı itibariyle ezber bozmayı da ihmal etmemiş. Sıra dışı konu anlatımının yanı sıra, Jim’in operasyonlarını yürüttüğü Battlecruiser’ın içinde gezindiğiniz sahneler oyuna çok başka bir hava katmış. Geminin içinde araştırmalar yürütebileceğiniz türlü alanlar bulunuyor. Örneğin, düşman birliklerinin teknolojilerini çalışabileceğiniz laboratuvar ya da mekanik çalışma alanları bulunuyor. Düşman araçlarının mekanik şablonlarını araştırarak benzer teknolojilere sahip olma şansınız var. Diğer yandan Zerg birimlerinin gen yapılarını inceleyerek de onların zayıf noktaları hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Haritalar içinde gezerken bulabileceğiniz paraları ve çeşitli dokümanları bu araştırmaları yapmak için harcayabiliyorsunuz. Peki, Jim’in gemisi Hyperion’un işlevi bununla bitiyor mu? Elbette ki hayır! Geminin içinde oyunun bazı anahtar karakterleri de sizinle birlikte hareket ediyor ve onlarla girdiğiniz diyaloglar hikayenin bütününü anlamanıza yardımcı oluyor. Tüm o diyaloglar gerçekten o kadar incelikli yazılmış ki, kesinlikle bir dakika bile sıkılmadan oturup dinliyorsunuz konuşulanları. Hele ki bar muhabbetleri hem ince esprilerle bezenmiş, hem de senaryonun kilit noktalarına ışık tutacak ayrıntılarla süslenmiş. Arkadaki müzik kutusundan Sweet Home Alabama’yı -ya da sevdiğiniz bir başka parçayı- açıp insanlarla geyik muhabbeti çevirmek gibisi yok doğrusu. Hatta yapımcılar barın içine gerçekten oynanabilen bir arcade makinesi koymayı bile unutmamışlar. Daha önce de söylediğimiz gibi; oyunun detay seviyesine hayran kalacaksınız.

OYNA OYNA BİTMİYOR
Oyunun görev yapılarının çeşitli olduğunu söylemiştik. Bunlar dışında oyundaki hemen hemen tüm önemli karakterlerin kendi yan senaryoları ve görevleri de bulunuyor. Tüm bunları yapmak zorunda değilsiniz ancak hem senaryoyu tam anlamıyla kavramak, hem de araştırma yapmak için gerekli olan kaynakları sağlamak için bu görevleri de es geçmemenizi tavsiye ederiz. Zaten bu görevlerin hiçbiri de diğer oyunlardaki yan görevlerde olduğu gibi sıkıcı ya da tekdüze işlerden meydana gelmiyor. Bu nedenle en az ana senaryo görevleri kadar sürükleyici ve çeşitlilik sunan görevlerle karşı karşıya kalıyorsunuz. Aslına bakarsanız StarCraft, o eski bildiğimiz StarCraft. Ancak Blizzard’ın bu seçimi yapmış olması kesinlikle halihazırda oturmuş ve turnuva oyunculuğunun standartlarını belirlemiş bir yapıyı bozmamak için alınmış bir karar. Oyunun üzerine eklenmiş dinamikler, yeni birimler, görev yapıları, zaten halihazırda müthiş olan kurguyu çok daha ileri bir yere taşımış. Peki, oyunun hiç mi eksik yanı yok? Eee, yok! StarCraft II, o çok nadir bulunan mükemmel oyunlardan biri… Oyunun her yanından başka bir güzellik, başka bir detay çıkıyor. Ayrıca tek kişilik senaryosu da 20 saatin üzerinde bir deneyim sunuyor bizlere. Özellikle diğer iki bölümün yolda olması işin içine bambaşka bir heyecan katıyor. Kimileri bunu yanlış bir karar olarak değerlendirebilir ancak oyun kesinlikle eksik ya da kısa değil. Ağzına kadar içerikle dolu bir yapım olmuş StarCraft II. İlla bir eksik ararsanız yükleme sürelerinin uzunluğunu öne sürebilirsiniz ancak bu da göze batan çok ters bir durum oluşturmuyor.

MULTIPLAYER ALEMLERİ
Oyunun multiplayer demosu yayınlanalı epeyce zaman oldu. Biz de tam sürüm oyunla birlikte Battle.net ortamlarında boy göstermeye başladık ancak kafamızın gözümüzün kırılması çok fazla vaktimizi almadı. Ranked maçlara girebilmek için epeyce bir oyun oynamamız gerekti. Şunu kabul etmek gerekir ki StarCraft II’nin multiplayer’ı bambaşka bir dünya ve bu dünyaya sıfırdan giriş yaptığınız zaman oyun kazanmak epeyce vakit alıyor. Bu noktada gelin multiplayer ortamlarda oynayabileceğiniz ırklara bir göz atalım. Terranlar ortalama bir ırk. Ana üslerinin uçabiliyor olması en büyük artılarından biri. Üslerini yaymak için
temiz ve düzgün bir zemine ihtiyaç duyuyorlar. Özellikle tankları çok etkili. Kuşatma tankları ve Goliathlar ile düzenleyeceğiniz bir saldırıdan, düşmanın sağ çıkması pek mümkün değil. Diğer yandan hava gücü de oldukça etkili bir ırk. Özellikle yeni gelen Viking birimleri hem karada, hem de havada gidebiliyor. Temel üretim birimleriyse SCVler. Bu birimleri her türlü binayı dikmek için kullanıyorsunuz. Fakat bir SCV bir binayı dikerken başka bir işle uğraşamıyor. Zergler, Terranlardan tamamen farklı bir ırk. Binalarını, temel birim Drone’ları mutasyona uğratarak kurabiliyorsunuz. Bu ırkın en büyük özelliği üretim maliyetlerinin düşük olması. Birim üretmek için genel bina olan Hatchery’nin ürettiği larvaları kullanıyorsunuz. Giriş seviyesi birimler larvaların içinde ikişer adet çıktıkları için çok ucuza, çok kısa süre içinde geniş ordular yaratabiliyorsunuz ancak bu ürettiğiniz birimlerin çok dayanıklı olmasını beklememelisiniz. Protosslar ise en karizmatik ırk olarak dikkat çekiyor. Birimleri görece diğer ırklara göre pahalı olsa da, en kaliteli ve dayanıklı birimleri onlar üretiyor. En iyi özellikleriyse temel üretim birimleri olan Probeların bina dikerken sadece bir portal açması. Yani pratik olarak bir Probe aynı anda birkaç binayı birden dikebiliyor. Protosslarla oynarken dikkat edilmesi gereken nokta kaynak yönetimi. Zira birimler pahalı oldukları için üretim görece daha yavaş ilerliyor. Kısacası her ırkın kendine göre avantaj ve dezavantajları bulunuyor. Ancak bu üç ırkın dengesi inanılmaz. Hiç kuşku yok ki StarCraft II, turnuvaların yeni gözde oyunu olacak.

DURDUĞUNUZ HER AN ZARARINIZA
StarCraft II: Wings of Liberty, oyun dünyasının çehresini değiştirecek bir klasik. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir başyapıt. Oyun dünyasıyla uzaktan ya da yakından alakası olan herkesin bir şekilde denemesi gerek. Hem oyun süresi, hem de paket içeriği bakımından paranızın tam karşılığı olan StarCraft II’yi herkese şiddetle öneriyoruz. Bu arada birlikte oynamak isteyen okurlarımızın bana bir e-posta göndermesi yeterli.

StarCraft II: Wings of Liberty
Hızlı bir şekilde kaynak toplamak, başarılı sonuçlanacak bir göreve başlamak için en ideal yol. Hangi ırkla oynuyorsanız, hemen temel üretim birimlerinden basıp hızlıca kaynak toplayın.

StarCraft II: Wings of Liberty
Üs savunması yapmak göründüğü kadar kolay olmayabilir. Başlangıçta sadece temel piyadeler yeterken, ilerleyen bölümlerde rakibiniz görünmez birimler gönderebilir. Mutlaka dedektör özelliği olan turretlar kullanın.

StarCraft II: Wings of Liberty
Başarılı bir saldırı için mutlaka ağır saldırı araçlarından fa ydalanın. Özellikle Terranların Siege Tank ve Goliathları bu iş için ideal. Yanlarına bir de Sience Vessel koyarsanız, görünmez birimlere karşı da hazırlıklı olursunuz.

StarCraft II: Wings of Liberty
Mutlaka yeni teknolojiler ve güçler araştırın. Birimlerinizi zırhlarını ve silahlarını geliştirmeyi unutmayın. Bunları yapmazsanız, kaynaklarınızı çok daha hızlı tüketirsiniz. Daha kaliteli birimler imal etmek için mutlaka araştır ma yapın.

OYNANABİLİRLİK
-5YILDIZ-

GRAFİK
-5YILDIZ-

EĞLENCE
-5YILDIZ-

SES – MÜZİK
-5YILDIZ-

YAPIMCI
• BLIZZARD

DAĞITICI
• ACTIVISION BLIZZARD

PLATFORM
• PC, MAC

İLGİLİ HABERLER