Sürücüsüz otomobiller kendisini göstermeye başladığından bu yana bu alan özelinde ahlak kavramı sıkça tartışılır hale geldi. Sürücüsüz otomobillerin kritik anlarda nasıl kararlar vereceği merak konusu oldu. Örneğin kazanın kaçınılmaz olduğu bir durumda aracın yoldan geçen küçük bir çocuğa mı yoksa dev bir kalabalığa mı çarpacağı gibi sorular internet ortamında sıkça tartışılıyor. Bu kararlardan hangisinin ahlaki açıdan doğru olduğu konusunda halen sonuca ulaşılmış değil. Fakat yapılan açıklamalara bakılırsa sürücüsüz otomobiller yakında kendi kararlarını kendi vermeye başlayacak.
Araştırmacılar etiğin ve ahlakın sürücüsüz otomobillerin karar verme aşamasında etkin rol oynaması gerektiğine inanıyor. Burdaki sorun şu ki ahlaki değerler kişiden kişiye göre değişiklik gösterebiliyor. Mesela kaza olması kesin bir durumda köpek ve insan aracında hızlıca tercih yapılması gerektiğinde bazıları köpeğe çarpmanın ahlaki açıdan daha doğru olduğunu savunurken hayvanlar konusunda yüksek hassasiyete sahip olanlar köpekten kaçınıp yayaya çarpmanın kendileri için daha doğru olduğunu savunabiliyor.
Araştırmacılar sürücüsüz otomobiller için 20 etik değer belirlediklerini ifade etse de insanların ahlaki yapısının tam olarak aktarılamayacağını belirtiyor. Ayrıca aracın tam olarak bu 20 etik çerçevesinde mi karar vermesi gerektiği yoksa bizler gibi anlık ve insani kararlar mı vermesi gerektiği henüz bilinmiyor. Cevaplanmayı bekleyen onlarca soru bulunsa da çok yakın bir gelecekte sürücüsüz otomobillerin kendi kararlarını vermeye başlaması bekleniyor.