Akıllı saatin tasarımını bir kenara bırakıp arayüzüne gelecek olursak, ilk etapta arayüzün oldukça karmaşık geldiğini belirtmekte fayda var. Ekranın alt kısmında yer alan yuvarlak noktaya bir süre basılı tutarak özellikler arası geçişi aktif hale getirdiğimiz saatte yine ekranın alt kısmını sağa ve sola sürükleyerek ilerleyebiliyoruz. Girmek istediğimiz özellik için de yine aynı yuvarlak noktaya basıyoruz. Alıştıktan sonra kullanımı oldukça kolay olan saat, mobil cihazınızla uyumlu olarak çalışıyor. Bu noktada Swatch’un mobil uygulamada harikalar yarattığını söyleyebiliriz.
Oldukça eğlenceli ve anlaşılır bir arayüze sahip olan uygulama ilk etapta üç farklı koç sunuyor. Süper kahraman, Taş fırın erkeği ve Tembel kanki isimli bu koçlar seçiminize bağlı olarak size hedefinize ulaşıp ulaşmadığınızı söylüyor. Ancak bu koçlar ne yazık ki uygulamaya girmeden mesaj atmadığı için pek etkili olduklarını söylemek mümkün değil. Ancak hedefinize ne kadar yaklaştığınızı saatin ekranında yer alan dondurma şeklindeki tasvirden de takip edebilirsiniz. Bunun dışında Zero One isimli uygulama ara ara telefonunuza bildirim göndererek saati eşleştirmeniz gerektiğini belirtiyor. Saate kişisel bilgilerinizi girdikten sonra günlük ve genel hedefler belirliyorsunuz ve saatin özellikleri kullanıma hazır hale geliyor.