Dört farklı versiyon üzerinden piyasaya giriş yapacak olan BMW X7, kardeşi X5 üzerinden ne denli tutumlu ne denli değil hep birlikte göreceğiz.
Geride bıraktığımız gün yüzünü göstermesiyle birlikte tüm dünya basınınında gündeme oturan BMW X7, halkla ilk kez önümüzdeki ay buluşacak. Los Angeles Otomobil Fuarı kapsamında sahne alacak olan bu devasa otomobille ilgili yavaş yavaş düşünceler de gelmeye başladı. Bir kesim için BMW’nin bu hamlesi oldukça olumlu ve yerinde karşılanırken, diğer yandan da gidişat gereği çok da gerekli olmayan bir adım atıldığı görüşü hakim. Tabi ki bir de işin beğenip beğenmeme kısmı var. BMW tarihinin en büyük böbrek tipi ızgarasıyla karşımıza çıkan otomobil için bu konuda da şimdilik bir uzlaşma olduğunu söylemek zor. Bu konudaki düşünceleri bir nebze olsun dengeleyecek olan yegane parça asfalt üzerindeki performans olacak.
Bildiğiniz üzere tüketim konusunu tetikleyen başlıca kriterlerden birisi aracın ağırlık değeri. Lakin maalesef bu bilgi şu aşamada BMW’nin paylaşmadığı tercih etmediği bölümlerden birisi olarak geri planda duruyor. Yaprakları karıştırıp gözümüzü X5‘e çevirdiğimiz zaman, elimizde yaklaşık 2.250 kilogram gibi bir rakamın belirdiğini söyleyebiliriz. X7’nin ebatları ve diğer dinamikleriyle X5’e göre hatırı sayılır oranda fark barındırdığını düşündüğümüzde, sahip olduğu ağırlık değeri de gözümüzde benzer bir eğride yükseliveriyor haliyle.
Evet, gelelim tüm bu parçaları üst üste koyduktan sonra BMW’nin tüketim konusunda paylaştığı verilere. Değerlendirme yapmadan önce verileri detaylı olarak aşağıda inceleyelim:
BMW X7 xDrive40i – 100 kilometrede 9 ile 8,7 litre aralığında
BMW X7 xDrive50i (Avrupa satışı olmayacak) – 100 kilometrede 11,4 litre
BMW X7 xDrive30d – 100 kilometrede 6,8 ile 6,5 litre aralığında
BMW X7 M50d – 100 kilometrede 7,4 ile 7 litre aralığında
Bu değerleri dizel versiyonlar üzerinden X5 ile kıyasladığımızda; 30d versiyonunda 5,9 litrelik, M50d’de ise 6,6 litrelik tüketim değerlerinin fabrika tarafından açıklandığını görüyoruz. Rakamlara ve X7’nin sahip olduğu ebatsal ve performanssal farka bakıldığında aradaki var olan farkın gayet kabul edilebilir olduğunu söylemek mümkün. Tabi ki bu rakamların gerçek dünyada ne oranda esneklik göstereceği de, aracın asfalta inmesiyle birlikte daha da aydınlanacak. Nitekim önümüzdeki süreçte aileye dahil edilecek olan hibrit versiyon da, gerek karbon salınımı gerekse iktisadi yapısıyla yenilikçi kullanıcıların yönelebileceği güzel bir seçenek olarak önümüzde duruyor. Siz de bu rakamlar üzerinden düşüncenizi bizlerle paylaşabilirsiniz.