PARMAKLARINIZIN UCUNDA
Ancak sadece oyun dünyasının yapılarına işlemiş bir yaratıcılık değil bu, oynanış mekanikleri de sonuna kadar nasibini almış. Cihaz çıktığından beri PS Vita’nın oyuncuya sunduğu özellikleri ile ne kadar farklı yapıda oyuna imkan tanıdığından dem vurmuş olsak da, bugüne dek Killzone dışında bunları tam anlamıyla kullanabilen çok fazla oyunla karşılaşmamıştık. Ancak Tearaway adeta PS Vita için bir doktora tezi özelliği taşıyor.
Cihazın yapısını, yapabileceklerini ve özelliklerini Media Molecule kadar iyi kullanabilen başka bir firma yok. Öncelikle ön ve arka dokunmatik ekrandan bahsedelim. Dedik ya, PS Vita bu oyunda gerçek dünya ile kağıtların dünyası arasında incecik bir köprü görevi görüyor. Öyle ki, parmağınızı arka dokunmatik ekrana dokundurduğunuzda Tearaway dünyasının zemininin yırtıldığını ve parmağınızın o boyuta geçtiğini görüyorsunuz. Hatta o incecik yapının arkasından parmağınızı görebiliyorsunuz bile. Bu yaratıcı dokunuş bile oyunun kağıtlar üzerine kurgulu dünyasına müthiş bir inandırıcılık katıyor. Ön taraftaki ekran ise daha ziyade kağıtları kıvırmak, yırtmak ve verdiğimiz şekilleri kesmek için kullanılıyor. Evet, istediğimiz nesneyi çizip keserek Tearaway dünyasına katkıda bulunabiliyoruz…
KEYFİNİZE GÖRE
Ancak bu kez katkımız LittleBigPlanet’ta olduğu kadar geniş çaplı değil. Orada yarattıklarımız ile kendi oyun dünyamızı bile kurgulayabiliyorken, Tearaway’de bu durum daha ziyade özelleştirme mantığı üzerine kurulu durumda. Gönlümüzce çizdiğimiz şekilleri, farklı farklı katmanları kullanarak ve kesip biçerek karakterlerimizi özelleştirmek için kullanabiliyoruz.
Örneğin üzerine bindiğiniz bir domuza aslan yelesi ekleyebiliyor veya ayaklarına patik geçirebiliyorsunuz. İlkokulda gördüğümüz el işi derslerinin faydasını bu oyunda bol bol göreceksiniz. Elbette tüm bunlar, yaratılmış olan görsel dünyanın içinde mümkün kılınabiliyor. Tearaway grafiksel anlamda kesinlikle PS Vita için bir devrim değil ancak kağıtların dünyasını aktarma anlamında mükemmel bir iş ortaya koyuyor. Her bir detay o kadar incelikle işlenmiş ki, gerçekten elinizi uzatsanız o incecik kağıdı yırtıp Tearaway evrenine geçebilecekmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Yırtılma, kıvrılma, uçuşma vb. tüm ses efektlerinin de kalitesi ortaya eklenince duyulara hitap konusunda oyun görevini fazlasıyla yerine getirmiş oluyor. Kağıt kesiği dışında, neyse ki öyle lanet sıkıntılar yaşamıyoruz…
YOKSA SİZ HALA?
Oyun dünyasının LittleBigPlanet, Puppeteer, Scribblenauts ve elbette Tearaway gibi yapımlara fazlasıyla ihtiyacı var. Vurdulu kırdılı, bol çatışmaları oyunların arasında bir nebze olsun nefes alabilmek emin olun bünyeye çok iyi geliyor. Tearaway sadece şimdiye kadar yapılmış en iyi PS Vita oyunu değil, konsola sahip olmayanların başını taşlara vurmasına neden olacak kadar enfes bir yapım. Şimdi onlar düşünsün…
► GİRİŞ
► BAŞROL SENİN
► PARMAKLARINIZIN UCUNDA
► DETAYLAR
► PUANLAMA