Modern hayatın vazgeçilmezleri arasında yer alan birçok ürün, araç ve gereçler hep ‘teknoloji’ kelimesi ile birlikte anılır oldular. Evimizin merkezine yerleştirdiğimiz televizyon ve ses sistemleri, iş için kullandığımız bilgisayarlar, cebimizden eksik etmediğimiz telefonlar… Örnekleri çoğaltmak mümkün. Yeni dünyayı oluşturan bütün bu birimlerin arkasında yatansa, insanın yenilikçi ve gelişimci yönünden kaynaklanıyor. Sony içinde hep kullandığımız deyimdeki gibi: Her zaman gelişme; ama asla mükemmel değil.
Aslında bugün teknoloji kelimesinin insana hatırlattıkları ile birkaç yıl önce hatırlattıkları arasında büyük fark var. Eski Yunan dilinde ‘sanat’ , ‘beceri’ ve ‘zanaat’ anlamlarına gelen téchne ve ‘bir disipline ait bilgi dalı’ anlamına gelen –logia kelime / köklerin birleşimi ile ortaya çıkan bu sihirli sözcük, anlam itibariyle çeşitli araç, teknik, beceri ve organizasyon sistemi ya da metotlarının kullanımı ve bilgisi tanımını taşıyor. Aslında karmaşık görünen bu tanımlama, en basit haliyle, insanın -ve hatta bazı hayvan türlerinin- mevcut koşullarda hayatta kalabilmek adına geliştirdiği beceriler birikimine işaret ediyor. Tabii geçen zaman içinde koşulların değişmesi ve medeniyetin ilerlemesi, farklı ihtiyaçların doğması ve teknolojinin yeni yönlerde geliştirilmesi, teknolojik ürünlerin hayatımızdaki yeni yerlerini almaları sonucunu doğurdu. İnsanlığın 2.5 milyon yıl önceki taş aletler kullanımıyla başlayan ‘teknolojik’ macerası, 200 yıl kadar önce ikinci sanayi devrimi ile farklı boyuta taşındı ve teknoloji temel ihtiyaçlardan çok, gelişim ve ilerlemeyi sağlayan araç olarak tanındı. Günümüzde artık kaşık, makas gibi günlük hayatın en basit aletleri olarak tanımlayabileceğimiz zamanın teknolojik buluşların yerini uzay istasyonları ve kütle hızlandırıcılar gibi maddesel örneklerin yanında bilgisayar ve tele iletişim yazılımları ile internet gibi sanal kavramlar aldı.
Toplumumuzsa teknolojiyi çoğunlukla uzak, erişilmesi zor, yakalanması olanaksız ve bazen de korkutucu bir kavram olarak ele alıyor. Oysa teknoloji ve getirdiği ürünler hayatı kolaylaştıran, daha çok üretmemizi, daha fazla paylaşmamızı ve daha çok eğlenmemizi sağlayan araçlardır. Bu durumda teknolojik cihazlar olarak bilinen bilgisayarlar, (akıllı) cep telefonları, dijital medya çalarlar, dijital fotoğraf makineleri, video kameralar ve İnternet TV’lerin hayatımızda bu kadar yer kaplarken bir yandan bazı kitlelerce endişe verici bulunmaları, konunun en basit haliyle iyi anlatılamadığını gösteriyor.
Oysa Sony’nin küresel önderliğini yaptığı tüketici elektroniği dünyası, değişen hayat koşulları içerisinde insan hayatına kolaylık ve verimliliğin yanında eğlence katmayı hedefliyor. Artık VAIO bilgisayarın yanı sıra yeni nesil İnternet TV özellikli BRAVIA ile de ‘bağlı’ kalabiliyor, eğlencenizi sevdikleriniz veya sesinizi duyurmak istediklerinizle, çeşitli araçları kullanarak paylaşabiliyorsunuz. 3D özellikli alpha NEX, alpha DSLR veya Cyber-shot fotoğraf makineniz ile gezerek beğendiğiniz yerleri derinlik boyutuyla birlikte belgeleyebiliyor; bu içeriği gerçeğe en yakın hissi verecek şekilde BRAVIA 3D TV’ler ya da VW90ES 3D ev sineması projektörü kullanarak orada bulunamamış sevdiklerinize sunabiliyorsunuz. Gerçek hayatta deneyimleme şansı bulamayacağınız ortamları PlayStation’ın artık üçüncü boyut ile birlikte sunabildiği sanal gerçeklikte yaşayabiliyor; örneğin GT5 ile dünyanın en zengin garajına sahip olabiliyorsunuz. Ürünler birbirleri ile kablolu/kablosuz ağ, DLNA platformu, TransferJet, HDMI gibi farklı arayüzler ile konuşabiliyor; daha fazla veri, daha kısa zamanda ve daha kolay bir şekilde paylaşılabiliyor.
On binlerce resim, şarkı ve film dosyalarını tırnak büyüklüğünde Memory Stick’lerde ‘taşıyabiliyor’; içlerinde kaybolmadan, örneğin seçtiğiniz tek bir yüze tıklayarak o kişinin yer aldığı içerikleri Picture Motion Browser yazılımı ile dizebiliyorsunuz. Haftada iki saat çocuğu ile geçirdiği anları Handycam video kameranın Full HD kalitesinde kaydeden bir baba, herhangi bir aktarmaya gerek duymadan, bir yıl boyunca yaptığı çekimleri bu avuç içi kamerada saklayabiliyor; hafta sonu en sevdiği sanatçının konserinde eğlenen bir genç de, 360 derece görüntü ile aynı anda hem sahneyi hem de seyircileri Bloggie ile kaydederek hemen dahili USB’den VAIO notebook aracılığıyla bu görüntüleri YouTube, Facebook gibi yeni nesil sosyal paylaşım ağlarına aktarabiliyor. Yalnızca Sony ürünleri kullanarak hayatımıza katabileceklerimizi daha yüzlerce örnekle anlatmak mümkün. Peki, gelecekte yapabileceklerimiz? Çoğu insanın aklındaki soru bu. Gelecekte olacakları merak ederken elimizdekini kaçırıyor olmak bir yana, aslında geleceği hazırlamak da son kullanıcının elinde. Genel kanının tersine, teknoloji ve yenilik ile ilgili firmalar sürekli tüketicileri ve hayata dair taleplerini değerlendiriyor; ürün ve hizmetlerini buna göre şekillendiriyorlar. Sony’nin 3D dünyasında yalnızca televizyon ile yetinmemesi, Cyber-shot ve alpha fotoğraf makinelerinden PlayStation’a, Blu-ray sinema sistemlerinden (yakında) VAIO’ya kadar geniş tüketici ürünleri yelpazesinde üretim yapması buradan kaynaklanıyor. Sony Eurasia olarak şu anda Türk tüketicilere 25 farklı model 3D ürün sunmaktayız. Bu sayı önümüzdeki aylarda yeni katılımcılarla hızla artacak. İçeriğin yaratıldığı ilk andan, evimize gelene kadarki aktarım aşamaları dahil her kademede liderlik vasfı ile yer alan Sony’nin gücünden destek alarak yepyeni ‘teknolojik’ ürünlerden keyif almaya devam edeceğiz.