Gimbal’ın üzerinden daha önceki modellerde olduğu gibi kontrol tuşları yer alıyor. Bu kontrol tuşları sayesinde telefonların ekranlarını kullanmadan yakınlaştırma işlemi yapılabiliyor. Arka kameradan ön kameraya da hızlı bir şekilde geçilebiliyor. Ayrıca cihazın üzerinde yer alan bir tuş sayesinde telefonu dikey veya yatay olarak da kullanmak mümkün. Gimbal’ın üzerinde yer alan bir joystick telefonun açısını sola, sağa, yukarı veya aşağıya doğru hareket ettirmeye imkan tanıyor. DJI OM 5’e alışık olmadığımız için ilk etapta cihaz için biraz zaman harcadık. Büyük bir ihtimalle siz de bu cihazı satın aldıktan sonra alışma süresine ihtiyacınız olacak. Katlanabilir tasarıma sahip olan cihazı özellikle açarken ve kapatırken zaman harcamalısınız. Alışma sürecinin tamamlanmasının ardından iOS ve Android’li cihazlarda yer alan DJI Mimo uygulamasını yüklemeniz gerekiyor. Telefonlarınızı gimbal’a taktıktan ve ardından uygulamayı açtıktan sonra cihaz, mobil cihazlarla Bluetooth bağlantısı üzerinden iletişim kuruyor. Tüm bu işlemlerin ardından profesyonel kalitede videolar çekilebiliyor. Yeni modelle birlikte ActiveTrack 4.0 teknolojisi yer alıyor. Bu özellik otomatik olarak bir kullanıcıyı veya hareket eden bir nesneyi takip etmeye imkan tanıyor.
Yavaş hareket eden neslerde iyi bir performans gösteren gimbal hızlı hareket eden nesnelerde ise daha iyi performans gerektiğini düşünüyoruz. Yüz tanıma özelliğine de sahip olan gimbal’da Clone me Pano isimli uygulamada kullanıcıların eğlenceli içerikler hazırlamasına olanak tanıyor. Bu özellik sayesinde aynı karede birden fazla yerde olmak mümkün. Gimbal’ın kutu içeriğinden çıkmasa da opsiyonel olarak dolgu ışıklı telefon tutucusunun da önümüzdeki günlerde Türkiye’de satışa sunulması bekleniyor. Özellikle düşük ışık koşullarında çekim yapanlar için bu aksesuar faydalı görünüyor. Aksesuarı henüz deneyimleyemesek de cihaz kullanıcıların renk parlaklığını ve sıcaklığını ayarlamasına olanak tanıyor.