Tembo, yavaş başlayıp bir anda açılan oyunlardan. İlk birkaç bölüm çıtır çerez tadında gelince hemen galeyana gelmeyin. Sonrasında zorluk seviyesi ciddi anlamda artıyor. Karakterimiz bir fil olmasına rağmen istediğinde oldukça hızlı olabilen bir dostumuz aynı zamanda. Bu hız, Sonic’e nazire edercesine kusursuz bir sürat ile platformlar arasında dolaşabilmemizi sağlıyor. Ancak zorluk seviyesinin artmasıyla birlikte oyunun hızı da yavaşlıyor. Durup düşünmemiz gereken anlar, üzerinde çaba sarf etmemizi gerektiren engeller derken karakterimizin bir fil olduğunu hatırlatan hale geliyor oyun. Bu bize göre önemli bir eksi. Platform oyunları, özellikle de yapıları Tembo gibi sürate uygun halde hazırlanmışsa, yavaşladıkça amaçlarından sapma eğilimi gösteriyor.
Ancak asıl sorun, kontrollerin her zaman kusursuz yanıtlar veremiyor olması. Özellikle havadayken yaptığımız eylemlerde, popo üstü düşmek isterken ateşlerin üzerine döne döne atılırken bulabiliyoruz kendimizi. Bu gibi durumlar, zaten sınırlı olan canımızın hızla tükenmesine sebep olarak aynı bölümü tekrar tekrar oynamak zorunda kalmamıza neden olabiliyor.
Ancak Tembo the Badass Elephant’ın tüm günahları içinde en fenası tartışmasız oyun süresi. Yaklaşık olarak 6 saatlik bir oyun deneyimi, böylesi bir oyun için hiç yeterli değil. Çünkü yavaşladığı anlar olmasına ve kontrollerin bazen saçmalamasına rağmen Tembo son derece eğlenceli bir oyun olmuş. Büyük bütçeli animasyon filmlerinden fırlamışa benzeyen çizimleriyle de birleşince, oyun deneyiminize büyük bir sırıtış eşlik ediyor. Tembo the Badass Elephant son yıllarda çıkmış olan en iyi platform oyunu değil kesinlikle ama eğlenceli oyun alternatifi arayan bünyeler için nokta transfer diyebiliriz.