2007 yılına geldiğimizde sekiz oyun eskitmiş, ivmesi giderek düşen bir seri durumundaydı Test Drive. Eden Games, yapımcı koltuğuna geçtiğinde aynı şeyleri tekrar ederek başarılı olamayacağının bilincindeydi ve bu nedenle tamamen yeni düşüncelerle sarmalanmış bir oyun tasarladılar. Evet, elimizdeki yine bir yarış oyunuydu ancak pek çok yönden bir simülasyon havası da buram buram seziliyordu. Yarışırken sosyalleşebildiğimiz bir oyun hayaliyle karşımıza çıkan Eden Games, ikinci oyunları ile bu kez denemedikleri şeylerin peşinde değiller, ellerindeki ürünü çok daha iyi hale getirebilme derdindeler. Pek çok açıdan hedeflerine ulaşabildiklerini gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz ancak bazı noktalarda fena çuvallamışlar maalesef…
İBİZA’DA SOSYALLEŞMEK
Klasik bir yarış oyununda otomobilinizi ve yarış türünü seçip direkt olarak olaya atlarsınız ancak Unlimited 2’de işler böyle yürümüyor. Oyuna başladığınızda önce karakterinizi seçiyor daha sonra gidip kendinize bir ev ve bir otomobil alıyorsunuz. Sonra fark ediyorsunuz ki ehliyetiniz yok. Sonra gidiyorsunuz ve sürüş testlerine katılıp ehliyetinizi alıyorsunuz. Eviniz hazır, altınızda araba, ehliyetiniz cepte ve artık Ibiza sokaklarını inletmek için önünüzde hiçbir engel yok. Yola çıktığınızda dikkatinizi bütün bir adanın dolaşıma açık olduğu çekiyor. Sokaklarda ilerledikçe çevrenizde olan biten her şeyin gerçek zamanlı yaşandığını anlıyorsunuz. Çünkü trafikteki her araç, sizin gibi başka bir insan tarafından yönetiliyor. Tam bu noktada işin içine insani duygular karışıyor ve diğer herkesten her konuda daha üstün olmak istiyorsunuz. Onlardan daha güzel görünebilmek için en pahalı giysileri satın alıyor, aynaya baktığınızda beğenmediğiniz burnunuzu yeniletmek için estetik operasyon geçiriyor, verdiğiniz partilerle adınızdan söz ettiriyorsunuz. Bunlarla da yetinmeyip, rakiplerinize toz yutturarak en iyinin kim olduğunu herkesin anlamasını sağlıyorsunuz. Sonuç olarak yarış türü adı altında aslında bir yaşam simülasyonunda yer alıyorsunuz. Massively Open Online Racing (M.O.O.R.) olarak adlandırılan bu tür ilk oyunda da yer alıyordu ancak Unlimited 2 ile birlikte sosyalleşme kısmı ciddi bir gelişime uğraşmış durumda. Ancak asıl önemli noktada, işin yarış kısmında aynı gelişimden bahsedemezken aksine tökezlediklerini görüp derin bir ah çekmekten kendimizi alamıyoruz. Unlimited 2, bir yaşam simülasyonu olmayı başarırken bir yarış simülasyonu olmayı başaramıyor. Aracınızı kontrol ederken gerçekçi tepkiler alamıyor, aracınıza hakim olduğunuzu hissedemiyorsunuz. “Tamam, bu oyun Gran Turismo 5 gibi olmamış, peki bari Burnout gibi olabilmiş mi?” derseniz, maalesef onu da becerememiş. Yani ne simülasyon ne de arcade olmayı becerebilmiş, Araf’ta sıkışıp kalmış bir oyundan bahsediyoruz. Eğer fizik modellemeleri başarılı olsaydı bu durumu görmezden gelebilirdik ancak oyunda herhangi bir hasar modellemesi olmadığı gibi yaptığınız kazaların çarpışan otolar kıvamında olması tadınızı bir yerden sonra kaçırıyor. Oyuna biraz fazla yüklendim sanırım, hemen toparlayayım. Unlimited 2, MMO özellikleri taşıyan bir oyuna göre son derece güzel görünüyor. Araç modellemelerinin kalitesinin yanında özellikle çevre tasarımları gayet başarılı. Gündüz – gece değişimi, hava şartlarının devamlı farklılık göstermesi (özellikle yağmur sonrası görülmeye değer) ve Ibiza’nın tüm doğal ortamı özenle hazırlanarak oyuna aktarılmış. Grafiksel anlamda üst düzey olmasa da standartların üstünde bir performans sergiliyor TDU2. Açık dünya oyunlarındaki en önemli unsurlardan biri de radyodaki şarkı çeşitliliği olsa gerek. Yarışmaktan sıkıldığınızda radyoyu açıp dağ tepe gezmek gibisi yoktur. Unlimited 2, sahip olduğu şarkı listesi ile geçer not almakla beraber kendi şarkılarımızı eklememize izin vermeyerek bir fiskeyi hak ediyor.
YARIŞ ÇEŞNİLİ MMO
Oyunun en önemli yanlarından birisi elbette ki online mücadeleler. Bireysel olarak rakiplerinizle mücadele edebileceğiniz gibi kurulmuş yarış kulüplerine katılarak arkadaşlarınızla beraber mücadele edebilir, kulüpler arası turnuvalarda yer alabilirsiniz. Polis olup sizden kaçmak isteyenleri kovalayabilir, sizi yakalamak isteyen polislerden kaçmak için sırtınızdan ter akıtabilirsiniz. Açık konuşmak gerekirse Test Drive Unlimited 2, ona bir MMO gibi davrandığınızda ve karşınıza yapay zekayı değil, gerçek zekayı aldığınızda daha güzel olan bir oyun.
SENİ GÖZÜM BİR YERDEN ISIRIYOR AMA…
101 farklı araç seçeneği başlangıç için son derece yeterli iken, ilerleyen zamanda çıkacak eklenti paketleri ile birlikte bu sayının giderek artacağı da belirtiliyor. Şimdiden çıkmış bir paketi satın alarak Casino’ya gidebilir ve orada kumar oynayabilirsiniz. Açık dünya oyunlarının GTA ile kıyaslanması can sıkıcı bir noktaya gelmiş olsa da, bir yarış oyununun bünyesine kumar oynamak, ev ve giysi satın almak, saç bakımı yaptırmak ve daha pek çok özelliği eklemiş olması ister istemez onu ‘GTAşinas’ bir yarış oyunu kıvamına sokuyor.
DENEMEYE DEĞER ÖZELLİKLER
Bir yarış oyunundan kaliteli bir sürüş keyfi değil de farklı oynanış seçenekleri sunmasını bekliyorsanız Test Drive Unlimited 2’yi gönül rahatlığı ile alabilirsiniz. Burnout gibi yüksek bir kaliteye ya da Gran Turismo gibi gerçekçi oyun dinamiklerine sahip olmasa da, türüne getirdiği yeni yorumlar ve arkadaşlarınızla birlikte oynadığınızda son derece geniş seçeneklere sahip olması oyunu satın alınabilir kılıyor. Ancak yarış sevdalılarının bu oyunu satın almadan önce bir kere daha düşünmelerinde bizce fayda var.
► Detaylar ve puan tablosu sayfa 2‘de
Sayfa: 1 2