HANGİ ÖRÜMCEK ADAM?
The Amazing Spider-Man, açık uçlu bir oyun. Yani dilediğiniz zaman, dilediğiniz yere gidebiliyorsunuz. Oyunda ana görevler olduğu gibi, birçok da yan görev bulunuyor. Eh, şehrin her tarafı kurtarılmayı bekleyen masum insanlarla dolu. Ana görev sizi senaryoda ileri taşırken, yan görevler de kahramanımızın daha da güçlenmesini sağlayan yeni güçleri açabiliyor. Bu yan görevler de kendini sıklıkla tekrar eden birbirinin aynı görevlerden değil, oldukça çeşitli şeyler yapmanızı gerektiren problemler sunuyor önünüze. Mesela kimi görevlerde kovalamanız, kimi görevlerde kaçmanız, kimilerinde bolca adam pataklamanız gerekebiliyor. Ama işin ilginç kısmı, kimi görevlerin gizlilik gerektirmesi. 2010 yılında çıkmış Spider-Man oyunu olan Shattered Dimensions’da Noir bölümleri hatırlarsanız, neden bahsettiğimizi az çok çıkarabilirsiniz. The Amazing Spider-Man’de sadece şehirde yapabileceğiniz görevler değil, aynı zamanda bina içlerinde aksiyona girmenizi sağlayan görevler de bulunuyor. Bu görevlerin bir kısmında kesinlikle düşmanlarınıza yakalanmamanız gerekiyor. Fakat elinizin altında Spidey oldukça çok da sorun değil doğrusu. Geliştiriciler çeşitlilik sunan bir oynanış yaratabilmek adına kesinlikle emek harcamışlar. Bunu oyunun her saniyesinde hissedebiliyorsunuz.
YAYLA GİBİ
Geniş bir şehir, çeşitli görevler, keskin kontroller ve zevkli bir oynanış… Bir oyuncu daha ne arzu edebilir ki? Belki biraz daha içerik ya da daha uzun süren bir deneyim… The Amazing Spider-Man’in en büyük kusuru sabun köpüğü gibi dağılması. Oyunun içeriği sağlam olsa bile, bu içeriği tüketmek çok basit. Oyun hem kısa hem de gereğinden fazla kolay. Ya düşmanlarımız çok zayıf ya da Spidey gereğinden fazla güçlü. Sizi en çok zorlaması gereken boss savaşları bile sabun köpüğü gibi dağılıyor. Bu kadar güçlü oynanış özelliklerini bir araya toplamışken içeriğin çok daha uzun soluklu ve oyunun çok daha zorlayıcı olması gerekirdi. Ha, eğlenceli mi? Sonuna kadar… Ama bittikten sonra daha fazlasını istiyorsunuz. Özellikle boss savaşları aslında o kadar güzel tasarlanmış ki “keşke” diyorsunuz, “kahramanın yeteneklerini çok daha iyi kullansalardı.”
NE EKSİK?
The Amazing Spider-Man aslında hepimiz için sürpriz oldu. Oyunun basit bir film uyarlaması olmasını beklerken, altından üzerinde çok uğraşılmış ve çok şeyin başarılmış olduğu harikulade bir oyun çıktı. Gerek oynanış, gerekse de görev çeşitliliği bizi ekran başına hapsetti. Ama keşke daha uzun ve zorlayıcı bir oyun olsaymış demekten de alamadık kendimizi. Avengers, Dark Knight Rises derken, süper kahramanlara boğulduğumuz bu aylarda The Amazing Spider-Man’i mutlaka denemenizi öneriyoruz.