The Elder Scrolls Online incelemesi

TOPARLAN DA GEL
The Elder Scrolls Online hakkında konuşmaya başlamadan önce bir şeylerin altını net olarak çizmek gerekiyor. Öncelikle online bir oyunu bir ay kadar kısa bir sürede değerlendirmek mümkün değil. Hatta, birkaç ay bile bunun için yeterli olmayabilir. Çünkü online oyun yaşayan bir organizmadır; sürekli değişir ve gelişir. The Elder Scrolls Online’ın tam olarak oyuncuya ne sunduğu, ilk altı ayın sonunda netlik kazanacak. Şu an okuyacaklarınız ve sayfanın sonunda yer alan puan ise, tamamen böyle bir yolculuğa çıkmaya değer olup olmadığını gösteren veriler olacaktır. Çünkü eski model aylık ödeme sistemini kullanan bir oyun var karşımızda ve bu kadar yüklü meblağlar ödeyeceksek ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmemiz gerekiyor.

Bu noktada söylememiz gereken ilk unsur, TES Online’ın Skyrim sonrası bir geri adım olduğunu söylemek olacaktır. Hataları kabul edilebilir ve hatta rahatlıkla görmezden gelinebilir bir noktaya taşıyan Skyrim sonrası TES Online, serinin üzerine yapışıp kalmış “bugfest” sıfatını tekrar sırtına geçirmiş görünüyor. Ne yazık ki, bug konusunda çılgın atan bir yapım var karşımızda. Bu, şu an için büyük bir handikap elbette, ancak birkaç ay vermiş olmamızın en büyük sebeplerinden biri de burada yatıyor. Bu kusurların büyük bölümünü ortadan kaldırmak ZeniMax Online Studios’un elinde ve yapılmayacak bir şey değil. Ancak onca beta sürecinden sonra karşımıza çıkmış olan yapım buyken, biraz olsun endişe duymamız da yersiz değil.

ZeniMax Online Studios demişken beklentilerimizi kimin ellerine bıraktığımızdan da biraz bahsedelim. 2007 yılında ZeniMax Media içerisinde şekillenen bu stüdyonun başında Mythic Entertainment’tan tanıdığımız Matt Firor getirildi. Bu ismi hatırladığımız oyun ise Dark Age of Camelot. Bu önemli bir bilgi çünkü bu oyunun etkilerini TES Online üzerinde gözlemlemek çok güç değil. Dark Age of Camelot PvP mantığını geliştirerek Realm vs Realm sistemini (RvR) getirmişti ve buna benzer bir sistemi TES Online’da da görüyoruz. Oyunun devasa haritası içinde kocaman bir şehir (Cyrodiil) PvP için ayrılmış durumda. Cyrodiil çok büyük bir alana sahip olduğundan içerisinde kaleler ve ele geçirilebilecek başka bölgeler bulunuyor. İttifaklar bu bölgeleri ele geçirmeye ve söz sahibi olmaya çalışıyor. Kısacası PvP ile RvR arasında gidip gelen bir sistemle Cyrodiil ittifakların mücadelesine sahne oluyor.

Oyunda üç farklı ittifak bulunuyor; Aldmeri Dominion, Daggerfall Covenant ve Ebonheart Pact. Bu üç ittifakın içerisinde ise TES serisinden aşina olduğumuz dokuz ırk üçerli şekilde bölünmüş durumda. Karakter yaratma ekranında ırkımızı belirlerken otomatik olarak ittifakımızı ve hikayemizin ilerleyiş rotasını da belirlemiş oluyoruz. Zaten oynanış mekaniklerinde seçtiğiniz ırkın çok fazla etkisi olmuyor, her ırk her alanda kendini geliştirebiliyor. Ancak başlangıç noktanızı ve ilerleyişinizi etkileyeceğinden ırkınızı seçerken dikkatli olmanızda yarar var. Seçilmiş kişi olarak ilerleyeceğiniz bu yolda “ben ne yaptım?” demek istemezsiniz değil mi?