Filmer için Yüzüklerin Efendisi, diziler için Taht Oyunları ne ise oyunlar için The Elder Scrolls serisi de odur. Üstelik bu serinin uyarlandığı öyle efsanevi bir kitabı falan da yoktur, tamamen kendi ayakları üzerinde destanlaşmıştır
Tam olarak 20 yıldır hayatımızda olan bir seriden bahsediyoruz. Aslında The Elder Scrolls, hiçbir zaman oyun dünyasının mihenk taşı seviyesindeki yapımlar kadar kusursuz bir seri olmadı. Ancak her zaman farklı olmayı da başardı. Belki de hiçbir oyun, The Elder Scrolls’un yaşattığı deneyimlere yaklaşamadı bile.
Daggerfall, Morrowind ve Oblivion ile oyunun geçtiği eşsiz kıta olan Tamriel’de unutulmaz yolculuklar yaşamış olsak da Skyrim’in ulaştığı nokta seri için kırılma etkisi gösterdi. Çünkü o zamana dek “hatalarıyla sevilen” bir seri olan The Elder Scrolls, Skyrim ile birlikte artık efsane olarak nitelendiriliyordu. Her oyunda Tamriel’in ayrı bir noktasına gidiyor ve bambaşka maceralara “tek başımıza” yelken açıyorduk. Ancak artık daha büyük oynamanın zamanı geldi; çünkü tüm Tamriel, The Elder Scrolls’a gönül vermiş herkese açık bir şekilde karşımızda duruyor.