The Long Dark incelemesi

10 Eylül 2017 20:00

KANADA’NIN SOĞUĞU BAŞKA BİR ŞEYE BENZEMEZ

Yaklaşık olarak üç yıldır The Long Dark’ın yalnızca hayatta kalma modu oynanabilir durumdaydı. Burada ya zorluk seviyesini kendimize uygun bir şekilde belirleyerek en uzun süre hayatta kalmaya çabalıyorduk ya da sonradan eklenen yeni modlar sayesinde bazı hedefleri gerçekleştirmek için uğraşıyorduk. Geçtiğimiz ay eklenen senaryo modundan yazının ilerleyen kısımlarında bahsedeceğiz ancak tamamlanmış hali için şunu söyleyebiliriz ki; The Long Dark’ın en güçlü kısmı hala hayatta kalma modu gibi görünüyor. Hikaye kısmı ilginç ögeler barındırıyor olsa da, oyunun en güçlü tarafının ağırlığını kaldıramamış. Haliyle zaten oynamış olduğumuz kısmın üzerine çıkamamış olması, final sürümün puanını da olumsuz yönde etkiliyor ne yazık ki. Öncelikle şu ana kadar oyunu hiç oynamamışlar olabileceğini düşünerek The Long Dark nedir ondan bahsedelim. The Long Dark, hayatta kalabilme zorluğu olarak kendisine Kanada’nın dondurucu soğuğunu seçen bir yapım. Bu sıcaktan, elektrikten, yiyecek imkanlarından, iletişimden ve bunun gibi pek çok unsurdan mahrum ortamda ölmemeye çalışmak yegane arzunuz. Bunu yaparken de saçma sapan detaylarda boğmak yerine, en önemli unsurlara önem göstererek bir oynanış tarzı benimsiyor oyun. Diğer yan elementler bir yana, ölmemek adına dikkat etmeniz gereken dört temel konu var: Yiyecek, içecek, vücut ısısı ve yorgunluk. Bu dört başlığı kontrol altında tuttuğunuz ve başınıza beklenmedik bir bela gelmediği sürece, hayatta kalmayı rahatlıkla başarabilirsiniz. Ancak bu dört başlığı öyle kolay kolay kontrol altında tutamayacaksınız ve başınıza sık sık hiç beklemediğiniz belalar musallat olacak.

Sayfa: 1 2 3 4 5 6

Paylaş