YAŞAYANLARIN DÜNYASI
İlk sezonun bu denli başarılı olmasının nedenlerinden bir diğeri de, en az ana karakterler kadar yan karakterlerin de üzerinde durulmuş olmasaydı. Karşılaştığımız her bir kişinin o evrende yer alması gerektiğini, doldurma amaçlı kullanılan bir kişi dahi olmadığını görüyorduk. Bu nedenle ikinci sezonda karşılaştığımız yeni karakterlerin oyunun başarısı anlamında önemi oldukça büyük. Oyundan alacağınız zevki baltalamamak adına fazla detaya girmek istemiyoruz ancak yeni karakterlerin de şimdilik son derece başarılı yazılmış olduğunu söyleyebiliriz.
Lee’nin yerini doldurma potansiyeline sahip yeni bir delikanlı, her ekibin ihtiyacı olan mantıklı düşünme yeteneğine sahip bey amca, ağzını açtığı ilk dakikadan itibaren oyuncuyu sinir etme yeteneğine sahip hamile bir abla ve dahası. Tıpkı ilk sezonda olduğu gibi hepsinin bu dünyada var olmasının gerekli olduğunu hissediyorsunuz. Hatta kısa süreli de olsa karşımıza çıkmış olan köpeğin bile bize anlatmak istediği şeyler, duygu hezeyanlarına sebep olan etkileri var. Ve zombiler… Eh, onlar bildiğimiz gibi. The Walking Dead gibi bir isme sahip olan bir oyunda asıl konunun zombiler olmasını bekleyebilirsiniz ancak alakası yok. Bu oyun ölenlerle değil, tamamen hayatta kalanlarla ilgili aslında…
USTA İŞİ DOKUNUŞLAR
The Walking Dead Season 2, ilk sezonu sevenin yine çok seveceği, sevmeyenin ise burun kıvıracağı bir yapıya sahip. Çünkü oyuna getirilen en temel eleştirilerden olan oynanış dinamikleri aynen yerini koruyor. “Bu bir oyun değil ki, bu interaktif bir roman” cümlesini olumsuz bir ses tonuyla dile getirenlerdenseniz rahatlıkla bu oyundan da uzak durabilirsiniz. Telltale Games’in tüm oyunlarında kullandığı sistematiğin birkaç ufak dokunuşla karşımıza çıktığını görüyoruz.
Etkileşebileceğimiz nesneler yine yerini belli ediyor, yapabileceklerimiz küçük ikonlarla kendiliğinden beliriyor. Vurucu anların yarattığı etkiyi artırabilmek amacıyla eklenen sağa sola gitme ve fareyi sürükleme mekanikleri ise oyuna çok yakışmış. Daha önce bahsetmiş olduğumuz dikiş sahnesinde iğneyi fareyle sürüklememiz gerekiyor örneğin ve bu mekanik yaşananlarla o kadar uyuşmuş ki, defalarca fareyi geri çekmek zorunda kalıyorsunuz. Eğer bu eylemi tek bir tuşa basarak gerçekleştirseydik kesinlikle aynı etkiyi yaratmazdı. Bunun yanında diyalog sistemi de yine kısa sürede sunulan seçenekleri değerlendirmek üzerine kurulu. Nasıl bir Clem görmek istiyorsanız, vereceğiniz kararları da ona göre seçmeniz gerekiyor.
BEKLE BİZİ CLEM!
Grafik ve ses konularına The Walking Dead gibi bir oyun için değinmek yersiz olacaktır. Sahip olunan kusursuz çizgi roman atmosferinin değişmeden karşımıza çıkmış olması yeterince tatmin edici. İlk sezonu ile pek çok otorite tarafından yılın oyunu olarak gösterilen The Walking Dead, ikinci sezona da harika bir başlangıç yapıyor. Lee’nin de olmadığı bir dünyada Clementine’ı daha fazla yalnız bırakmayın deriz…
► GİRİŞ
► SIRA SENİN UFAKLIK
► YAŞAYANLARIN DÜNYASI
► DETAYLAR
► PUANLAMA