The Walking Dead: Season 2- Episode 4 incelemesi

YAŞANANLARI UNUTALIM
Amid the Ruins, çevremizdeki her karakterle ilgili oldukça kritik olayların yaşandığı bir bölüm. Sezon başından beri hamileliği sebebiyle burnumuzdan getiren Rebecca’nın sancıları şiddetleniyor ve bu kirli dünyaya yeni bir nefes daha adım atmak için hazırlanıyor. Kenny, eski günlerini hatırlatan bir performansla yine canımızı sıkıyor. Hayatımızdan rüzgar gibi geçen Jane, Clementine’a önemli dersler veriyor. Bu ve buna benzer daha pek çok olayla sezon finaline hazırlık görevi gören bölüm, ziyadesiyle rahatsız edici ve endişe verici bir şekilde de sonlanıyor. Her şey iyi güzel lakin bunların ne kadarı final bölümüne etki edecek orası belirsiz. Çünkü bu sezon karşımıza çıkan bir başka sorun daha bu bölümde kendini iyice belli ediyor. Telltale Games’in oyunlarında kullandığı “X kişisi bunu hatırlayacak” sistematiği çok başarılı bir uygulama değildi zaten. En fazla bir iki konuşma seçeneğinin değişmesini sağlayan bu sistem, iyiden iyiye yalan olmaya başladı. Artık kimsenin bir şeyi hatırladığı falan yok, karakterler az önce olanları bile unutuyor. Kavga ettiğimiz adamın gelip bir yanağımızı sıkmadığı kaldı, o da olursa tamamdır…

GİTME CLEM!
The Walking Dead Sezon 2, dördüncü bölümüyle ortaya yine oynaması oldukça keyifli bir iş koymuş. Ancak şunu kabul etmeliyiz ki, ilk sezonun gölgesinde kalmış durumdalar. Karşımızda asla kalitesiz bir oyun yok ancak kendi belirlediği çıtaya erişemeyen bir yapım var. Son bölüm bu seviyenin hangi noktasında yer alır kestirmek güç. Clementine’ı bir süre göremeyeceğimiz düşünülürse her türlü beğenilecektir diye tahmin ediyoruz. O kıza bir zarar gelirse orayı yıkarız, o ayrı…