The Witcher 2. sezon çekimlerine hazırlanırken Netflix dizisinin ilk sezonu için Yennefer’in görünüşüne yönelik bir itiraf geldi.
Şubat 2020’de çekimleri başlanacak olan The Witcher 2. sezon öncesi, dizinin prodüksiyon ekibi yapıma yönelik yeni bilgileri paylaşmaya devam ediyor. Onlardan biri de merkezine Yennefer’i oturtuyor. Netflix, dizi için resmi bir podcast yayınlıyor. Podcast’in son bölümünde konuşan makyaj ve saçtan sorumlu Csilla Blake-Horváth ise Yennefer’in görünümünün ilk başta daha farklı olacağını itiraf ediyor. Hatırlamayanlar için ilk sezonda Yennefer’i hatırlatmak gerekirse. Sırtında bir kamburu olan karakter ciddi bir çene kemiği deformasyonundan da muzdaripti. Bedelini ödedikten sonra “kusursuz” güzelliğe kavuşan Yennefer aynı zamanda cazibesini de her fırsatta avantaja çevirmekten geri çekinmedi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
The Witcher 2. sezon çekimleri başlıyor
Dizi için tasarlanan Yennefer görüntüsü ise karakterin çok daha çirkin görünmesi üzerineymiş. Blake-Horváth podcast’te şu sözleri dile getiriyor: “Aslında yüzünde bir de doğum lekesi düşünmüştük hatta görsel olarak tasarlamıştım da. Ama sırtındaki kambur ve çenesindeki bozuklukla beraber doğum lekesi ve peruğun tek bir kişi için çok fazla olduğuna karar verdik.”
Aslında doğum lekesi dizinin üçüncü bölümündeki değişim sahnesi için de daha etkileyici bir dönüşümü sağlayabilirmiş. Gün sonunda Yennefer’e dizide sürekli sanki tanınmayacak kadar değişmiş gibi davranılsa da karakter temel hatlarını koruyarak düzeltmeler yapmıştı. Bu yüzden sezon sonlarına doğru Istredd’in “Sadece gözlerini korudun.” lafı da aynı etkiyi yaratmamıştı. Ancak görsel açıdan karakteri daha fazla zorlamak izleyici için karikatürize edilmiş bir deneyim de yaratabilirdi. Bu sebeple tercihin sebebi anlaşılır durumda.
The Witcher 2. sezon bölümlerinin 2020 sonu, 2021 başı gibi Netflix kütüphanesine gelmesi bekleniyor. O zamana kadar dizi için hazırlanan resmi podcast’leri buradan dinleyebilirsiniz.
İlginizi çekebilir
Netflix imzalı Osmanlı dizisi Rise of Empires: Ottoman fragmanıyla İstanbul fethine yolculuk