The Wolf Among Us: Episode 4 – 5 incelemesi

SERBEST DÜŞÜŞ
lk incelemede The Wolf Among Us hikayesinin nereden geldiğinden ve nasıl bir uyarlama olduğundan bahsetmiştik. Bu nedenle aynı şeylerden bahsedip sizi sıkmak istemiyoruz. İlk bölüm ile karşılaştığımızda pek çoğumuzun ağzı açık kalmıştı. Karakter tasarım ve altyapıları, diyaloglar, mekan tasarımları ve senaryo işlenişi derken dört dörtlük bir oyun duruyordu karşımızda. Ancak ikinci bölümle birlikte bu etkileyiciliğin biraz azaldığından dem vurmuştuk. Hatırlarsanız bir oyuncunun ilk bölümdeki detayları birleştirerek ve gizli ögeleri yakalayarak oyunun sonunu Telltale Games forumlarında tahmin ettiğini ve bu tahminin muhtemelen doğru olduğunu söylemiştik. Bu teorinin ortaya dökülmesi sonrası ikinci bölümün çıkışı iki ay sarkmış ve senaryonun tamamen yeniden yazıldığı sızdırılmıştı. Bu nedenle ikinci bölümün ilk bölümün havasına yetişememiş olduğunu düşünmüştük. Ne yazık ki, üçüncü ve dördüncü bölümler için de aynı durum geçerli.

Ana karakterimiz olan Fabeltown şerifi kötü kurt Bigby, üzerinde çalıştığı cinayet soruşturmasını ilerletiyor ve devamlı yeni bilgilerle karşılaşıyordu. Hikayenin ilerleyiş şekline kötü dememiz elbette mümkün değil ancak ilk bölümün koyduğu çıtanın hep altında kaldı ne yazık ki. Teorinin gerçek olduğunu ve senaryonun yeniden yazıldığını düşünsek bile yine de oldukça ilgi çekici şeyler yaşanıyor aslında Fabletown’da. Üçüncü bölümde başından beri aklımızda yer alan şüphelilerin aklanmasını ve asıl kötü karakter olan The Crooked Man’in ortaya çıkışını görürken, dördüncü bölümde ise bu düşmana ulaşma maceramızı ele alıyoruz. Dördüncü bölüm olan In Sheep’s Clothing’den başlamamız gerekirse söyleyeceğimiz ilk şey hayal kırıklığı olur.

Sezonun açık ara en kısa ve en durgun bölümü olan In Sheep’s Clothing, her saniyesinde finale hazırlık amacıyla çıkarıldığını ortaya koyuyor. Ancak büyük sona hazırlamak gibi bir misyonu olsa dahi bu denli kısa ve yüzeysel kalmasının açıklaması yok bize göre. Üçüncü bölümün sonunda ağır yaralanan Bigby’nin tedavi anıyla açılıyor bölüm. Bu şekilde devam ederse ancak çocukların hatıralarında yaşayan bir karakter haline geleceğini hatırlatan doktor, başına buyruk kötü kurdu Snow White’a teslim ediyor. Her geçen bölüm daha uyuz ve katlanılmaz bir hale dönüşen White’ın mızmızlanmalarını dinledikten sonra da tekrar büyük kötü karakter olan The Crooked Man’in peşine düşüyoruz. Bu bölümde Beauty ve Beast’in finansal problemlerini dinleyecek, The Crooked Man ile ilgisi bulunan iki mekana uğrayacak ve en sonunda da kendisiyle yüzleşeceksiniz. Ancak yüz yüze geldiğiniz an bölüm bitecek o konuda fazla heyecanlanmayın. Oynanış süresi yaklaşık bir saat kadar olan In Sheep’s Clothing, The Crooked Man’in Fabletown’ı nasıl bir hale getirdiğini göstermesi açısından faydalı bir bölüm olmakla birlikte her şeyi çok hızlı geçmesi sebebiyle fazlasıyla can sıkıyor. Ancak final anında asıl düşmanla karşı karşıya kalmışken ekran kararınca son bölüm için deli gibi adrenalin pompaladığımızı da inkar edemeyiz.

OH BE SONUNDA!
Son bölüm olan Cry Wolf, seri içinde ilk bölümün kalitesine en fazla yaklaşabilmiş bölüm olma niteliğini taşıyor. Enfes diyaloglar görmek için aksiyondan ödün verilmesinin gerekli olmadığını, sağlam bir denge ile hepsine yer verilebileceğini çok iyi gösteriyor. Cry Wolf’un tüm sezon içinde en fazla aksiyona yer verilmiş bölüm olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Üstelik öyle bir parçalandırma yapılmış ki, Telltale Games oyunlarını sevmemize sebep olan her şey tam ayarında sunulmuş oyuncuya. The Crooked Man ile yüzleşmemizde sağlam diyaloglarla kendimizden geçiyor, hemen ardından bir araba takip sahnesiyle aksiyon anlamında vitesi artırıyor, ölümlerin asıl sebebi olan büyünün kaynağını öğreniyor, Bloody Mary ile sezonun en hareketli dövüşünü gerçekleştiriyor ve sonunda da büyük düşmanın yargılanmasında tam bir teatral oyunculukla karşılaşıyoruz. Senaryoyu genel anlamda beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, bu oldukça subjektif bir durum ancak son bölümün başından beri olması gereken dengeyi çok iyi yakaladığını sizler de göreceksiniz. Bize göre oyun, hak etmediği şekilde dibe doğru giderken muazzam bir final ortaya koyarak her şeyi unutturmuş oldu.