Thimbleweed Park incelemesi

19 Mayıs 2017 17:00

USTALARA SAYGI DURUŞU

Bundan tam 30 yıl önce, Ron Gilbert ve Gary Winnick isimli iki adam oyun tarihini kökünden değiştirecek bir işe kalkıştı. Etlerine butlarına bakmaksızın kalktılar, o zamana kadar yazı tabanlı olarak ilerleyen macera oyunlarını “point-and-click” türüne dönüştürdüler. İnsanlara komutları yazdırmak yerine komutları ekrana sabitleyip, o sırada ekranda olup bitenle etkileşime girmeye zorladılar. Bunun sonucunda da ortaya gelmiş geçmiş en iyi macera oyunlarından biri olan Maniac Mansion çıktı. Elbette bu aslında bir kartopu etkisinin de habercisiydi çünkü bu devrimin sonucu olarak Monkey Island, Full Throttle, Indiana Jones gibi başyapıtlar oyuncularla buluştu. İşte 30 yıl önce bu devrimi başlatan iki isim, bugün Thimbleweed Park’ın da arkasında olan iki isim aynı zamanda. Bu o kadar özel, o kadar heyecan verici, o kadar inanılmaz bir durum ki, fazla heyecanlanırsak lütfen kusurumuza bakmayın. Thimbleweed Park aslında bir Kickstarter projesi olarak ortaya çıktı. Ron Gilbert kalkıp da; “Düşünün ki çekmecenizde gözünüzden kaçmış bir LucasArts oyunu varmış ve bunca yıl sonra bir anda karşınıza çıkıyor. İşte size o oyunu sunacağım!”  dediğinde insanların cüzdanlarını monitöre fırlatması hiç de şaşırılacak bir sonuç olmadı haliyle. Eski macera oyunlarının sahip olduğu cazibe, basitlik ve masumiyeti yeniden yansıtmayı amaçlayan ikili, Thimbleweed Park ile bunu fazlasıyla başarmış görünüyor. Piksel piksel grafikleri, gördüğünüz anda tanıdık gelecek komut ve envanter ekranı ile bir Gilbert oyunundan beklemeniz gereken o harika mizahıyla 1987’den çıkıp gelmiş gibi duruyor oyun.

Sayfa: 1 2 3 4 5 6

Paylaş