Madencilik alanında gerçekleştirilen operasyonlarda kullanılacak olan Toyota Land Cruiser 79 serisi pickup projesi, geleceğin öncüsü olacak.
Toyota ve arazi aracı denildiği zaman akıllara ilk gelen seçenekler genellikle değişmez. Bu opsiyonlar FJ Cruiser ve Land Cruiser‘dan başkası değildir pek çoğumuz için. Günümüzde hala devam etmekte olan Land Cruiser ise haliyle şu aşamada daha fazla önem arz ediyor. 50‘li yıllarda başlayan macerasında Japon üreticinin en köklü modellerinden biri konumunda olan bu canavar, kamyondan alınan altyapısı ve Jeep’e rakip olma felsefesiyle doğdu. Meraklılarının kolaylıkla anımsayabileceği gibi, ilk jenerasyon Land Cruiser modellerinin tasarımı Land Rover ve Jeep’in dönemsel karakteriyle de büyük oranda benzerlik gösterir.
Bolca kum, çamur ve engebe ile baş etmek zorunda kalan Land Cruiser’ın tarihinde pek çok kişinin bilmediği pickup versiyonu da yer alıyor. 79 Serisi olarak bildiğimiz bu modelde 4,5 litre hacimli turbo dizel V8 makineye yer veren Toyota, bu sayede efsaneler arasına da adını yazdırmayı başardı. Uzun ömürlülüğü ve dayanıklılığı ile akıllarımızda yer edinen Toyota Land Cruiser’ın 79 serisi pickup modeli, günümüz teknolojisiyle yeni bir görev için hazır hale getirildi.
Avustralya merkezli maden şirketi BHP‘nin öncülük ettiği projenin çıkış noktasına yenilenebilir enerjiyle yürüyen bir araç filosu var. Bu plan kapsamında eski tip dizel motorunun yerini elektrik motoru ve bataryalar alan Land Cruiser, prototip niteliğinde ilk örneğiyle yer altına inmeye başladı bile. Şu aşamada yer altında analiz yapılması konusunda ekiplerin yardımcısı olacak model, karbon salınımı yapmamasından ötürü çalışanların hava kalitesini de düşürmemiş olacak. 4×4 altyapısı muhafaza edilerek dönüştürülen aracın şarj süresi ve menzil gibi değerleri henüz paylaşılmış değil. Şu an elimizde olan veri ise dizele göre çok daha verimli ve ekonomik olduğu. Land Cruiser projesinin ardından birkaç tane daha modeli dönüşüme almayı planlayan BHP, eğer beklediği verimi elde ederse, madencilik faaliyetlerinin bulunduğu alanlarda kullanılan tüm araç filosunu elektrik dönüşümüne dahil edeceğinin de altını çiziyor. Biz de böylesine örnek projelerin Türkiye’de yaygınlaşmasını diliyoruz.