Elektrikli otomobillerde ağırlıklı olarak kullanılan nadir element bazlı mıknatıslara karşı önemli bir alternatif ürettiğini duyuran Toyota, maliyet ve üretim konusunda umutlu.
Geride bırakmaya hazırlandığımız şubat ayından geçen her bir gün bizleri Cenevre Otomobil Fuarı’na daha da yakınlaştırıyor. Gerek küresel gerekse girişim niteliğindeki markaların yeni model ve projelerini sergileyeceği organizasyonun önemli parçalarından birisini elektrikli araçlar oluşturacak. Bu alanda gelinen noktaların ve gelecek planlamaların sergileneceği fuarda menzil değerlerine etki edecek batarya teknolojilerinin önemi hiç olmadığı kadar fazla. Lityum-iyon yapılı bataryaların yerini katı yapılılara bırakma durumunun var olduğu günümüzde, Toyota’nın gerçekleştirdiği yeni çözüm elektrikli otomobillerin eksi olarak nitelendirebileceğimiz yönüne çare olma konusunda fazlasıyla iddialı. Araçların üretim sürecinde ciddi maliyet düşüklüğü getirecek bu gelişmeyle çevre kirliliği de bir nebze olsun azalabilir.
Bundan yaklaşık yirmi gün önce, “Masumiyetini kaybeden bir ütopyanın gerçeğe dönüşmesi: Elektrikli otomobil çılgınlığı ve Türkiye” başlığıyla sizlere bir analiz yazısı paylaşmıştık. Bu yazıda elektrikli otomobillerin, enerjinin üretim çeşitliliğine göre yeri geldiğinde içten yanmalı bir motordan daha fazla hava kirliliğine dolaylı olarak neden olacağına değindik. Yazının temel noktalarından birisi de bu araçlarda kullanılan nadir elementlerin elde edilme sürecinde ne denli problemler yarattığı oldu. Toyota’nın yaptığı keşif ise tam da bu noktadaki negatif durumlara bir çözüm olma iddiasında. Dünyadaki en güçlü pillerde nadir bulunan bir metal olan neodimyumunun yerini alacak, lantan ve seryum bazlı bir mıknatıs geliştirdiğini duyuran marka, bunu önümüzdeki 10 yıl içerisinde aktif bir şekilde kullanıma geçirmek istiyor.