Türk tasarımcıdan 2030 yılını baz alan etkileyici Formula 1 konsepti
Sürdürülebilirlik bazında yarışlara yeni bir boyut getirmeye hazırlanan Formula 1 yönetiminin bu bakışı, tasarımcı Olcay Karabulut’un da dikkatini çekmişe benziyor.
Elektrik dönüşümünün hayatımızın her alanını etkilediği bu dönemin, nabızların yükseklerde seyrettiği motor sporlarına yansıması da kaçınılmaz. Elektrikli Formula’nın her geçen sezon bu yeni oluşum alanında kendisine hayran kitlesi kattığı da aşikar. Önümüzdeki süreçte ralli başta olmak üzere diğer pek çok alandaki yarış organizasyonunda bu etkiyi göreceğiz. Kısa süre önce sürdürülebilirlik çatısı altında yarışlarda kullanılacak otomobilleri de yenileme hazırlığını duyuran Formula 1 yönetimi, dikkatleri üzerine çekmişti. Türk tasarımcı Olcay Tuncay Karabulut da, bu vizyonun geleceğe olan yansımasını tasarım bazında ele alarak ilgi çekici bir projeyle daha karşımıza çıkıyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Formula 1 araçları sürecin sadece başlangıcı olacak
Açıklanan bu girişimin, Formula 1 araçlarıyla sınırlı kalmayacağı da aslında planın geniş kapsamlılığı konusunda önemli bir fikir veriyor bizlere. Pist çevresindeki aktiviteleri ve spor olarak kalan operasyonları da kapsayacak olan proje günümüzün gerekliliklerini karşılar çerçevede. Sürdürülebilir yakıtlar ve enerji geri kazanım sistemleri ile daha az yakıt kullanarak daha fazla güç sağlayan mevcut F1 hibrit güç ünitelerinin, bu değişim ile ”net sıfır karbon” güç ünitelerine dönüşmesi bizi bekleyen senaryolar arasında. Temel hedef ise dünyanın ilk sıfıra en yakın karbon salınımlı hibrit içten yanmalı motorlarını geliştirmek.
Karabulut’un deneysel olarak tasarlanan 2030 yarış otomobili, yeni değişimler ile birlikte yakın gelecekte yarış pistinde görebileceğimiz araçların bir tahmini olarak karşımıza çıkıyor. Geliştirilmiş taban etkili aerodinamik ve temiz bir estetiğe sahip araçların hepsi maksimum hız için tasarlanmıştır ve birbirlerini yakından takip ederek atak yapabilmelerine imkan sağlanıyor. Bu, sürücüler için daha iyi yol tutuş sağlarken, dramatik geçişlere ve konum değişikliklerine odaklanılan bir yarış oluşturarak izleyiciler içinde oldukça heyecan verici olma iddiasında.
