Türkiye’nin Instagram yasağı yargıya taşındı. Platformun açılması için görüşmeler sürüyor ancak halen bir çözüm alınamıyor.
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Yaman Akdeniz, attığı yasal adım hakkında X hesabından şunları aktardı: “Kerem Altıparmak ile birlikte BTK’nın Instagram kararının iptali için Ankara 13. İdare Mahkemesinde, Anayasaya aykırılık iddiasıyla iptal davası açtık. Dosyanın itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine gönderilmesini talep ettik. Her zaman olduğu gibi takipteyiz. Dava dilekçesinde, Instagram’a erişim engelinin ifade özgürlüğünü ciddi şekilde ihlal ettiği ve kullanıcılar üzerinde telafisi imkansız zararlar doğuracağı belirtilmiştir. İvedilikle, davalı idarenin görüşü alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilmesi talep edilmiştir. Daha da önemlisi, kararın dayanağı olan 5651 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 4. fıkrasının Anayasa’ya aykırılığı gerekçesiyle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması talep edilmiştir. Kullanıcı sıfatı ile yaptığımız başvuruda sadece ifade özgürlüğümüzün değil ,aynı zamanda BTK kararının kamuoyu ile paylaşılmamasıyla birlikte Anayasanın 40. Maddesinde güvence altına alınan yetkili makama başvuru hakkının da ihlal edildiğini iddia ettik.
AYM tarafından platformlarla ilgili tüm kararlarında, idari & yargısal makamlarca İnternet sitelerine erişimin engellenmesi şeklindeki kısıtlamanın zorlayıcı bir nedene dayandığının ilgili & yeterli bir gerekçe ile gösterilmediği sonucuna varıldığı da belirtilmiştir.
AYM’nin de belirttiği üzere İnternet konusunda yapılacak düzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların çok hassas davranmaları gerektiği açıktır. Bu bağlamda, BTK’nın talepleri Instagram tarafından yerine getirilirken ve katalog suçlar bakımından hukuka aykırı davranılmazken, Instagram’a uygulanan topyekun erişim engelleme uygulaması keyfi, ölçüsüz ve hukuka aykırıdır.”
Uygulanan yasak hakkında Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan geçtiğimiz hafta şunları aktarmıştı: “Batılı ülkeler söz konusu olduğunda, sosyal medya platformlarının Katalog Suçlar başta olmak üzere birçok konuda hızlıca tedbir aldıklarını görüyoruz. Biz de baştan beri aynı hassasiyeti ve adil duruşu talep ediyoruz. Bu platformlar, kurallarına uydukları ülkelerde sundukları güvenli, temiz ve adil içerik mekanizmasının Türkiye’de de geçerli olmasını istiyoruz. Sağlayıcıların uyguladığı bu çifte standart, tüm dünya için ortak bir sorun. Şöyle bir hatırlayalım; gelin ülkemizde temsilcilikler açın, insanımızın hak ihlallerinin önüne geçelim dedik. Gelmek istemediler.
Kendilerine bildirilen suçlara karşı gereken adımları yerine getirmediler. Birlikte daha temiz bir internet inşa edelim, milletimiz muhatap bulsun dedik, bir takım sanal ofislerle göstermelik işler yaptılar. Yaptığımız kanun değişiklikleri ile tüm bu arkadan dolanmaların önüne geçtik. Görüyoruz ki aynı anlayışı hala sürdürmeye çalışıyorlar. “Bildiğimi okurum, istediğimi yayınlarım, istediğimi yayınlamam” diyorlar. Biz bunu kabul etmedik, etmeyeceğiz. Değerlerimize saygı duyan, dezenformasyonsuz, daha temiz ve güvenli bir sosyal medya tesis etmek için ne gerekiyorsa yapacağız.”