Bazen çevremizdeki nesnelere bakıp artık söz konusu nesnenin daha fazla geliştirilemeyeceği ve son halini almış olduğu yanılgısına kapılabiliyoruz. Lambaları düşünelim örneğin; icat edildikleri ilk günden bu yana çok az değişime uğrayan lambaların sıra dışı değişime uğraması zor gibi görünüyor. Fakat deniz suyunu enerjiye çevirerek etrafını aydınlatan bu lamba, farklı enerjilerin nasıl etkin kullanılabileceği açısından ufkumuzu genişletiyor.
Deprem, sel ve benzeri gibi acil durumlarda aydınlatma en büyük sorunlardan biri haline gelebiliyor. Sağladığı enerji çok kısıtlı olan piller kısa süre içerisinde tükeniyor. Aynı şekilde güneş enerjisini depolayan fenerler kısa bir kullanımın ardından kapanıyor. Böyle bir durumda pil takviyesi yapmak mümkün olamayabileceğinden işler iyice içinden çıkılmaz bir hale dönüşüyor. Ayrıca doğal afet olmasa bile kamp yapmaya gidildiğinde yine aydınlatma konusunda sıkıntılar yaşanabiliyor.
Mizusion isimli bu lamba, yanabilmek için pile ihtiyaç duymuyor. Çalıştırabilmek için sadece tuzlu su kullanmak yeterli oluyor. Bu karışım sayesinde 80 saat boyunca kesintisiz bir şekilde ışık sağlanması mümkün oluyor. Mizusion’ın 2.000 lüks gücünde ışık saçabildiği ifade ediliyor. 10 yıl boyunca kullanım ömrü sunan lamba bu sayede uzun süre sorunsuzca kullanılabiliyor. Lambayı satın alabilmek için 57 doları gözden çıkarmak gerekiyor. Çalışabilmesi için gerekli olan magnezyum barı ise sadece 9 dolara satın alınabiliyor.