Uncharted 4: Bir Hırsızın Sonu incelemesi

25 Mayıs 2016 21:00

GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE BÜYÜDÜ KERATA

Bildiğiniz üzere Uncharted serisi, oynatmayı planladığı aksiyonu hayata geçirebilmek için son derece lineer bir oynanış yapısını tercih etmiştir daima. Bu oyunla birlikte birazcık bundan sıyrılmış olduklarını görmek bizi son derece mutlu etti. Çok daha geniş oyun alanları ve farklı tercihlerle ilerlemeye imkan sağlaması oyuna nefes aldırmış. Bazı noktalarda harita o kadar genişliyor ki, uğramadığınız yerler olduğu hissiyatına kapılıyorsunuz. Uncharted için oldukça yeni bir duygu şekli bu.

Öte yandan düşman gruplarına karşı da artık daha geniş bir seçenek skalasına sahibiz. Seri içinde gizlilik hep vardı ancak bu ilk kez oyunun kullanılması elzem bir parçası haline getirilmiş. Assassin’s Creed serisinden hatırlayabileceğimiz düşmanların fark etme barı buraya entegre edilmiş. Kafalarındaki bu bara dikkat ederek, en kalabalık düşman gruplarını dahi çatışmaya girmeden alt etme imkanına sahipsiniz. Buna rağmen bu sistematiğe şimdiye dek yapılmış en saçma düşman işaretleme şeklini neden koyduklarını anlamadık. Saklandığımız yerden bir düşmanı görebiliyor olmamıza rağmen onu işaretleyemiyor, illa ki saklandığımız yerden çıkıp hedef alarak işaretleme yapmak zorunda bırakılıyoruz. Saklanmanın mantığına tamamen ters bir işleyiş olması sebebiyle bunu oldukça yadırgadık doğrusu.

Sayfa: 1 2 3 4 5 6

Paylaş