Bizler Uncharted serisinin hemen her ögesini çok seviyor olsak da, silahlı çatışmalardan hiçbir zaman pek keyif alamadık. Bize göre serinin en zayıf noktası olan bu kısımlar, inat eder gibi her yeni oyunla birlikte daha da fazla yer almaya başladı üstelik. Keşif, atmosfer, manzara ve bulmaca kısmına odaklanan bölümler ne kadar efsaneyse, bu çatışmalar da bir o kadar; “Bitse de gitsek” tadında. Burada da benzer çatışmalardan bol bol bulunuyor. Bu noktada söylemek istediğimiz bir diğer şey de, Naughty Dog ekibi iyi karakterleri bu denli iyi işlerken, kötü karakterleri nasıl bu kadar yüzeysel ve klişe konumlandırabiliyor anlamakta güçlük çekiyoruz. Burada da sırf kötü olduğu için kötülük yapan, dümdüz, anlamsız bir düşmanımız var ve her fırsatta karşımıza çıkıyor. Neyse ki sürekli olarak elimize silah alıp sıka sıka gitmek zorunda kalmıyoruz. Gizlilik ve hiç görünmeden tüm düşmanı etkisiz hale getirme dinamikleri bu oyunda da var ve çatışmalara nazaran kesinlikle çok daha eğlenceli böyle oynaması. Ama senaryonun yapısı gereği elde silah, etrafa mermi kusmak zorunda olduğunuz anlar da geliyor, bizden söylemesi.
Sony sağ olsun Türkçe oyunlara o kadar alıştık ki, belki de biraz şımararak bu güzelliği sona bırakır hale geldik. Ancak merak edenler için oyunun tamamen Türkçe olarak seslendirildiğini ve tutturulmuş olan yüksek dublaj kalitesinin devam ettiğini belirtelim. Uncharted serisini bundan sonra görür müyüz, görürsek Nathan içinde olur mu bilemiyoruz ancak şurası kesin ki, Chloe ve Nadine ikilisinden yeni hikayeler gelse biz oynarız. Uncharted olsun çamurdan olsun, yeter ki bizi bu kaliteden mahrum etmesinler…