Arzu ettiğimiz sıklıkla olmamakla birlikte, düzenli bir şekilde Dark Souls benzeri oyunlar geliştirilmeye devam ediyor. Geliştirilmeye geliştiriliyorlar ama pek çoğu da gereken ilgiyi görmüyor. Şimdi sizlerle, çoğu kişinin adını dahi duymadığı bir cevheri paylaşacağız. Dark Souls benzeri (Souls-like) ifadesi kimilerince oldukça yanlış kullanılıyor. Bir oyun sektör standartlarının üzerinde zorluğa sahipse hemen Dark Souls etiketi yapıştırılıyor ki inanılmaz saçma bir durum bu. Son olarak Cuphead için buna benzer bir yaygara kopmuştu örneğin. Oysa Dark Souls’u tanımlayan şey temelde zorluğu olmadı hiçbir zaman. Onu bu kadar özel kılan; hikayesini eşsiz bir şekilde dünyasının içine yedirerek anlatması, dövüş mekaniklerinde yenilikçi adımlar atması, haritasını ustalıkla birbirine bağlaması ve detaylara muazzam bir seviyede önem vermesi gibi özellikleri oldu. Bütün bunlara sahip olmadan, yalnızca zor bir oyun yaparak Dark Souls ile aynı cümle içinde geçemezsiniz. Tüm bu bilgiler ışığında; Unworthy, Dark Souls benzeri bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. 2 boyutlu bir oyun olduğundan hissiyat olarak Salt and Sanctuary’e daha yakın olsa da, içeriksel anlamda her şeyiyle Dark Souls’a saygı duruşunda bulunmaktan çekinmiyor. Bunu da hakkını vererek yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz… E BU BİLDİĞİN DARK SOULS? Dark Souls benzeri yapımların nadiren karşımıza çıkmasının bir nedeni var. Diğer oyunların aksine, burada oyunu yapıp üzerine seslendirme yaparak hikayeyi kotaramıyorsunuz. Girdiğiniz her odanın, karşılaştığınız her karakterin, bulduğunuz her silah ve nesnenin hikayeyi anlamanıza katkı sağlaması gerekiyor. Bu da inanılmaz özen gerektiren bir detay zenginliği demek. Düşünün ki Dark Souls’u bitiren insanların çoğu, finale gelmiş olmalarına rağmen hikayenin büyük kısmını anlamamış oluyor. YouTube’da en fazla hikaye açıklama videosuna sahip oyunun Dark Souls olması yersiz değil, ki onlar için bile bazı konular hala muallakta. Unworthy’nin de ilk olarak bu anlamda neler yaptığına bakalım isterseniz. Burada sizin elinizden tutan, neler yaşandığını anlamanıza yardımcı olan bir anlatıcı bulunmuyor. Gözlemleyerek, okuyarak ve bağlamlar çıkararak hikaye hakkında fikir sahibi oluyorsunuz. Dark Souls’a göre anlaması ve takip etmesi biraz daha kolay Unworthy’nin hikayesini. En azından ölmeye “değer” biri olmadığınızı ve din hususunun baskın olarak kullanıldığını rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Ancak bu iki noktayı bağdaştırmak o kadar da kolay olmuyor, küçük küçük kırıntılarla olay hakkında fikir sahibi oluyorsunuz. Dark Souls’un ruhları burada yerini günahlara bırakıyor. Öldürdüğünüz her düşmandan günahlarını topluyorsunuz ve bu günahları yeni nesneler ile geliştirmeler için kullanıyorsunuz. Elbette öldüğünüzde eğer gidip günahlarınızı bıraktığınız yerden toplayamazsanız (gidiş yolunda ikinci kez ölürseniz) hepsini kaybetmiş oluyorsunuz. Mekaniksel anlamda oyun Dark Souls’da olan hemen her şeyi bünyesinde barındırıyor. Bonfire benzeri noktalarda (bir nevi checkpoint) kendinizi damgalıyor ve öldüğünüzde buralarda doğuyorsunuz. Ha keza yine bu noktalarda kendinizi her damgaladığınızda o bölgedeki düşmanların tamamı yeniden karşınıza çıkıyor. Bildiğimiz Dark Souls sistemi anlayacağınız… KENDİNE HAS DOKUNUŞLAR Bunların dışında sağlığımızı dolduran iksirin sınırlı olması ve her damgalandığımızda sayısının yenilenmesi, haritaların birbirilerine sonradan açılan yollarla bağlanması, boss dövüşleri ve altta uzun bir şekilde karşımıza çıkan uzun sağlık barları gibi detayların hepsi bu oyunun ne kadar Dark Souls benzeri bir yapım olduğunu suratımıza vuruyor. Ancak farklılaşmayı seçtiği kısımlar da yok değil. En büyük değişiklik, seviye atladıkça puanlar verdiğimiz bir karakter özellik sisteminin bulunmaması. Bu da Dark Souls’da olduğu gibi her oyuncunun kendi oyun tarzına uygun bir karakter yaratamayacağı anlamına geliyor. Seviye atladıkça karakterimiz standart bir şekilde güçleniyor. Bu hem iyi hem de kötü bir durum. İyi çünkü Dark Souls’da olduğu gibi oyunu bir noktadan sonra çok kolay hale getirebilen “build” yapma imkanımız bulunmuyor. Ve kötü çünkü farklı oynanış tarzlarıyla tekrar tekrar oynama imkanını sıfırlıyor bu durum. Yine de fazla şikayet ettiğimizi söyleyemeyiz… 2 BOYUTA UYGUN DEĞİŞİKLİKLER Aynı şekilde silahlarımızı ve zırhımızı da geliştirme imkanımız bulunmuyor. Zaten oyunda Dark Souls’da olduğu gibi sayısız silah çeşidinden istediğimizi kullanabileceğimiz gibi bir yapı yer almıyor. Oyunun tüm gidişatı ve haritaları için özenle tasarlanmış belirli sayıda silah seçeneği bulunuyor ve oyunda ilerledikçe bunlara sahip oluyoruz. Unworthy; Dark Souls benzeri olmasının yanında aynı zamanda “Metroidvania” tarzında da bir oyun olduğu için, erişilemez noktalara oyunda ilerledikçe edindiğimiz özellikler sayesinde ulaşabilir hale geliyoruz. Bu özellikler de her zaman yeni silahlarla birlikte geliyor. Bir boss öldürüp yeni bir silah edindiğimiz zaman hem dövüşler için yeni bir seçenek kazanmış oluyoruz, hem de bu silah harita içinde farklı noktalara ulaşmamıza imkan tanıyan bir özellik sağlıyor bize. Örneğin çekiç aldığımızda daha önceden kıramadığımız bazı duvarları kırabilir hale geliyoruz ki bu da bize yeni yollar kazandırıyor. Her silahın dövüşlerde de farklı bir kullanım şekli ve özelliği bulunuyor. Örneğin başlangıç silahımız olan kılıç ve kalkan, bize tek seferlik saldırı savuşturma özelliği sunuyor. Bir düşman bize ilk vurduğunda hasar almıyoruz ancak kalkanın bir “yeniden dolma” süresi bulunduğundan, süre dolmadan tekrar darbe alırsak sağlık kaybediyoruz. Dark Souls’un kalkan kullanma mekaniğini 2 boyutlu bir yapı için son derece akılcı bir şekilde yorumlamışlar bize soracak olursanız. RENKSİZ BİR DÜNYA Her ne kadar bu noktaya kadar değinmemiş olsak da, Unworthy’nin en dikkat çeken kısmını sanat yönetimi oluşturuyor. Tamamen siyah, beyaz ve grinin tonlarını kullanarak çizilmiş bir dünyası var Unworthy’nin ve saldırılar sonucu etrafa yayılan kırmızı dışında bu soğuk atmosfere renk kazandıran başka hiçbir şey bulunmuyor. Oyun boyunca aslında karakterimizin ve düşmanların silüetlerini görüyoruz yani anlayacağınız ki bu görsel anlamda muazzam bir lezzet kazandırmış oyuna. Son derece etkileyici olan atmosferin oluşmasında sanat yönetimi kadar müziklerin de etkin olduğunu belirtelim. Dark Souls’un aksine yalnızca boss dövüşleri sırasında değil, tüm oyun boyunca kulağımızı şenlendiren harika müzikleri bulunuyor oyunun. Melodiler nerede sakin, nerede gergin ve nerede tedirgin olmamız gerektiğini bize ustalıkla hissettiriyor. Ve boss dövüşleri demişken… İki boyutlu bir oyun için bunlar nasıl harika tasarlanmış boss kapışmalarıdır öyle? Tasarım deseniz tasarım, heyecan deseniz heyecan, zorluk deseniz zorluk, aradığınız ne varsa karşılığını bulacaksınız. Üstelik Dark Souls gibi öyle 2-3 aşamaya sahip boss dövüşlerinden de bahsetmiyoruz. Oyundaki en kolay bossun bile dövüş sırasında değişen 4 aşaması bulunuyor, ileride bu sayı 6-7 seviyesine kadar çıkıyor. Yani evet, öleceksiniz, bol bol öleceksiniz… LÜTFEN DAHA ÇOK DARK SOULS “Dark Souls benzeri 2 boyutlu bir oyun daha önce hiç oynamadım, ne önerirsiniz?” diye soracak olsanız, vereceğimiz ilk cevap Unworthy olmayacaktır. Bu konuda Hollow Knight’ın eline su dökmek her baba yiğidin harcı değil. Ancak Dark Souls seviyorsanız, Hollow Knight ve Salt and Sanctuary gibi oyunlardan da keyif aldıysanız kesinlikle Unworthy’e de bir şans vermelisiniz. İleride güzel hatırlayacağınız bir oyun deneyimi sunacağından kuşkunuz olmasın. DETAYLAR Unworthy eşsiz bir görsel tasarıma sahip. Ekranda göreceğiniz her şey, o an yaşananların siluetinden oluşuyor sadece. Siyah, beyaz ve grinin harika bir kombinasyonu diyebiliriz. Dark Souls’da nasıl ki bonfire varsa, burada da “Kiln” var. Bu ateşlerde kendinizi damgalayarak haritayı sıfırlıyor ve yolculuğunuza devam ediyorsunuz. 2 boyutlu bir oyunda Dark Souls benzeri bir boss kalitesi nasıl yakalanmış diye merak ediyor olabilirsiniz. Lakin endişe etmeyin, her biri birbirinden kaliteli pek çok boss sizi bekliyor. Tıpkı Dark Souls’da olduğu gibi, burada da bölgeler birbirine ustalıkla bağlanıyor. Ulaşamadığınız yerleri sonradan edineceğiniz özellikler sayesinde erişebilir kılıyorsunuz. PUANLAMA