Volkswagen CEO’su Herbert Deiss’dan Türkiye yatırımıyla ilgili önemli açıklamalar
Almanya merkezli Wirtschafts Woche’ye konuşan Volkswagen CEO’su Herbert Deiss, Türkiye yatırımının iptal kararıyla ilgili perde arkası detaylara değindi.
Volkswagen’in Türkiye’de gerçekleştirmeyi planladığı fabrika yatırımının uzun bir süre ülke gündemini meşgul ettiğini biliyoruz. Yatırım için somut adımların dahi ciddi şekilde masada konuşulduğu süreç, ortaya çıkan birden fazla pürüz sebebiyle rafa kaldırılmıştı. Takvimleri geriye sardığımızda, fabrikanın Türkiye’de kurulma ihtimalinin tehlikeye girmesiyle böyle bir yatırımı kaçırmak isteyen Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan gibi ülkelerin de devreye girdiğini hatırlayabiliriz. Bunun için markaya farklı teşvikler sunan ülke yönetimleri, son tabloya bakıldığında salgının da etkisiyle masadan sonuç alamadan kalkmak durumunda kaldı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Süreç içerisinde dikkatimizi çeken noktaların başında CEO Herbert Deiss’ın sürekli olumlu ve ılıman açıklamalar yapması geliyordu. Yatırımın resmi olarak rafa kaldırılması kararının ortaya çıkması bizim gibi “şaşkın azınlığın” temel dayanakları arasındaydı. Passat ve Superb gibi grup için birbirinden önemli modellerin üretim bandına ev sahipliği yapılması planan bu yatırımın iptaliyle ilgili Herbert Deiss’dan önemli açıklamalar geldi. Almanya merkezli Wirtschafts Woche‘ye konuk olan Deiss, ilk kez net bir şekilde Türkiye’deki siyasi durumla ilgili endişelerin fabrika inşa etmekten vazgeçilmesinin ana nedenlerinden biri olduğunu kabul etti.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
“Volkswagen içerisinde oldukça endişeli bir kesim vardı”
Deiss’ın süreç içerisinde yaptığı bireysel açıklamaların ılımlı tavrını aslında verdiği son röportajda da görebiliyoruz. Kendi içerisinde fabrikanın açılması gerektiği fikrinin hala devam ettiğini belirten Deiss, buna rağmen marka içerisindeki üst kadronun büyük çoğunluğunda siyasi gerilim merkezli endişeler olduğunu ifade etti. Deiss açıklamalarında; “Söz konusu kapsamlı bir yatırım olduğu için konsey onayı olmadan projenin gerekli çoğunluğu alması imkansızdı. Bu yatırımla birlikte Türkiye’ye gitmemiz gerektiğini düşünüyordum çünkü oradaki koşulların iyileştirilmesine de katkıda bulunabilirdik. Türkiye jeostratejik açıdan Avrupa’nın vazgeçmemesi gereken bir ülke. Bence Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne entegre etmek ve işbirliğini genişletmek gerekiyor. Avrupa Birliği’nin ve Alman hükümetinin bu süreçle ilgili tavırlarını bu kapsamda her zaman biraz uzak kalmışımdır.” ifadelerine yer verdi.
