Tamamen elektrikli ve en ucuz Volvo modeli Volvo EX30 markanın SUV özelliklerindeki en küçük modeli olarak öne çıkıyor. Daha önce Milano’da ilk kez gördüğümüz Volvo EX30 modelini bu kez Barselona’da düzenlenen özel bir etkinlikte deneyimleme fırsatı bulduk.
Volvo EX30, en küçük Volvo SUV modeli, en ucuz Volvo modeli, marka tarihinin en düşük CO2 ayak izine sahip modeli ve bugüne kadar üretilmiş Volvo modelleri arasında en yüksek ivmelenmeye sahip model (Twin Motor Performans versiyonu) gibi birçok ilkle beraber geliyor. Ayrıca EX30 için markanın en genç “şehirli” modeli demek de yanlış olmaz. Gençlik vurgusunu sadece boyutlar ve yenilik temelinde değil hedeflenen sürücü profilini de göz önünde bulundurarak yapıyoruz. EX30 ile Volvo hiç olmadığı kadar genç ve dinamik bir sürücü profilini, hem düşük fiyat hem de yenilikçi tasarım diliyle hedefliyor. Üç farklı motor ve iki farklı dil seçeneğiyle tanıtılan Volvo EX30’un en düşük maliyetli modeli, LFP (lityum demir fosfat) pil teknoloji kullanan tek motora sahip. Daha uzun menzile ihtiyaç duyanlar için ise lityum, nikel, manganez ve kobalt içeren NMC pil teknolojiyle gelen ve yine tek motora sahip olan genişletilmiş menzilli model dikkat çekiyor. LFP pil seçeneğinden daha yüksek verim sunan NMC pille gelen model, 480 km’ye kadar menzil sunabiliyor.
Elbette elektrikli otomobilden yüksek performans bekleyenler de unutulmamış. NMC pil teknolojisiyle gelen performans modelinde ise çift e-motor bulunuyor. Twin Motor Performans modeli dört tekerden çekişli versiyonunda 315 kW (428 hp) güç sağlıyor. Bu versiyonda en dikkat çekici nokta ise 0’dan 100 km/s’e hızlanma; öyle ki 0’dan 100 km/s hıza sadece 3,6 saniyede çıkabilen Twin Motor Performans modeli, bugüne kadar satışa sunulan tüm Volvo modelleri arasında en yüksek ivmelenmeye sahip. Genişletilmiş menzille gelen Twin Motor seçeneği 153 kW‘a kadar şarj kapasitesine, standart menzilli model ise 134 kW kapasiteye sahip. Bu sayede, Volvo EX30’un pili yaklaşık 25 dakikada (biraz üzerinde) yüzde 10’dan yüzde 80’e kadar şarj edilebiliyor.
Gözlerinizi kısarak silüetini yorumlamaya çalıştığınızda Volvo EX30’dan buram buram Volvo XC40 ve ZEEKR X kokusu alabiliyorsunuz. EX30’un ilk bakışta dikkati çeken özelliği kompakt boyutları oluyor. Ağırlık merkezinin tabanda eşit dağılmış olması sayesinde oldukça konforlu ve güvenli bir sürüş deneyimi sunuluyor. Barselona’da gerek şehir içi, gerek otoban gerek bol virajlı dağ yollarında yaptığımız test sürüşünde bu konforu deneyimledik. Sürüş deneyimini üç kelime ile özetlemek gerekirse; kontrollü, konforlu ve 0’dan 100 km/s hıza sadece 3,6 saniyenin de etkisinde “eğlenceli” demek yanlış olmaz.
Tüm Volvo modellerinde adeta markanın imzası olan güvenlik unsuru EX30’da da dikkat çekiyor. “Güvenli Alan Teknolojisi” ile sunulan Volvo EX30, bu sayede hem sürücülerin hem de yayaların korunmasını sağlıyor. EX30’da yer alan yeni güvenlik sistemi, aracın yanından bir yaya ya da bisikletli geçerken araç içindeki sürücü ve yolcular kapıları açmak istediğinde görsel ve işitsel olarak uyarı veriyor. EX30 modellerinde standart olarak sunulan “Kapı Açılma” uyarısı özelliği dışında, ana ekran üzerinden de EX30’un çevresindeki araçlar izlenebiliyor. Yukarıda yer alan örnek fotoğrafta olduğu için trafikte aracın çevresinde yer alan otomobil, kamyon, motosiklet vb. araçlar ekranda görüntülenebiliyor. Volvo’nun yeni nesil Park Pilot Assist özelliğine sahip ilk modeli EX30 üzerinde yer alan dahili kameralar ve sensörler sayesinde zorlu ve dar alanlara dahi kolayca park etme kolaylığı sunuluyor.
Maliyeti düşürme amacıyla başvurulan sadelik anlayışı EX30’un yer noktasında hissediliyor. Ancak bu sadelik daha önce de söylediğimiz gibi beraberinde “ucuzluğu” getirmemiş. Yani genel olarak “ucuz” bir görünüm yok. Aksine kullanılan malzemeler sıra dışı bir görünümü beraberinde getiriyor. İskandinav tarzının hissedildiği tasarımda yenilenebilir malzemeler dikkat çekiyor. Pet şişe, plastik, kot, keten ve yün gibi geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanıldığı iç mekanda taze ve ferah bir hava var. Ancak elektrikli otomobillerin kullanılabilir alan avantajı torpido gözlerinde cömertçe sunulmamış. Dört farklı iç mekan seçeceğiyle sunulan EX30 modelinde bahsettiğimiz gibi geri dönüşümden kazanılmış malzemeler dikkat çekici. Alışık olmadığımız bir diğer iç mekan detayı ise ön cam boyunca uzanan Harman Kardon soundbar. Evlerde kullanmaya alışık olduğumuz tarzda sunulan soundbar çevreleyici ve premium bir ses kalitesi sağlıyor. Soundbar kullanımıyla birlikte kapı içlerindeki hoparlörlerden vazgeçilmiş.
Türkiye’de ön sipariş talepleri Kasım ayında alınmaya başlanan modelin 2024’ün ilk çeyreğinden itibaren tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de de satışa sunulması bekleniyor. Yurt dışı başlangıç fiyatı 35 bin dolar olan Volvo EX30’un “Çin vergisi” sebebiyle Türkiye satış fiyatı belirsizliğini koruyor. Yeni modeli Türkiye’de detaylı bir şekilde deneyimledikten sonra çok daha geniş bir test yazısıyla birlikte olacağız.