Volvo güvenliğinin kalbi olan test merkezi 20 yaşında; işte adım adım öne çıkanlar

10 Aralık 2020 09:30

Volvo markasının güvenlikle eşdeğer anılmasındaki en önemli etmenlerden olan Güvenlik Merkezi çarpışma laboratuvarı 20 yılı geride bırakıyor.

Volvo cephesinde önemli AR-GE çalışmalarının yürütüldüğü Güvenlik Merkezi çarpışma laboratuvarı bu yıl 20. yılını kutluyor. 2000 yılında İsveç kralı tarafından açıldığında, dünyanın en gelişmiş çarpışma laboratuvarlarından biriydi ve bugün halen birçok açıdan bu konumunu sürdürüyor. Şirket yeni bir Volvo’da kimsenin hayatını kaybetmediği veya ciddi şekilde yaralanmadığı bir geleceği hedeflerken, güvenlik merkezi de bu amaca ulaşma konusunda mühendislerin güvenlik alanında sınırları zorlamalarına ve gerçek trafik kazalarından ders almalarına yardım ediyor.

Volvo, kapsamlı test alanlarıyla her türlü senaryoya odaklanıyor

Volvo Güvenlik Merkezi çarpışma laboratuvarı, güvenlik mühendislerinin sayısız trafik durumunu ve kazayı yeniden simüle etmesini sağlayan ve yasal gerekliliklerin ötesine geçen testler gerçekleştirmelerine olanak tanıyan çok işlevli bir tesis olarak faaliyet gösteriyor. Laboratuvarda sırasıyla 108 metre ve 154 metre uzunluğunda iki test parkuru yer alıyor. Kısa olan parkur yer değiştirebiliyor ve 0 ile 90 derece arasında bir açıyla konumlandırılabiliyor. Bu durum farklı açı ve hızlarda çarpışma testleri yapılmasına veya hareket eden iki otomobil arasındaki çarpışmanın simüle edilmesine izin veriyor. Otomobiller, testlerde 120 km / s hıza kadar çıkabiliyor.

Dışarıda, devrilme kazaları ve yoldan çıkma senaryoları gibi testler yapmak için bir alan da bulunuyor. Burada otomobiller yüksek hızlarda bir çukura fırlatılırken ayrıca, markanın bu yılın başlarında yeni modelleri 30 metrede aşağı bıraktığı örnekte olduğu gibi, büyük kaza senaryolarında yaşanan ağır hasarlar simüle ediliyor ve hayat kurtarma ekiplerine becerilerini geliştirmeleri için çalışma fırsatları sunuluyor. Merkezin ana salonunun içinde, önden, arkadan ve yandan gelen darbeleri test etmekte kullanılan muazzam bir çarpışma bariyeri yer alıyor. Şaşırtıcı bir şekilde 850 ton ağırlığa sahip bu dev bariyer, gerektiğinde hava yastıkları yardımıyla hareket ettirilebiliyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yaptıkları çalışmalarla ilgili önemli detaylar paylaşan, markanın önde gelen güvenlik mühendislerinden ve yirmi yıllık çalışanı; Thomas Broberg; “Güvenliğe kendini adamak demek, sadece bir testi geçmek veya güvenlik konusunda iyi bir derece almak demek değildir. Biz güvenliğe şöyle bakıyoruz: önce kazaların ve yaralanmaların nasıl ve neden meydana geldiğini araştırıyor ve ardından bunları önlemeye yardımcı olacak teknolojileri geliştiriyoruz. Bu öncü çalışmalarımızın, dünya çapında karayolu trafik kazalarını azaltma hedefimizi takip etmeleri için diğerlerine ilham vereceğini ümit ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.

İlginizi çekebilir

Precept projesi gerçek oluyor

Paylaş