Elektrikli otomobile geçişin hızlı markalarından birisi olan Volvo, iklim değişikliği ve karbon döngüsü çevresinde önemli detaylar paylaştı.
Elektrik dönüşümünü ürün gamının yanında operasyonel faaliyetlerine de yansıtan Volvo, dünya liderlerini ve enerji sağlayıcılarını, kendine ait ve diğer elektrikli otomobillerin iklim açısından potansiyellerinden tam anlamıyla yararlanabilmek için temiz enerjiye yapılan yatırımları önemli ölçüde artırmaya çağırıyor. Çağrı, markanın en son tamamen elektrikli otomobilinin genel yaşam döngüsü karbon emisyonlarına ilişkin yeni yayınlanan raporun paralelinde seyrediyor. Açıklanan rapor, bir otomobilin temiz enerji kaynakları kullanılarak üretilmesi ve şarj edilmesi durumunda yüksek CO2 azaltma potansiyeli gösteriyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Volvo endüstri liderliği peşinde
“Tamamen elektrikli otomobil üreticisi ve endüstri lideri olmak için bilinçli bir stratejik karar aldık. Ancak iklim nötre geçişi tek başımıza yapamayız.” sözleriyle değerlendirmesine başlayan CEO Håkan Samuelsson devam etti: “Tüm dünyada hükümetlerin ve enerji şirketlerinin temiz enerji kapasitesini ve ilgili şarj altyapısına yönelik yatırımlarını artırmalarına ihtiyacımız var. Böylece tamamen elektrikli otomobiller daha temiz ulaşım vaatlerini gerçek anlamında yerine getirebilirler.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
IEA raporuna göre, küresel temiz enerji yatırımlarının 2020’lerde sıcaklığı 2°C’lik artışın oldukça altında tutmak için ikiye katlanması ve küresel sıcaklık artışlarında 1,5°C’lik bir stabilizasyon sağlamak için üç katın üzerine çıkması gerekiyor.
Volvo Cars, 2019 yılında pazara sunduğu ilk elektrikli otomobili XC40 Recharge ile başlayarak, tüm tamamen elektrikli modelleri için bir LCA raporu yayınlıyor. Bu raporlar, çeşitli senaryolar altında otomobilin CO2 etkisi açısından tam şeffaflık ve müşterilere otomobilin genel iklim ayak izi hakkında değerli bilgiler sağlıyor. C40 Recharge LCA raporu, içten yanmalı motorla çalışan bir XC40 kompakt SUV’da 59 ton olan yaşam döngüsü CO2 ayak izinin, temiz kaynaklardan üretilen elektrikle şarj edildiğinde 27 ton CO2’ye düştüğünü gösteriyor. Volvo, 2030 yılına kadar tamamen elektrikli bir otomobil üreticisi olmayı hedeflerken önümüzdeki yıllarda sektörün en iddialı elektrikliye geçiş planlarından biri olarak yeni tamamen elektrikli otomobil ailesini piyasaya sürmeyi planlıyor. Bu plan, tüm faaliyet alanlarında karbon emisyonlarını azaltarak 2040 yılına kadar iklim nötr bir şirket olma hedefinin bir parçası.