Bilim kurgu ve vahşi batının aynı süzgeçte çözündüğü Westworld, ikinci bölümüyle hem hikayeyi derinleştiriyor hem de yeni sorulara kapı aralıyor.
İlk bölümün bizde bıraktığı etkiden sonra rahatlıkla söyleyebilir ki Westworld bu sezona damga vuracak cinsten bir yapım. Nitekim ikinci bölümde de dizi pek çok soru işaretini beraberinde getiriyor. İlk bölümü sevgili Dolores’in babasının varoluşsal yıkımla bıraktıktan sonra, babasının Dolores üstünde bir etkisi olup olmadığını sorgulamıştık. Dolores’in bir sineği bile incitmemesi gerekirken bölüm sonunda boynuna konan sineği gözünü kırpmadan öldürmesi bazı şeylerin değiştiğine işaret ediyordu. Yeni bölümde bu sorunun cevabını alırken, aklımızda pek çok yeni soru oluştu.
Westworld’ün ikinci bölümü bizi uyuyan bir Dolores’le karşılıyor. Ancak Dolores her gün olduğu gibi mutlu bir sabaha değil karanlık bir gece yarısına uyanıyor. Dış sesin komut verdiği Dolores evin ilerisinde bir noktaya götürülürken dış ses Dolores’in hatırlayıp hatırlamadığını soruyor. İlerleyen dakikalarda önem kazanacak bu sahneyi yazının sonrasında hatırlatmak üzere şimdilik bir kenara bırakıyoruz.
İlk bölümün ilgi noktası yeni ziyaretçiler. Westworld hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamızı sağlayacak iki yeni ziyaretçi metroyla Westworld’e girebilecekleri şirkete geliyor. Westworld’ü ilk kez ziyaret edecek olan William ve belli ki onu kolundan sürükleye sürükleye getiren pek bir sinir bozucu karakterimiz Logan ile tanışıyoruz. Açıkçası bu bölümde William ve Logan arasındaki ilişki açık bir şekilde ifade edilmiyor. Ancak Logan’ın kız kardeşinin de daha önce buraya geldiği ve onu örnek vererek William’a rahatlaması gerektiğini söylemesi bilgisiyle William’ım evli olduğu gerçeğini göz önüne alınca bu ikilinin kayın biraderler olduğunu düşünüyoruz. Ancak belli ki William Logan’dan pek hoşlanmıyor ve Westworld fikri de ilk etapta onu bir hayli geriyor.
Bu noktada araya küçük bir eğlenceli bilgi girelim. WIllIam’ı ana şirkette karşılayan görevli androidi Elon Musk’ın eski karısı Talulah RIley canlandırıyor.
Riley’in canlandırdığı android William’a Westworld mekaniklerini anlatırken akla takılan birkaç soru da cevap buluyor. İnteraktif bir açık dünya oyunu gibi görebileceğimiz Westworld’de ziyaretçiler bu dünyayı gezmeden önce rezervasyon yapıyor. Ziyaretçiler ilk deneyimlerini yaşamadan önce üzerlerine tam oturacak kıyafetler ve seçebilecekleri onlarca silahla baş başa kalıyor. William’ım silahların gerçekliğini sorgulamasıyla da anlıyoruz ki silahlar “yeterince” gerçek. Androidlerin siyahlarının ziyaretçilere zarar vermemesi ancak ziyaretçilerin aynı silahlarla robotları rahatlıkla vurabilmesi böylelikle anlam kazanıyor.
William karakterinin oldukça “muhafazakar” olduğunu da daha ilk dakikalardan görüyoruz ki bu bölümün ilerleyen kısımlarında daha da ilginç bir hal alıyor. Riley’in bir robot olup olmadığını merak eden William’ın aldığı cevap ise oldukça etkileyici: “Gerçeğinden ayırt edemedikten sonra fark eder mi?” Westworld mekanikleri de tam olarak bu cümle üstüne kurulu aslında. Ziyaretçilerin gerçek insan ve robot ayrımını yapamayacak noktada olup, kendi maceralarını yaşamaları esaslardan biri.
Bölümün ilerleyen dakikalarında William’ın androidlere gerçek bir insanmış gibi davranması kasabadaki ayrıma henüz tam olarak varamadığını işaret ediyor. Öldürme konusunda herhangi bir çekincesi olmayan Logan’ın William’a bir androidi bir ziyaretçiden ayırmanın en kolay yolunun onu vurmak olduğunu söylemesi de ziyaretçilerin mevcut silahlarla birbirine zarar veremeyeceğini doğruluyor. Öte yandan William’ın sanal bir evrende de olsa bir hayat kadınıyla beraber olmak istememesi ve evde gerçek bir karısının olduğunu vurgulaması bir kez daha ilk sahnedeki gibi karakterin sahip olduğu ahlak anlayışını sanal dünyada da devam ettirdiğini gösteriyor. Öte yandan Dolores’in William’da bıraktığı etki dev bir soru işareti. William’ın açık bir şekilde dikkatini çekmeyi başaran Dolores’in de William’a olan bakışları ilerleyen zamanlarda bu ikiliyi birlikte göreceğimizi işaret ediyor.
Westworld’ün en ilginç karakterlerinden biri Bernard olabilir. Gerek Dr. Ford ile olan ilişkisi gerek geçtiğimiz bölümdeki şüpheli davranışları dikkatleri üzerine çekmeye yetti. Ancak bu bölüm Bernard bir adım daha ileri giderek kafamızda yeni teoriler oluşturuyor. Bernard’ın Dolores’e karşı korumacı tavrının yanı sıra etliye sütlüye karışmıyormuş izlenimi yaratması da dikkatimizden kaçmadı. Dolores’le gizemli konuşmalar yapan Bernard, oyuna dışarıdan müdahale etmekten çekinmiyor. Bu konuşmalarını özellikle herkesten saklayan Bernard belli ki belli başlı olayların farkında. Dolores’in diğer androidlerden farklı olduğunu vurgulayan Bernard’ın bölüm içinde Dolores’i yönlendiren dış ses olma ihtimali de gittikçe güçleniyor.
Bernard ile ilgili bir diğer ilginç şey ise Dr. Ford ile olan konuşmaları. Bu bölüm Bernard’ın bu androidleri yapmayı Dr. Ford’dan öğrendiğini görüyoruz. “Onları yapmayı öğrettin ama kapatmayı öğretmedin” cümlesi ise Bernard’ın robotlarla duygusal bir bağ içinde olduğuna işaret ediyor. Level 83’teki robotları Dr. Ford’dan sonra umursayan tek varlık da muhtemelen Bernard. Bölüm boyunca Bernard ile ilgili pek çok farklı sinyal aldık ancak bunları yazının sonunda yer alan teori kısmında dillendirmemiz daha doğru olacaktır.
Siyahlı Adam bu bölüm amacına biraz daha yaklaşırken biz de bulmacanın kalan parçalarını elde etmiş olduk. Lawrence isimli yeni bir karakteri “kurtaran” Siyahlı Adam, Lawrence’ın labirentin yolunu göstereceğine inanıyor. Sonrasında büyük bir şov ve etkileyici sözlerin ardından istediği bilgiyi de elde ediyor. Ancak burada dikkatimizi çeken nokta Siyahlı Adam’ın “30 yıldır buraya geliyorum” lafı. En eski robotun Dolores olduğunu ve 30 yıldır sürekli düzenlenip oyuna sokulduğunu düşünecek olursak Siyahlı Adam oyunun başından beri aslında hep buralarda. Kim bilir belki de ana ekipten biridir? Ancak bu düzenli ziyaretleri şirkettekiler tarafından görüntülense de şimdilik labirent arayışında bir sıkıntı yok gibi görünüyor.
Bu bölüm tatlı kasaba kızımız Dolores’i pek görme fırsatımız olmadı. Ancak Dolores, babasından aldığı uyanma hissini adeta bir virüs gibi yayıyor. Dış ses tarafından yönlendirilen Dolores’in neredeyse bilinç kazandığına inanacağız. Özellikle Bernard’a yanlış bir şey yapıp yapmadığını sorması, Dolores’in var olduğu kasaba kızı rolü dışında da endişelenebildiğini gösteriyor. Bölümün sonunda bir silah bulan Dolores’in bulduğu silahın da Westworld dünyasındaki silahlardan ziyade, ziyaretçilere zarar verebilecek gerçek bir revolver olduğunu düşünüyoruz.
Maeve Millay kasabanın hayat kadınlarından biri. Bu bölüm hayatını daha yakından izlediğimiz Maeva, belirli hikayeleri hemen her konuğa anlatmasına rağmen yaşadığı performans düşüklüğüyle açığa alınmak isteniyor. Ancak bölümün başında Dolores’in ona söylediği “Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar” sözü üzerine Maeve de hatırlamaya başlıyor. Bu noktada geçmişi hatırlayan Maeve’nin geçmişinde de Siyahlı Adam‘ı görüyoruz. 30 yıldır bu sanal dünyanın içinde var alan adamın hemen her karakteri tüm özellikleriyle tanıdığına işaret ediyor.
Maeve’nin bu bölümdeki önemi ise kendini uyku modundan çıkarabilmesi. Robotlara özellikle rüya görme yetisinin verilmemesi bunun sadece konsept olarak tanıtılmasına rağmen oldukça şiddetli bir rüya/hatırlama yaşayan Maeve, kendini zorlayarak gerçek hayatta gözlerini açmayı başarıyor. Dolores’in babası gibi varoluşsal farkındalık yaşamasa da zihni kasaba hayatındayken gerçek dünya ile yüzleşince ciddi bir kırılma yaşıyor. Özellikle kasabadaki insanların mezbaha misali istiflenip temizlendiğini görmek Maeve’in kaldırabileceği son nokta oluyor. Robot’un kendi kendini zorlayarak uyandırması ise yapay zekanın giderek geliştiğinin kanıtı adeta.
Yeni bölümde Dr. Ford’un tanrı kompleksini daha yakından görme fırsatımız oluyor. Yaratılan dünyaya bir “arka kapı” yapan Ford’un kimsenin haberi olmadan hareket edebiliyor olması biraz sonra açıklayacağımız teorilerin de temelini oluşturuyor. Kendi çocukluğu olduğunu düşündüğümüz bir çocukla karşılaşan ve ona beyaz kiliseli kasaba hikayesini anlatan Ford’un yeni hikayesini merakla bekliyoruz. Dr. Ford’un kendi çocukluğunu Westworld’e koymuş olma ihtimali ise Dr. Ford’un benliğini unutmamak için yaptığı bir hamle olabilir. Ancak çocuğu bir daha gelmemek üzere uzaklaştırması, Dr. Ford’un Tanrı kompleksinin bir sonraki adımı olarak yorumlanabiliyor.
Westworld dünyası insanı gerçekten paranoyak edecek kadar gerçekçi androidler barındırıyor. Gerçek dünya ve kasaba arasında tercih edilen renk seçimleri ise iki evreni rahatlıkla ayırt etmeyi sağlıyor. Gerçek dünya daha soğuk, mavi tonların hakim olduğu metalik bir yer iken, Westworld vahşi batıya uygun turuncu ve kırmızı tonların hakimiyetinde. Robotların gerçek dünyadaki varlıklarını da bu renk dönüşümünden anlayabiliyoruz.
Peki ama ya başından beri gerçek dünyada olan bir robot varsa?
Dizide büyük bir sürprizi beklediğimizi söylemeliyiz. Bu konudaki en büyük tahminimiz ise ekipten birinin aslında bir robot oluşu. Ancak elbette bu argümanı dayandırdığımız bazı şeyler var. Öncelikle muhtemel robotumuzun Bernard olduğunu söyleyelim. Diğer robotlara karşı olan bağının yanı sıra Bernard’ın Dr. Ford ile konuşmaları da oldukça şüphe çekici. Özellikle bu bölüm robotları yapmayı Dr. Ford’un öğrettiğini söylemesi ve bu evreni beraber yaratmış olmaları izleyiciyi düşündürüyor. Dr. Ford’un Bernard’ın nasıl düşündüğünü çok iyi biliyor olduğunu vurgulaması da herhangi bir dizide normal karşılanacak sözlerken söz konusu insan ve robot ayrımını yapmanın çok zor olduğu Westworld olunca pek de normal karşılanmıyor. Ford’un herkesten gizli bir şeyler yapabildiğini göstermesi de kimsenin haberi olmadan kendi robot Alfred‘ini yapmış olma ihtimalini artırıyor. Bernard ile Cullen ilişkisinde Bernard’a robot şakasının yapılması her ne kadar kör göze parmak gibi olsa da bazen sürprizlerin aslında çok ortada olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bernard’ın duygusal bilinç kazanıp robotları ayaklandırma ihtimali şimdilik bir kenarda dursun.
WIllIam ve Logan’ın ise bu sanal dünyaya bir amaç için geldiğini düşünüyoruz. Logan’ın bunun bir iş gezisi olduğunu vurgulaması ise işleri daha da derinleştiriyor. Ancak ikilinin bir sonraki hamlesi için bir şey söylemek şimdilik zor.
Westworld ile ilgili yaptığımız küçük araştırma sonucu sistemle ilgili de oldukça ilginç şeyler öğrendik. Öncelikle Westworld dünyasında bir ziyaretçinin maksimum 28 gün kalabileceği şartlarda belirtiliyor. Bu durumda “bir daha dönmeyeceğini” vurgulayan Siyahlı Adam’ımızın amacını gerçekleştirmesi için toplamda 28 günü var. Westworld’de ziyaretçiler hemen hemen “öldürülemez” ancak öldürülmesi imkansız değil. Bu sebeple şirket ziyaretçilere bir feragat formu imzalatıyor. Yani Westworld’de zarar görürseniz firma bunda sorumlu tutulamıyor.
Bir diğer ilginç madde ise Westworld’ün ziyaretçilerin kalıntılarını kullanabiliyor oluşu. Ziyaretçilerin bıraktığı saç, deri, tükürük gibi DNA içeren kalıntıları alıp istedikleri gibi kullanabiliyorlar. Bu da Westworld’deki insanların fiziksel özelliklerinin gerçek dünyada yazayan insanlardan alınma ihtimalini ortaya koyuyor. Ancak şimdilik bu teori için fazlasıyla erken diye düşünüyoruz. O yüzden bu teoriyi ilerleyen bölümlerde geliştirmek üzere saklıyoruz.
Şartların yazıldığı sitedeki gizli sürpriz ise Dolores’in babasının siteye gizlenmiş ses kaydı. Cehennemin kapılarının açıldığını söyleyen adam, kaçmanız için sizi uyarıyor. Bir uyanışı işaret eden bu laf bize Level 83’te sessizce bekleyen robotları hatırlattı. Bernard’ın kulağına bir şeyler fısıldayarak uğurladığı Peter, o karanlık odada “ölülüeri” uyandırabilir. Bu durumda hem içeriden hem de dışarıdan bir ayaklanma ise insanlarla yapay zeka arasında yeni bir çatışma başlayabilir. Ancak bu teori için de biraz erken gibi. En azından şimdilik.
BONUS VİDEO
TÜM İNCELEMELER
– Westworld 1. Sezon 1. Bölüm “The Original” incelemesi
– Westworld 1. Sezon 2. Bölüm “Chestnut” incelemesi
– Westworld 1. Sezon 3. Bölüm “The Stray” incelemesi
– Westworld 1. Sezon 4. Bölüm “Dissonance Theory” incelemesi
– Westworld 1. Sezon 5. Bölüm “Contrapasso” incelemesi
– Westworld 1. Sezon 6. Bölüm “The Adversary” incelemesi
– Westworld 1. Sezon 7. Bölüm “Trompe L’Oeil” incelemesi
– Westworld 1. Sezon 8. Bölüm “Trace Decay” incelemesi
– Westworld 1. Sezon 9. Bölüm “The Well-Tempered Clavier” incelemesi
– Westworld 1. Sezon 10. Bölüm “The Bicameral Mind” incelemesi