Sezonu tamamlamaya bir bölüm kala, Westworld‘de dizinin en gizemli isminin geçmişine tanık oluyoruz.
Westworld bu sezon bir öncekinin aksine hikayeyi değil de karakterleri anlatmayı tercih etti. Karakterlerin kendi hikayelerini ön planda tutan dizi, karakter gelişimine de birinci elden tanıklık etmemizi sağlamış oluyor böylelikle. Ancak karakter odaklı ilerlemelerin bir başka yönü de bulunuyor. Bir kitap, dizi ya da film karakter odaklı gittiğinde, izleyici ya da okuyucu kendini karakterin ayakkabıları içinde buluyor. Bu da karaktere olan duygularımızın daha derin ve çarpıcı olmasını sağlıyor. Nitekim geçtiğimiz bölümlerde Akecheta’nın hikayesine ortak olduğumuzda karakterle empati yapmış ve hayli etkilenmiştik. Aynı şekilde Maeve kendi hikayesinden her bir parça paylaştığında karaktere yakınlığımız arttı. Öte yandan bu bölüm neredeyse tamamen William’a ayrılmıştı. Bu kez kendimizi William’ın yerine koyduğumuzda neler gördük biraz irdeleyelim.
Önümüzdeki hafta sezon finali yapacağımız Westworld, 9. bölümü “Vanishing Point” ismiyle açtı. Söz konusu terim “ufuk noktası” anlamına geliyor. Perspektifle açıklanabilecek olan ufuk noktasına gerçek hayattan örnekler vermek de mümkün. Örneğin tren raylarına baktığınızda birbirine paralel iki ray bakışlarınızı ileri uzattıkça birbirine yaklaşır ve ufuk noktasında birleşir. Artık iki paralel çizgi değil tek bir nokta görürsünüz. Peki bunun diziyle ne alakası var?
Ufuk noktası aslında William’ın hayatında şu an geldiği noktayı sembolize ediyor. Çünkü William artık gerçek ve sahte algısını yitirmiş durumda. Birinci sezondan beri ne kadar paranoyak olduğunu yazdığımız karakterimiz artık son bölümlerde paranoyasını en üst seviyeye çıkarmıştı. Hatırlarsanız önüne çıkan her engeli Ford’un onun için hazırladığını düşünüyordu. Nitekim onun bu kuşkusu bizi ve izleyicileri de “Acaba bu da mı robot?” sorusunu sormaya iten unsurlardan biri oldu. William kendi ufuk noktasına ulaştığında ise artık yavaş yavaş akıl sağlığını da geride bırakıyor. Ancak gelin karakterimiz bize bu bölüm neler açıkladı kısaca bir değinelim.
William’ın artık yaşlı dönemlerinden birinde, Ford’un da Akecheta ile konuşup parkındaki garipliği öğrendikten sonra gerçekleşen bir partide buluyoruz kendimizi. William’ın bir başarısı kutlanırken kızının hayır işine olan etkisi de alkışlanıyor. Cömert ve merhametli bir baba figürü karşımızda. Sonra normalde dışarıda alkol almayan karakterimiz o günün bıkkınlığıyla alkol içmeye karar veriyor ve barda Ford’la karşılaşıyor. Bu noktada Ford’un duruşu ve mimikleri çok önemli aslında. Küskün küçük bir çocuk gibi Ford, William’ın gerçek yüzünü biliyor ancak bunu herkese açık etmeyecek kadar da akıllı. Yine de işine karışılmış ve buna müsade etmeyecek. Ford’un partide yer alma sebeplerinden biri aslında William’a göz dağı vermek. Çünkü yaptıkları anlaşma bozulmuş durumda.
Peki nedir bu anlaşma? Ford, William’a park ziyaretçilerinin bilinçlerine kadar kopyalayabileceği tesis için imkan tanıyor, William da Ford’un hikayelerine karışmıyor. Karışmıyordu en azından. Ancak biliyoruz ki William geçmişte öteki vadiyi Dolores’e göstermişti. Ancak bunun dışında Akecheta, öteki vadiyi bulmuş ve Kapı’yı keşfetmişti. Dolores’in Kapı’yı görmesi Ford’un hikayeleri açısından çok bir farklılık yaratmadı ancak Akecheta için aynısını söyleyemeyeceğiz. Öteki vadiyi görmesiyle beraber Akecheta’nın temel taşı değişti. Kendini herkese labirenti ve kapıyı anlatmaya adadı. Bu da Ford’un hikayesine doğrudan bir müdahale demekti. Çünkü Ford’un bilgisi dışında robotlar birbirlerine bilgi aktarıyor ve Arnold’ın ölü idealleri paylaşılıyordu. Ford bunu William’a anlatmaya çalıştı ancak karakterimiz ne yazık ki anlamadı. Geçtiğimiz sezon incelemesinde de belirttiğimiz gibi Ford, Akecheta ile görüşmesinin ardından son oyununu yazmaya başlamıştı ve bu oyun William için yazılıyordu.
Ford’un bir diğer ilginç hamlesi ise William’a karakterimizin profilini vermesi oldu. Bu profiller tıpkı Kafes (Cradle) gibi olan öteki vadideki Fırın’da saklanıyor. Ford burada William’a dostane bir uyarıda bulunuyor ve kendi otoportresini çok da sevmeyebileceğini söylüyor karakterimize. Bu noktada tekrar aslında bölümün ismine dönüyoruz. Çünkü esasen hikayemizde iki adet William var. Biri gerçek dünyadaki nazik, cömert, hayırsever bir baba; diğeri de Westworld’deki acımasız, yıkıcı bir psikopat. Ford ikisini de tanıyor ve gerçeğin hangisi olduğunu biliyor.
Ancak gerçeklerin farkında olan tek isim Ford değil. William’ın alkolik karısı da durumun farkında. Başlarda inkarla ilerleyen karakterimiz daha sonra bununla başa çıkmak için kendini alkole veriyor. William ve karısı arasındaki ilişki ise çok ilginç. Bölümde bize William’ın aslında zengin bir aileden gelmediği vurgulanıyor. Tüm o zenginlik içindeki sahte yüzler arasında dandik takım elbisesiyle karısını gerçekliğine inandıran William’ın içinde barındırdıkları ise parkla uyanıyor.
Hatırlarsanız William daha önce Dolores’e bir yansıma olduğunu söylemişti. Parkta insanların gerçek kişilliğini bulduğunu vurgulamıştı. William için de tam olarak bu gerçekleşiyor. Karakterimizin bastırılmış kişiliği ortaya çıkıyor. Ve bu bastırılmış kişilik saf bir kötülük üzerine kurulmuş durumda. Çocuk, genç, yaşlı demeden insanları acımadan öldürebilecek bir karakter. Ve bu William’ın esas kişiliği. Gerçek dünyadaki hali ise onun diğer insanlara gösterdiği yüzü. William bunu fark edince, her sinirlendiğinde kendini parkta buluyor. O sinirini parktaki robotlardan çıkarıyor. Karısının eve döndüklerinde “Sinirlendiğini hissedebiliyorum belki de parka dönme zamanın gelmiştir.” sözleri de bunu işaret ediyor. Karısı William’ı aslında bilerek sinirlendirmeye çalışıyor ki karakterimiz gerçek halini ortaya çıkarsın ancak işe yaramıyor elbette.
William’ın onu uyuttuktan sonra her şeyi itiraf etmesi ise kadın için son nokta oluyor. William’ın kütüphaneye gizlediği profilini bulan karısı, tüm geçmişini gözleriyle görünce artık daha fazlasına katlanamayacağına ve bir psikopatla yaşayamayacağına karar veriyor ve kendini öldürüyor. Burada en dikkat çekici noktalardan biri William karakterinde bir insanın parka çok nadir gelmesi. William’ın gerçek bir psikopat ve katil olduğunu da buradan anlıyoruz. Bir diğer nokta ise profilde ilk sezonun ilk bölümlerinde gördüğümüz olayların da yer alması. Yani William labirent peşinde koşarken karısı daha yeni ölmüştü diyebiliriz. Ancak William için gerçek dünya park olduğu için, aslında pek de sevmediği karısının yası kısa sürmüş anlayacağınız.
Ancak bu bölüm olmayacak bir şey oluyor. William ilk kez sınırı tamamen geçiyor ve gerçek dünyaya veda ediyor. Kendinden emin olan karakterimiz, park çalışanlarının ardından kızını vuruyor. Çünkü bunun başından beri Ford’un oyunu olduğunu ve kızının robot olduğunu düşünüyor. Ancak Emily’i vurduktan sonra elindeki profilini gören karakterimiz yanıldığını anlıyor.
Bu noktada kısa bir not düşelim. Dizi bize Emily’nin gerçek bir insan olduğunu hiçbir noktada söylemedi. Ancak sonradan robot çıkması durumu senaryoda pek de istemeyeceğimiz bir ilerleme olurdu diyebiliriz. Çünkü Emily’nin vurulmuş olması ve belki de ölmüş olmasının ağırlığını hiçe sayan bir değişim olurdu bu. “Kolaya kaçma” olarak adlandıracağımız bu seçimi diziye yakıştıramayız diye düşünüyoruz. Bu yüzden Emily’nin insan olduğu varsayımıyla devam ediyoruz.
Emily’nin ölüp ölmediğini bilmiyoruz. Açıkçası bu bize gösterilmedi, sadece ağır bir yara aldığını biliyoruz. Öte yandan 4-5 kere vurulan William bu kadar dayandıysa, Emily’nin de kurtulması olası. Emily’nin bulunduğu noktada yerde aynı zamanda park görevlilerinin takip edebileceği bir sinyal verici var. Yani karakterimiz bulunabilir.
Tekrar William’a geri dönersek, karakterimizin sekansı kafasına dayadığı bir silahla noktalanıyor. Burada karakterimizin ne kadar bencil ve egoist olduğu gözler önüne seriliyor aslında. Kızını öldürdüğü için hissettiği suçluluk duygusunu kendi bencil istekleri bastırıyor ve intihar edemiyor. Çünkü William bilmek zorunda hissediyor… Kendisi de bir robot mu? Seçimleri özgür mü yoksa Ford’un verdiği kararlar mı? Ford’un parkı William’ın aklıyla yeterince oynamış anlayacağınız. Zaten William karakterinde bir adamın kendini vurmasını da beklemiyorduk açıkçası. William oyunun sonunu görmek zorunda hissediyor kendini. Tamamen bitirdiğinde ise işte o zaman ölebilir evet. Ancak daha öncesinde değil.
William’ın robot çıkacağını ise sanmıyoruz. Gerçek bir şaşırtıcı unsur olurdu ancak yine çok ucuz kaçardı. O zaman karakterimize davranışları için bir kaçış yolu sağlanmış olurdu. “Çünkü kodumda var” diye kendi vicdanını rahatlatırdı belki de. Tabii bir vicdanı varsa. William’ın bölümün başından beri bahsettiği o kimsenin görmediği leke, içindeki o kimsenin göremediği şey ise vahşi doğası ve gerçek kötülüğünden başka bir şey değil. Park gerçekten kendisi olabildiği tek yerdi ve yıllar içinde artırdığı şiddetine rağmen park artık yeterli gelmiyordu. Çünkü kimse karşı koymuyordu. Şimdi ise işler değişti. Vahşi doğasını tatmin edecek gerçek bir av partisi var artık karşısında. Bu yüzden karakterimiz en başından beri bu kadar heyecanlı ve hevesli aslında.
William yorumlarımızı bitirmeden küçük bir detay da ekleyelim. Parktaki ziyaretçilerin sadece DNA’larının değil bilinçlerinin de kopyalandığını ve gelişmiş bir tarama yapıldığını da öğrenmiş olduk. Bu “beyin taraması” ise parka girmeden önce seçmeniz için verilen şapkalar sayesinde gerçekleştiriliyor. Şapkalarda yer alan özel tarayıcılar konukları tüm detaylarıyla kopyalıyor.
Bu bölüm geçen sezondan beri aklımızı kurcalayan bir soruyu da açıklığa kavuşturdu. Bildiğiniz gibi yazılarımızda uzun zamandır Maeve’in bilinç kazanmadığını yazıp duruyorduk. Bu bölümle beraber düşüncelerimiz de hala aynı. Sebeplerini hemen açıklayalım. Geçtiğimiz yazıda ya Hector’ların ya da Bernard ve Ford’un Maeve’i kurtarmaya geleceğini belirtmiştik. Bernard ve Ford ikilisi geldi ve Ford, Bernard’a Maeve’in zihninde gizlenmiş mesajı bulmasına yardım etmesini söyledi. Bu da bize çok ilginç bilgiler verdi.
Öncelikle Maeve’in Ford’un en sevdiği robot olduğunu öğrendik. Arnold için Dolores neyse Ford için de Maeve oydu. Bu yüzden Ford tüm yetkileri vermek için Maeve’i seçmiş ve ona bir kaçış rotası yazmıştı. Ancak tüm yetkileri alıp uyanan karakterimiz son anda gitmekten vazgeçmiş ve ana koda karşı çıkmıştı. Bu nokta karakterin bilinç kazandığına yönelik bazı teoriler ortaya çıkarsa da biz öyle düşünmüyoruz. Sebebimiz ise çok basit ve küçük bir detay. Maeve’in karakterinin temel taşı kızı. Bildiğiniz gibi her karakterin bir temel taşı var. Mesela Teddy’ninki Dolores. Maeve’de de aynı şekilde kızı. Çünkü Mariposa’nın Madam’ı olmadan önce Maeve bir anne olarak sakin bir bölgedeydi ve temel taşı kızı olacak şekilde yaratılmıştı. Doğal olarak her şeyi hatırlayan karakterimiz onu zorlayan bir kod zinciri olmasına rağmen temel taşına dönme ihtiyacı hissetti. Çünkü yaratılışında bu vardı. Yani her ne kadar Maeve’in kararı özgür gibi görünse de aslında yaratılışıyla ilgili bize göre.
Ford’un “Kızım olmaya en yakın olan sensin” lafıyla artan duygusallık ise beraberinde Ford’un kızını kurtarmak için adım atmasıyla ilerledi. Ford’un Maeve’in içine gizlediği o mesaj adeta karakterimiz için çıkış yoluydu. Kısa zamanda çok şey öğrenen ve admin güçlerini kullanabilir hale gelen Maeve için yine de bazı sınırlandırmalar bulunuyordu. Burada muhtemelen Ford admin güçlerinin karakterimize gerçek dünyada yeterli geleceğine inanmış ancak yine de her ihtimale karşın B planı olarak o mesajı Maeve’in kodlarına gizlemişti. Peki bu mesajın açılmasıyla beraber neler oldu? Maeve’in kodlarındaki çekirdek kontroller de açıldı. Yani karakterimizi artık masaya kablolarla bağlayıp durmasını sağlayamazlar. Çünkü karakterimiz kendi bedeninin tam bağımsızlığını elde etmiş oldu. Bu noktada Maeve’in hala tam bilinç kazanmadığını ekleyelim. Bilinç bambaşka bir adım, bambaşka bir evrim. Ve sanmıyoruz ki Ford’un hostları yaratma şekli ile beraber gelsin… Belki William’ın keşfettiği kontol üniteleri buna bir cevap olabilir.
Maeve’i ve diğer robotları bekleyen esas tehlike ise Clementine. Ancak Clementine’ın yetkisinin Maeve üzerinde işe yarayacağını sanmıyoruz. Robotları kontrol etme şansı elde eden Clementine ise sezon başından beri sürekli olarak başkalarının maşalığını yapıyor. Ford’a itaat eden karakterimiz Bernard’ı Elsie’ye götürmüştü. Onun dışında Dolores’in emirlerini dinleyen Clementine şimdi de Hale’in kontrolü altına girdi. Ancak Maeve karşısında neyi ne kadar yapabileceği bir soru işareti.
Teddy ve Dolores sahnesi aslında kendini tamamen anlatıyor ancak üstünden geçmeden de yazıyı noktalamak istemedik. Dolores, Teddy’i değiştirdiğinden beri bir noktada Teddy’nin Dolores’e ihanet edeceği veya intikam alacağını düşünüyorduk. Haksız da çıkmadık ancak bu intikam karşıdakine duygusal açıdan zarar verecek şekilde gerçekleşti.
Dolores Teddy’i değiştirdikten sonra bunu atlatamayan Teddy aslında çok da özgür olmadığının farkına vardı. Temel taşında Dolores olan Teddy, Dolores’i korumak için her şeyi yapacağını da biliyordu ancak bu yaptıkları vahşice şeyler karakterimize ne yazık ki pek uymuyor. Bölümün başından bu yana Teddy’nin içindeki kötü Teddy ile çatışmasını görmek mümkün. Son yerlinin Dolores’in emrine rağmen kaçmasına izin vermesi de içindeki çatışmadan. Çünkü Dolores’in takip ettiği yol Teddy’nin gideceği yol değil. Ancak buna rağmen karakterimiz bir açmazda, çaresizlik içinde. Silahını kaldırdığında bir anlığına Dolores’i vurmak istediğine inandığımız Teddy’in böyle düşünmemize sebep olan davranışı ise ellerinin titremesi. Ancak Dolores’i vurup kurtulamazdı çünkü Dolores onun temel taşıydı. Dolores’i korumak üzere geliştirilmişti. Bu yüzden o sınırı geçemedi. Dolores’in o an anlık olarak Wyatt’a geçmesi ve Teddy’i tehditkar bir ses tonuyla uyarması ise hayli üzücü sahnelerden biriydi. Sonunda Teddy, Dolores’i şaşırtarak kendi kafasına sıktığında Dolores’in şaşkınlığı ise hareketlerinden anlaşılıyor. Hatta öyle ki Dolores’in teklediğini görebiliyorsunuz. Neredeyse arıza vermiş bir robot gibi. Son kalesini de kaybeden Dolores’in ise artık kaybedecek hiçbir şeyi yok. Bu da karakterimizin hamlelerini daha cüretkar hale getirecektir.
Tüm bu olayların dizinin başındaki 2 haftalık sürenin öncesinde geçtiğini de hatırlatalım. Ancak neredeyse bir buçuk haftayı tamamladık diyebiliriz. Hatırlarsanız ilk bölümde bir yerlinin hafızasını izleyen Delos ekibi Dolores’in onu vurduğunu görüp “Herkes öteki vadiye gidemez” dediğini işitmişti. Bu bölüm bu sahneyi gördük ve bizi zaman sıralamasında bir yere oturttu böylece.
Bölümün kilit isimlerinden biri de Bernard’dı. Sessiz sessiz ilerleyen karakterimiz Ford’u zihninden sildi. Ancak bu iş çok kolay oldu gibi geldi bize. Ford ona neleri silmesi gerektiğini gösterdi ve bir anda karakterimiz tamamen sahneden çekildi. Bu noktada Ford’un geri dönüp dönmeyeceğini söylemek çok zor ancak bu sahne çok ilginçti. Bernard’a “Kurtarabilecek tek kişi sensin” diyen Ford, garip, veda olmayan bir vedayla bölümü kapattı. Bir noktada karakterimizin yeniden karşımıza çıkabileceğini düşünüyoruz bu yüzden. Özellikle William’la bir kez daha yüz yüze gelmeden öylece gitmesi bizi çok üzer açıkçası.
Öte yandan öteki vadide ne olduysa Bernard da kendini su içinde bulanlardan olmuştu. Ancak diğerlerinin aksine Bernard uyanmış ve Hale’in araştırma takımının bir parçası haline gelmişti. Artık gözlük takmayan ve Ford’u da içinden silen karakterimiz ne çeşit bir tuzak hazırladı bilemiyoruz, ancak tüm robotları öldürmüş gibi konuştuğunu da hatırlatmakta fayda var. Bernard bilmecesi ne yazık ki dizinin en gizemli yanlarından biriydi. Bu noktada Bernard’ın uyandıktan sonra hala Bernard olup olmaması da yine aklımızı kurcalayanlardan.
İlginç bir başka nokta ise, 2 hafta sonraki deniz sahnesinde Teddy’nin de denizde olması. Dolores’in Teddy’nin cesedini alıp belki bir kurtarma umuduyla yanında taşımış olabileceğine işaret ediyor. Bildiğiniz gibi Kafes artık patlatıldığı için robotların yedekleri bulunmuyor. Bu sebeple Teddy için ölüm şu an hayli gerçek. Dolores’in onu kurtarmak için ilginç bir yöntem deneyip denemeyeceği merak konusu.
Maeve’in ise artık o masadan kendi başına kalkacağı kesin gibi. Çekirdek kontrollerinin de ele geçirilmesiyle beraber asıl merak ettiğimiz ise karakterimizin izleyeceği yol. Şu noktada kaçıp giderse Maeve’in gerçekten bilinç kazandığına inanabiliriz. Ancak kızının peşine düşerse ki biz hikayenin böyle ilerleyeceğine inanıyoruz, Maeve’i ilginç bir savaş bekliyor demektir. Çünkü Dolores’in dışında Clementine ile de yüzleşmek zorunda kalacak olan karakterimiz aslında insanlar hiç umrunda olmamasına karşın çocuğunu tehlikeye atan bu savaşta kazanan taraf olmak isteyecektir. Tabii Hector ve diğerleriyle de buluşacağı kesin gibi şu noktada.
Westworld sezon finalinde ise asıl beklediğimiz şey kesinlikle şaşırmak. Bizi şaşırtacak büyük bir olay arıyoruz şu an. Çünkü dizi öyle bir toparlanma haline büründü ki, 10. bölümle beraber tamamen final yapsa bir iki soru işareti dışında bizi rahatsız eden bir şeye rastlamayız diye düşünüyoruz. Ancak dizinin 3. sezonunun geleceği kesin ve bizi bu 3. sezonda ne bekliyor olabilir diye düşünmeden edemiyoruz.