Yeni jenerasyon Windows 12 yaklaşırken, teknoloji dünyasında bir devrim yapan Windows 1.0 sürümü 40 yaşına bastı.
Tam 40 yıl önce hayatımıza giren Windows 1.0, sezgisel arayüzü ile bilgisayarların ortalama kullanıcılar için daha erişilebilir hale gelmesinde önemli bir kilometre taşı oldu. Direkt olarak Bill Gates tarafından görücüye çıkarılan sürüm için Wiki’de şu açıklamalar yapılıyor: “Windows 1.0, Microsoft’un MS-DOS adlı işletim sistemi üzerinde oluşturduğu grafik arayüz (GUI) içeren işletim sistemi ailesi Windows’un ilk sürümüdür. Windows 1.0, PC kullanıcılarının C:\ komut isteminde MS-DOS yöntemli komut yazma dönemini kapatmış, artık işletim sisteminde uygulamaları çalıştırmak gibi işlevleri bir işaretleme aygıtı olan fare ile tıklatarak yerine getirme yöntemini hayata geçirmiştir. Microsoft’un diğer grafik arayüzlü işletim sistemlerine rakip olması amacıyla tasarlanan işletim sistemi gerek grafik kartların gerekse farenin günün şartlarına göre çok pahalı olması sebebi ile tutulmamıştır. Ayrıca Windows 1.0, kullanıcılara birkaç program arasında (Programları kapatıp yeniden başlatma gereği olmadan) geçiş olanağı da sağlıyordu. Ürün; MS-DOS dosya yönetim programı, bir takvim, kart dosyası, not defteri, hesap makinesi, saat ve iletişim programlarından oluşan, kullanıcıların günlük etkinliklerini yönetmelerinde yardımcı olan bir grup masaüstü uygulaması içeriyordu.”
Peki Windows 11’in yerini alacak, büyük beklentilerin olduğu Windows 12 hakkında neler biliyoruz? En son Intel’in yeni Windows işletim sisteminin 2024 yılında geleceğini düşünmesi ses getirmişti. Intel CFO’su David Zinsner, bu konuda yaptığı bir açıklamada, “2024’ün özellikle yeni Windows sürümü nedeniyle müşteriler için oldukça iyi bir yıl olacağını düşünüyoruz.” demişti.
Uzun zamandır 2024’te geleceği söylenen işletim sistemi, şimdiye kadar birçok farklı konuyla ses getirdi. Örneğin bundan önce Windows 12 için “CorePC” merkezli önemli planlar ses getirmişti. Aktarıldığı kadarıyla aktif olarak masada olan CorePC altyapısı, Windows 11 gibi tek değil farklı bölümlerin kullanımını temele alıyor.
Windows 11’de sistem dosyalarının, kullanıcı verilerinin ve program dosyalarının aynı yerde saklandığı söyleniyor. W12’de bunları bölecek ve iOS ile Android’e benzer şekilde birden fazla bölüme ayıracak Microsoft, bu sayede işletim sistemi güncellemelerini daha hızlı gönderebilecek, aynı zamanda kötü amaçlı yazılımların sisteme yayılmasını zorlaştıracak.
CorePC altyapısı Microsoft’un farklı donanımlar için özelleştirilmiş Windows sürümleri sunmasına da olanak tanıyacak. CorePC altyapısının merkezine de yapay zekayı koyacak olan Microsoft, ilk bilgilere göre W12’de ekrandaki içeriği analiz edebilecek ve buna uygun ipuçlarını kullanıcılara sağlamak için yapay zekâ altyapısından yardım alacak.
CES 2023’te işlemci devi AMD, dizüstülere özel Ryzen 7000 serisini tanıtmıştı. Bu işlemciler x86 kapsamında ilk defa özel bir AI yani yapay zekâ işlem birimine sahipler. Bu konuda AMD’nin CES 2023’teki sunumuna katılan Windows’un eski yöneticisi Panos Panay, “Yapay zekâ Windows’ta her şeyi değiştirecek ve birçok konunun kelimenin tam anlamıyla yeniden keşfedilmesini sağlayacak” açıklamasında bulunmuştu.
Burada süreci donanım seviyesine kadar indirerek yüksek bir çevrimiçi ve aynı zamanda çevrimdışı yapay zekâ deneyimi sunacak gibi görünen Microsoft, gerçekten büyük gelecek planları yapıyor ve gelişmiş bir yapay zekânın merkezde olduğu bir işletim sisteminin getireceği özellikler şimdiden çok ama çok büyük merak uyandırıyor.