World of Warcraft: Warlords of Draenor incelemesi

YENİ DÜNYA
Warlords of Draenor, bir önceki eklenti olan Mists of Pandaria’nın hemen sonrasında, Ork’ların esas dünyası olan Draenor’da geçiyor. Warcraft II’den beri seriyi takip edenlerin iyi bilecekleri üzere bu dünya, Beyond the Dark Portal isimli eklenti ile hafızalardan silinmiş, akabinde Warcraft III: Frozen Throne ve World of Warcraft: Burning Crusade ile Ork’ların yeni yaşam alanı olan Outland, gün yüzüne çıkmıştı. Pandaria eklentisinin sonunda ele geçirilen Garrosh Hellscream, yargılanmadan kısa süre önce kaçmayı başarmış ve alternatif bir zaman dilimine geçiş yapmıştı. İşte yeni oyun da buradan sonra meydana gelen olaylar silsilesini anlatıyor. Bir tarafta “Iron Horde” ve bilinen dünyaya saldırmaya hazırlanan Ork’lar, diğer tarafta tüm bu olanlara dur demek isteyen Azeroth kahramanları.

Tabii burada kahramanlara değinmek lazım zira WoD’u deneyimlediğimiz süre zarfında sürekli kendileri ile birlikte hareket ediyor olacağız. Zaten WoD’un ilk bakışta önceki eklentilerin hepsinden daha iyi olmasının başlıca sebeplerinden birisi de bu; birçok efsaneleşmiş WoW karakteri ile omuz omuza çarpışmak. Bilinen tek bir ana görev mantığı yerine, bol miktardaki kahraman sayısını çok iyi kullanan Blizzard, birçok farklı görevde, farklı kahramanlar ile birlikte yol almamıza imkan sunmuş. Sunmuş ama savaş esnasında o kadar çok bilinen isim ölüyor ki keşke tüm bunları görmek zorunda kalmasaydık.