Yapay zekâ tarafından oluşturulan sanal influencer dönemi büyük bir patlama yapmak üzere ve bundan gerçek influencer’lar çok endişe ediyor.
Üretken yapay zekâ sistemleri ve gelişen diğer araçlar / servisler sayesinde artık sanal karakterler ya da başka bir deyişle gerçekçi görünen sanal insanlar yaratmak çok kolay hale geldi. İşte bu sanal karakterler ya da artan kullanımıyla sanal influencer’lar, son dönemde ciddi reklam bütçesi bulunan markaların da çok hoşuna gitmeye başladı. Artık daha fazla marka sanal influencer merkezli sosyal medya hesaplarına reklam harcaması yapıyor, bunun yeni yılda da artması bekleniyor. Kontrolü ve yönetimi daha kolay olduğundan çok sevilen bu altyapıdan gerçek influencer’lar ise oldukça endişe duymaya başlamış durumda. Yapılan son röportajlara göre artık yapay zekâ tarafından yaratılan karakterlerin işini elinden alacağını düşünen çok sayıda influencer bulunuyor, yeni dönemde sadece yüzünü sanal olarak değiştirenler ile baştan sona dijital olarak yaratılanlar olmak üzere iki farklı sanal influencer altyapısı karşımıza çıkıyor. Bu işin nereye varacağını elbette kimse tam olarak kestiremiyor, birçok markanın şu an dışa harcama yapmak yerine kendi sanal influencer’larını oluşturmak istediği de aktarılıyor. Bu durum elbette birçok internet ünlüsü için hiç iyi bir haber olmuyor, sektör son dönemde inanılmaz büyük bir hızla değişiyor.
Üretken yapay zekâ tarafında bundan önce dikkat çeken bir dava olmuştu. Kaçıranlar için önemli yayın kuruluşlarından The New York Times, açtığı dava kapsamında OpenAI’ın ChatGPT ve Microsoft Copilot’a güç veren büyük dil modellerini (GPT) eğitmek için milyonlarca makalesini izinsiz olarak kopyaladığını iddia ediyor. Times bu dava kapsamında her iki şirketin de milyarlarca dolarlık tazminattan sorumlu tutulmalarını istiyor. Bu olay The New York Times tarafından kısa süre önce paylaşılan Apple merkezli bir haberin üstüne geldi. Şirket tarafından elde edilebilen bilgilere göre teknoloji devi Apple, üzerinde çalıştığı kendi yapay zeka modelini 50 milyon dolarlık çok yıllı bir anlaşma üzerinden haber sitelerindeki bilgileri / içerikleri kullanarak eğitmeyi hedefliyor. Adı geçen haber siteleri arasında Condé Nast, NBC News, Vogue, Wired, Vanity Fair, Ars Technica, Glamour, The New Yorker, GQ ve fazlası yer alıyor, listeye zamanla başka platformların da dahil edilmesi bekleniyor. Söylendiği kadarıyla sürece şu an sıcak bakanlar yanında soğuk kalanlar da bulunuyor ancak Apple’ın kesinlikle böyle bir veriye ihtiyacı bulunuyor. Kendi yapay zeka modelini eğitmek adına Google’dan çekeceği verileri kullanması çok riskli olan teknoloji devi, sürece hem etik hem de yasal olarak doğru şekilde yaklaşmak istiyor. Bunun arkasında böyle davalar kaçınmak yer alıyor.
Bu konu elbette ilk defa gündeme gelmiyor. 8.500’den fazla kişinin imza atarak destek olduğu bir açık mektupta, ChatGPT, Bard ve LLaMa gibi büyük dil modellerini merkeze alan yapay zeka sistemlerinin arkasındaki teknoloji şirketlerinin, yazılı eserleri izinsiz ve ödeme olmaksızın kullanması eleştiriliyor ve burada önemli adımlar atılması isteniyor.
“Bu teknolojiler dilimizi, hikayelerimizi, üslubumuzu ve fikirlerimizi taklit ediyor. Milyonlarca telifli kitap, makale, deneme ve şiir yapay zeka sistemleri için adeta bir gıda oluyor, onlar faturası olmayan sonsuz yemekler gibi görülüyor” diyen yazarlar, bu sistemleri geliştiren firmaların yayıncılara lisans vermediklerini belirtiyor ve bu konuda zarara uğradıklarını aktarıyor.
Bu konuda genel olarak haklı olan yazarlar, yapay zeka ve büyük dil modeli geliştiren firmalardan şu adımları atmasını talep ediyor:
1. Telif hakkıyla korunan materyallerimizi üretken yapay zeka programlarınızda kullanmak istiyorsanız önce gelin izin alın.
2. Üretken yapay zeka programlarınızda çalışmalarımızın geçmiş ve devam eden kullanımları için yazarlara adil bir şekilde tazminat ödeyin.
3. Yapay zeka sistemleri tarafından sağlanan içerikler mevcut yasaları ihlal etsin ya da etmesin, eserlerimizin yapay zeka sonuçlarında kullanımı oluyorsa yazarları adil bir şekilde tazmin edin.
ChatGPT gibi üretken YZ sistemleri verilen komutlar sonrasında şaşırtıcı derece iyi yazılar / makaleler / şiirler oluşturabiliyor, aynı şekilde çok sayıda kitabın özetini de geçebiliyor. Bu bilgileri “gerçek” eserler / veriler üzerinden öğrenen sistemler, “telif / telif hakkı” konusunda tartışma yaratmaya devam ediyor.