Apple Car LOG Tasarım
Uzun süredir üzerinde çalışmalar süren Apple Car elektrikli otomobil projesi bugün bir kez daha gündemde yer alıyor.
Apple, bugün ortaya çıktığı kadarıyla video sıkıştırma sürecinde kullanılması için özel yapay zekâ algoritmaları geliştiren Mountain View merkezli WaveOne adlı bir startup’ı sessiz sedasız satın aldı. Bunun için ne kadar ödediği bilinmeyen teknoloji devi, ihtiyacı olan ya da gelecek gördüğü startup’ları bünyesine katmaya devam ediyor. 2016 yılında Lubomir Bourdev ve Oren Rippel tarafından kurulduğu aktarılan WaveOne, video dosyalarının boyutunu azaltmak için içeriği analiz ederek çalışan yani dinamik olan bir video sıkıştırma ve açma algoritması üzerinde çalışıyor. Apple’ı bugün gündeme getiren diğer konu ise yukarıda da dediğimiz gibi otomobil tarafı ile alakalı. Biliyorsunuz Apple Car projesi yıllardır ses getiriyor ve projede işlerin genel olarak iyi gitmediği biliniyor. Çok fazla personelin değiştiği proje kapsamında bugün bazı yeni bilgiler geldi. Bu araç bugün bir kez daha gündemde çünkü kaynaklara göre araçta Wenmao’dan gelen LiDAR sensörüne yer verilecek. Apple’a iPhone’larda ve iPad Pro’larda kullanması için de LiDAR sağlayan Wenmao, otomobil projesinin de önemli bir ismi olacak gibi görünüyor. Şirket bu LiDAR sensörü otonom yani sürücüsüz sürüş sisteminde kullanacak, araç bu sistem ile çevresini derinliğiyle beraber algılayabilecek.
Araç içi geçtiğimiz hafta da bir haber ses getirmişti. ABD merkezli resmi kayıtlardan elde edilen verilere göre Apple, ilk aracının çok önem verilen otonom (sürücüsüz) sürüş sistemini şu an 67 farklı araç ve 201 farklı test sürücüsü ile test ediyor. Sürücü ve araç sayısını (Testlerde başka firmaların özel modifiye edilen araçları kullanılıyor) sürekli olarak artırdığı aktarılan Apple, bu konuda çalışan tek teknoloji firması konumunda da yer almıyor. Çinli teknoloji devi Xiaomi de bir otomobil geliştiriyor, kendi otomobilinin otonom sürüş sistemleri için gerçek yollarda çok sayıda test gerçekleştiriyor. Bu testler çok büyük önem arz ediyor çünkü otonom sürüş sistemleri kapalı kapılar arasında geliştirilemiyor. Sistemlerin gerçek hayatın sürekli değişen trafik ve yol şartlarına uyumlu olması gerekiyor.