Yeni dönemin ilk ürünü; Honda e Prototype ve öne çıkan özellikleri

01 Nisan 2019 21:30

Honda’nın Urban EV konsepti üzerine geliştirilen Honda e Prototype, Mart ayında düzenlenen Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilendi.

Honda’nın Avrupa pazarındaki ilk tamamen elektrikli modeli olan bu küçük şehir otomobilin ismindeki Prototype ibaresi sizi yanıltmasın. Çünkü Honda’nın yeni elektriklisinin neredeyse seri üretime hazır bir model olduğu açıklanıyor. Bu yılın sonlarına doğru son halini alması beklenen otomobilde bazı küçük değişiklikler olması mümkün, ancak Honda’nın küçük elektriklisinin ana hatları şekillenmiş durumda. Bunun yanında Honda, isim konusunda ise bir değişiklik yapabilir.

Cenevre’de yakından inceleme fırsatı bulduğumuz Honda e Prototype’ın tasarımında 70’li yılların ilk nesil Honda Civic modelinden izlere rastlamak mümkün. Bu anlamda markanın geçmiş ile geleceği bir araya getirdiği söylenebilir. Fuar ziyaretçilerini sevimli bir ifadeyle karşılayan Honda e Prototype, animatif özellikli yuvarlak farları, retro tasarımlı jantları, yumuşak hatlı pürüzsüz panelleri ve küçük gövdesiyle birinci nesil Civic’i hatırlatsa da, gömme ön kapı kolları ve geleneksel yan dikiz aynalarının yerini alan kameralarıyla geleceğe uzanıyor. Otomobildeki küçük yan kameraların aerodinamik yapıyı iyileştirdiği açıklanıyor. Bununla birlikte Honda e Prototype’ın  A sütunları da sessiz ve dingin bir sürüş için ön camla aynı geometriye sahip.

Teknolojik ve minimalist kabin

Elektrikli Honda’nın kabini de dış tasarımı gibi oldukça dikkat çekici. Her ne kadar Urban EV konseptinin kapılarının ardında daha fütüristik bir ortamla karşılaşmış olsak da, Honda e Prototype’ın kabini de elektrikli otomobil konseptine uygun bir teknoloji barındırıyor. Otomobilin yatay bir mimariyle şekillenen ön konsolunun üst bölümünde 3 büyük ekrandan oluşan bir panel bulunuyor. Bu panelin her iki köşesindeki küçük ekranlara ise yan kameralardan gelen ayna görüntüleri aktarılıyor. Otomobilin dışındaki minimalist yaklaşım kabinde de aynen devam ediyor. Kumanda sayısının oldukça düşük tutulduğu kabin, ahşap görünümlü kaplamalar, iki kollu direksiyon simidi ve düz tasarlanan koltuk minderleriyle ilk nesil Civic’e gönderme yapıyor. Koltukların arasındaki vites kumandası ise bize biraz Honda NSX’teki benzerini hatırlatıyor.  Vites kumandasının hemen gerisinde sürüş modu düğmesi yer almakta. Elektrikli küçük Honda’nın kabininde dikkatimizi çeken bir diğer detay da hacim oluyor. Honda e Ptrototype  adeta içi dışından büyük” yorumunu yapabileceğimiz bir otomobil.

Honda e Prototype, Honda’nın Avrupa’ya yönelik “Electric Vision” stratejisinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Honda’nın özel bir elektrikli araç platformu üzerine geliştirdiği otomobilin teknik detayları henüz paylaşılmış değil. Bununla birlikte Honda e Prototype’ın tam dolu batarya ile 200 km’ye kadar menzil sunduğu ve “hızlı şarj” fonksiyonu sayesinde bataryalarının yüzde 80’lik bölümünü sadece 30 dakikada şarj edebildiği açıklanıyor. Önümüzdeki yazın başlarında resmi ön sipariş süreci başlayacak olan Honda e Prototype için daha şimdiden 15 bin adetlik ön talep alındığı açıklanmakta. Bu rakam henüz teknik detayları açıklanmamış bir otomobil için oldukça sıra dışı. Bu sevimli Honda’yı Türkiye yollarında ise 2020 yılında görebileceğimiz söyleniyor.

Honda e Prototype, Japon marka için bir başlangıcı simgeliyor. Çünkü Honda bu otomobille birlikte, model gamını hızla elektriklendirmeye başlayacak. Marka 2025 yılında Avrupa pazarına sunacağı tüm modellerin elektrikli olacağını açıklıyor.

Enerji yönetimine yatırım

Honda, Cenevre Otomobil Fuarı’nda sadece elektrikli otomobilini tanıtmakla kalmadı, aynı zamanda Avrupa’ya yönelik enerji yönetimi çözümleriyle ilgili planlarının ilk ayrıntılarını da paylaştı. Marka, Avrupa’daki elektrikli araç müşterilerine ve servislerine yönelik enerji yönetimi ürün ve hizmetleri geliştirmeyi hedefliyor. Honda Power Manager teknolojisini daha da geliştirmek için EVTEC ile birlikte çalıştığını bildiren Honda, bu teknolojiyi gelecek yıllarda ticarileştirmeyi planladığını açıkladı. Honda bu hedefleri doğrultusunda iki ortakla da anlaşma imzalamış. Bunlardan biri, müşterilerin elektrikli araç bataryalarının  kapasitelerini paylaşma olanağı sağlayan, kaynak birleştirici teknolojisinde uzmanlaşmış bir şirket olan Moixa; diğeri ise önde gelen şarj çözümleri tedarikçisi Ubitricity. Şirket bir sonraki adım olarak Londra/İngiltere ve Offenbach/Almanya’da yeni teknolojileri için fizibilite çalışmaları yapacak. Gelişmelerin bu yılın sonunda duyurulması bekleniyor.

İlgili Video

Paylaş